eighteen ゃ Hayalet

408 53 4
                                    

Saçlarımda gezinen elin verdiği güven duygusu gözlerimi sonsuza dek kapalı tutmamı söylüyordu. Sanki uyuşturucu bir his gibi tüm vücudumu ele geçirmişti. Ona uyup gözlerimi kapalı tutmaya devam ettim. Kendimi, saçlarımı okşayan ele bırakıp kaygılanmayı bıraktım.

Rüyamda Jisoo'nun mezarının başındaydım. Şiddetli bir yağmur montumu sırılsıklam etmiş ve onu vücuduma yapıştırmıştı. Esen rüzgar ıslak kıyafetlerimin altındaki tenimi lime lime ediyordu.

Ayağımın altındaki toprak tıpkı Jisoo'nun cenazesinde olduğu gibi çok kısa bir zamanda çamura dönüştü. Ayaklarımı çamurdan kurtarmaya çalıştıkça daha fazla derine gömülüp en sonunda dengemi kaybedip yere düştüm. Her tarafım çamur olmuştu. Yağmur yüzünden yüzüme yapışan saçlarım ve ellerimden yüzüme bulaşan çamur görüşümü engelliyordu. Jisoo'nun mezar taşından tutunup ayağa kalkmaya çalıştığımda mezar taşı yerinden oynayıp üzerime devrilirken birkaç metre ilerideki ağacın dallarından havalanan kuşlar bu hareketlilikle etrafımda toplandı. Kuşların gaklamaları ve kanat sesleri yağmur sesinin arasına karışıp beni korkunun başlattığı duygu girdabına soktu.

Gözlerimi açtığımda Jisoo yanıbaşımdaydı. Tabutunun üzerine koyduğumuz çiçek desenli tahta çerçevede duran fotoğrafta olduğu gibi gülümsüyordu. Benimki gibi siyah olan düz saçları omuzlarından aşağı dökülüyor ve omuzları transparan beyaz gömleğinin göğüs kısmında bitiyordu.

Onun bir hayalet olduğunu biliyordum ama elimi ona uzatmaktan kendimi alamadım. Elim bana ağır çekim gibi gelen bir süre boyunca Jisoo'ya doğru uzandı ve daha sonra parmaklarımın ucundaki sıcaklık beni dehşete düşürürken tekrar uykuya daldım.

Homework | JenyongHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin