Esra evine geldiğinde çoktan Olay Yeri İnceleme çalışmaya başlamıştı. O.Y.İ.'den Sibel onu görünce, "Amirim sizi bekleyelim dedik ama Müdürümüz arayınca..." diyerek lafı yarıda bıraktı. Sibel, ince, atletik, büyük gözlü, esmer sempatik bir kızdı. Her zaman herkesle gülümseyerek konuşur, insanlarda küçük kız kardeş algısı oluştururdu. Oysa bu siyah parlak saçlarını başının üzerinden sarkıtarak at kuyruğu yapmış, çıtı pıtı kız Emniyet Müdürlüğünün en iyi atıcılarından biriydi. Üstelik geçen sene Brezilya Jujitsu'nda da Doktora Tezi vermişti.
"Emniyet Müdürü ararsa emir demiri keser Sibel. Bu konuda benim bile götüm onunla dalaşmayı yemez, boş ver..." dedi çabukça evden içeri bakıp, "Ne olmuş?" dedi.
"Kapıcı öğlen servisini yaparken kapıyı açık bulmuş, sizi aramış ama telefonunuz kapalıymış. Karakolu aramışlar."
Esra omuz silkerek, "Savcı telefonuma el koydurdu. Soruşturma bitinceye kadar askıya alındım.
Sibel yüzünü çarpıtarak, "Ay bu çok kötü..." dediğinde Ebru omuz silkti. Gerçekten de umursamıyordu. Şu an tek istediği bir duş almaktı ama bunu evini tamamen temizlemeden yapamayacağını fark etmiş. İç geçirerek eve girenlere bir ton küfür savurdu. Aynı zamanda Deniz ve Sinan için yapılan törende meslektaşları ona bir kahraman gibi davranmıştı. Aslında Esra buna daha çok içerlemişti, çünkü Esra'ya göre iki poliste kendisinden iyiydi. Sonuçta ölü olması gerekenin kendisi, kahramanınsa onlar olması gerekiyordu.
"Parmak izi?" derken bile cevabı biliyordu. Sibel başını iki yana salladı.
"Görgü tanığı?" Sibel başını yine iki yana salladı.
Yine iç çeken Esra evine girdi, onu gören polis ve uzmanlar kısa kısa geçmiş olsun komiserim, ya da başınız sağ olsun diyordu. Esra tek tek onlara cevap verirken çevresine bakıyordu. Evin altı üstüne gelmişti, şu an tek anlayabildiği tablet bilgisayarının çalındığıydı. Bunu görevli polise söylerken aklına Deniz'in son nefesinde bilgisayarını gösterdiği geldi. Tek kaşını kaldırarak, "Sibel?" dedi merak dolu bir mırıltıyla.
"Evet amirim?"
"Deniz'in bilgisayarından bir şey çıktı mı?" dedi Esra.
"Bilgisayarı mı?" dedi merakla Sibel ona bakarak.
"Evet, evinden aldınız ya."
Sibel ellerini iki yana açarak, "Biz geldiğimizde bilgisayar yoktu amirim," derken salonda parmak izi almaya çalışan uzun boylu polis memuru arkadaşı Ceyhun da başını kaldırıp, onu onadı. Esra, Sibel ve Ceyhun'a bakarak, "Saçmalama oradan alınırken..." derken durdu. Gördüklerini hatırlamaya çalıştı elini hızla sallayarak, "Büroyu bir arasana Sibel, galiba biri bizi feci şekilde atlattı..." dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BORDO BERELİ SERİSİ
Teen FictionBazı insanlar farkında bile olmadan büyük hatalar yapar... bu zincirleme olayları tetikler, tıpkı bir çığın oluşması gibi. Polis Baş Komiseri Yaman Gökdemir'in öldürülmesi de işte tam olarak böyle bir olaydı. Çünkü ardında bıraktığı kardeşi ona saki...