Emniyet Müdürünün zırhlı Auidi'si koruma araçlarıyla mezarlıktan çıktıktan sonra direk olarak Emniyet Müdürlüğüne doğru gitmeye başlamıştı. Esra öfkeyle parmağını araba kapısının kolçağına vuruyordu. Görev gücünün iptal edilmiş olması ayrı, babasının bu konuyla ilgili söyledikleri ayrıca onu kızdırmıştı. "Şu adam kimdi? Yaman Komiserin kardeşi..."
İlgisizce, "Yaman'ın kardeşi işte..." dedi Emniyet Müdürü Mustafa Kaya camdan dışarı bakarken.
Esra duraksayıp aklındaki bilgileri gözden geçirerek, "Bir kardeşi olduğunu bilmiyordum, dosyasında tüm ailesinin öldürüldüğü yazıyordu..." dalgınca.
"Çetin yaşamıyor zaten," dedi Mustafa çatılan kaşlarla.
"Anlamadım?" dedi Esra şekilli kaşlarından biri kaldırarak.
"Çetin Gökdemir diye kayıtlara baktığında hakkında hiç bir şey bulamazsın," dedi Mustafa. Sanki bu konuda konuşmaktan hoşlanmıyor gibi kelimeleri oldukça tasarruflu harcamaya başlamıştı. Hayır diye düşündü Esra, konudan değil adamdan hoşlanmıyor.
"Ne demek bu?" dedi konuyu irdeleyerek.
Mustafa gözlerini kısarak kızına bakıp, "Bazen ne yaparsan yap olmaz..." dedi iç çekerek. "Bu köhne, yoz şehir senden güçlüdür, senden zekidir, senden kurnazdır, acımasızdır. Seni kuşatır, ezer, büker... Bazen işler karmaşıklaşır. Çaresiz kalırsın..." derken elindeki teşbihe bakıp, "Ve seni kurtaracak bir kahramana ihtiyaç duyarsın..." diye mırıldandı. Duraksamasını fırsat bilen Esra, "Kahraman bu adam mı? Çetin mi?" diye araya girdi. Babasının cümlesini heyecanla tamamlamaya çalışmıştı.
Mustafa alaycı, acı bir tebessümle başını iki yana sallayarak, "Hayır, o kahraman Yaman'dı," dedi tesbihi son bir kez çevirip yumruğuna hapsederek. "Yaman sen yaralıyken içinde kaldığın, yanan evin kapısını tekmeler, seni güvenceye alır ve ne olursa olsun seni oradan çıkartırdı. Bu bir tuzak bile olsa, tuzak olduğunu bile bile yapardı," dedikten sonra yumruğunu Esra'ya göstererek, "Çetin Gökdemir, farklı bir konu. Çetin tuzak olduğunu anlarsa seni orada bırakır, sen yanarken tuzak kuranları teker teker öldürür... Bu yüzden Çetin'i çaresiz kaldığın zaman kutusundan çıkarmalısın. Çetin ümidini kestiğin o şehri yok etmek için gönderdiğin adamdır. İntikam almak için gönderirsin. Zeki, kurnaz, güçlü ve acımasızdır. Sayıları önemsemez, tehditlere ve ültimatomlara aldırmaz..." dedi ve araba camının arkasından akan İstanbul'un muğlak görüntüsüne bakarak, "Ve şimdi birileri onun kardeşini öldürdü. Allah onlara merhamet göstersin, zira Çetin bunu yapmayacak."
Esra şaşkınca babasına baktı. Kanunların ve adaletin her şeyden üstün olduğunu ondan öğrenmişti, bu ilkeyle yaşamış, gerekirse bu ilke için ölecekti. Bir nefeste, "Sen Emniyet Müdürüsün, bir şey yapmayacak mısın?" dedi hayretler içinde.
Emniyet Müdürü keyifle gülerek, "Ah yapacağım küçük hanım," dedikten sonra oturuşunu bir düzeltip, ekledi; "Oturup çayımı içerken Çetin Gökdemir'in en sevdiğim polis memurunu öldürenlere cehennemi getirmesini izleyeceğim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BORDO BERELİ SERİSİ
Novela JuvenilBazı insanlar farkında bile olmadan büyük hatalar yapar... bu zincirleme olayları tetikler, tıpkı bir çığın oluşması gibi. Polis Baş Komiseri Yaman Gökdemir'in öldürülmesi de işte tam olarak böyle bir olaydı. Çünkü ardında bıraktığı kardeşi ona saki...