Esra, Sinan'ın arabasındaydı, Sinan'ın arabası daha güçlü ve hızlıydı. Araba sertçe ana caddelerden birine saparken Esra elindeki telefon faturasına bakıyordu Bir kaç ay öncesine ait faturanın arkasına İsmet'in eşi onu terk ettiğine dair bir mektup yazmıştı. Esra dişleri gıcırdayıncaya kadar çenesini sıktı. Mektuba bakarken aklı birkaç hafta öncesine kaymıştı.
Baş komiser Yaman eski bir fabrika deposuna onlara bir uyuşturucu baskını nasıl yapacaklarını anlatmıştı. Hava karardığında kendilerine destek için iki özel tim gelecekti. O zamana kadar Yaman onların cep telefonları toplamıştı. Herkes buna çok bozulmuş ve öfkelenmişti. Yaman geldikten sonra üç başarılı operasyon yapmışlardı. Anca dördüncüsü patladığında Yaman çok şüpheci bir hale gelmişti. Esra sigara içmek için dışarı çıktığında peşinden gelen İsmail onun sigarasını yakıp, etrafına bakarak, "Esra konuşalım mı?" dedi.
Sesi her zaman ki gibi sanki grip olmuşta, hırıltılı çıkıyormuş gibiydi. Bir kaç günlük sakalı, buruşuk ceketi ve gömleğiyle tam bir sivil polisti.
Esra merakla ona bakıp, "Olur İsmail ağabey?" dedi. İsmail Emniyet Müdürü'nün oluşturduğu bu görev gücüne Gayrettepe'den katılıyordu. Kaçakçılık ve Organize Suçlar biriminden geliyordu, sahte para ve banka kartları konusunda uzmandı.
İnce yapılı, hasta görünüşlü adam yeniden etrafını kontrol ederek, "Biliyorsun seni ekibe ben tavsiye ettim. Çok zorladılar ama sonuçta buradasın," dedi gülümseyerek ellerini kaldırdı.
Esra şaşkınca, "Beni sen mi tavsiye ettin..." derken ellerini kaldırıp, "Peki... dur... neden?" dedi. Şehrin bir kaç kilometre dışındaki depo bir polis baskınında ele geçirilen uyuşturucu hammaddeli yüzünden mühürlenmişti. Gözden uzak olması nedeniyle Özel Görev Gücü tarafından kullanıyordu. Bu görev gücünü bizzat Emniyet Müdürü kurmuştu, çünkü on sekiz aydır yaptıkları her operasyon başarısızlıkla sonuçlanıyordu.
İsmail dinlenip dinlenmediğini kontrol etmek için etrafına yeniden baktı. Bu hareketi tekrarlaması Esra'ya adamın deli gibi göründüğünü düşündürttü. İsmail kurumuş dudaklarını farkında bile olmadan yalayarak, "Ben İçişleri Bakanlığı için çalışıyorum," dedi.
"Ne?" dedi Esra şaşkınlıkla.
İsmail omuzlarını silkerek, "Yapacak bir şey yok, devamlı patlayan operasyonlar çok canlarını sıkmış, hemen bir sonuç istiyorlar, ya da baban dahil herkesi görevden alacaklar," dedi çaresizce.
Esra endişeyle, "Peki sen ne istiyorsun?" dedi neredeyse kendisi de İsmail gibi çevresini kontrol edecekti.
"Yaman'ı izlemeni," dedi İsmail.
Esra gözünü kısarak, onu yapıyorum zaten diyecekti ki vaz geçti, Görev Gücü kurulduğunda Narkotikten Esra, Organize'den İsmet, Cinayet'ten Sinan, Siber Suçlardan Deniz ve Asayiş'ten Ferdi buluşmuşlar, başlarına da Şırnak Özel Harekat'tan Yaman Gökdemir getirilmişti. Esra o zamandan beri Yaman'ı izliyordu. Esra tek kaşını kaldırıp ona bakınca İsmet gülümseyerek, "Karşılığında sicilini temizleyeceğiz..." dedi...
Esra elindeki mektubun buruşmasına aldırmadan elini yumruk yaparak, "Orospu çocuğu," diye dişlerinin arasından tısladı.
Sinan arabayı sertçe iki otobüs arasından geçirirken, "Bırak şimdi onu, Deniz'i yeniden ara..." dedi. Yola çıktıklarından beri Deniz'i ve Ferdi'yi arıyorlardı. Ferdi'nin telefonu kapalı, Deniz'in ki ise cevap vermiyordu. En yakında Deniz'in evi vardı, Sinan, Ferdi'nin evine bir ekip yollarken, Esra'yla Deniz'e gidiyorlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BORDO BERELİ SERİSİ
Fiksi RemajaBazı insanlar farkında bile olmadan büyük hatalar yapar... bu zincirleme olayları tetikler, tıpkı bir çığın oluşması gibi. Polis Baş Komiseri Yaman Gökdemir'in öldürülmesi de işte tam olarak böyle bir olaydı. Çünkü ardında bıraktığı kardeşi ona saki...