Genç hemşire yorucu bir günün sonunda hastaneden çıkarken, aklındaki tek düşünce eve gidip dinlenmekti. Bugün gereksiz bir şekilde fazla yorulmuştu. Bedeni ağrıyordu ama içinde kalbinin de ağrıdığını söyleyen bir şeyler vardı.
Gri saçlı hiç oyalanmadan otobüs durağına geldi ve otobüsü beklemeye başladı. Aynı diğer günlerde olduğu gibi bugün de durak bomboştu çünkü saat gece on ikiyi geçmek üzereydi. Herkes muhtemelen sıcak yataklarında, bilmem kaçıncı rüyalarını görmekteydi. Jimin hariç.
O birkaç dakika boyunca otobüsün gelmesini beklemeye devam etti. Ancak otobüs gelmesi gereken saati çoktan geçmişti ayrıca 30 dakika sonra otobüs hizmeti bitecekti. Jimin aklına bu düşünce geldiğinde panikledi. Bu saatte başka otobüs bulamazdı, hem taksi de buralardan çok sık geçmezdi.
Jimin içine düşen sıkıntıyla ayağa kalktı ve yola bakmaya başladı. Birkaç araba dışında gelip giden hiçbir araç yoktu. Sokağı aydınlatan 3 sokak lambası dışında da aydınlatma yoktu ve sokak karanlık sayılırdı.
Gri saçlı şansına teşekkür edip omuzlarını düşürdü ve hastaneye geri dönmeye karar verdi. Oradaki bir odada uyuyabilirdi, zaten başka seçeneği de yoktu. Hastaneye doğru yürümeye başladı. Ancak 5 adım dahi atmadan bir araba yanında korna çalmaya başlamıştı. Gecenin sessizliğinde korna sesi gri saçlıyı korkuttu ve yerinde sıçramasına sebep oldu.
Hemen yanına yaklaşan arabaya baktı ve yolcu koltuğunun camından tanıdık bir yüz gördü. İlk önce gördüğüne inanmak istememişti ancak arabayı süren kişi kapıyı onun için açınca kendine geldi.
''Bay Kim?'' demişti Jimin arabaya doğru yaklaşırken.
''Jimin! Gerçekten de senmişsin. Korna çalarken tereddüt etmiştim.''
Eskilerden tanıdık gelen bu yüz Jimin'e gülümsediğinde Jimin sadece bu adamı hatırlamakla kalmadı. Bazı tozlu olayları da hatırladı. Onu görmesi bütün geçmişin bir anda gözlerinin önüne serilmesine neden olmuştu.
Gergin bir şekilde tebessüm etti ve Bay Kim'e baktı. O'nu, yani JHope'u, hastaneden kaçırdığından beri bu adamı görmemişti. Onun bir anda böyle karşısına çıkması ve kendisine gülümsemesi gri saçlıyı tedirgin ediyordu. Zaten yorgundu ve midesi bulanıyordu, bir de Bay Kim'i görünce baş ağrısı kendisini göstermişti.
''Beklediğin otobüs gelmedi sanırım. Atla, seni evine bırakayım.'' dedi açık yolcu kapısının önünde duran genç hemşireye.
Jimin bir anlığına ondan şüphelendi ve geri adım attı. ''Hayır teşekkürler, eve gitmiyordum.''
''Hadi, bin. Eve gittiğini biliyorum.''
Gri saçlı etrafına bakma gereksinimi duymuştu. Hani belki Yoongi veya başka bir tanıdığı buradan geçer diye ancak etrafta kimse yoktu. Sokak bomboştu ve artık araba da geçmiyordu.
''Pekala...'' demişti tereddüt içinde yolcu koltuğuna yerleşirken. Bay Kim'in gözlerinin üzerinde olduğunu hissediyordu ama ona bakacak cesareti yoktu. Kendini çok kötü hissediyor ve eğer eline fırsat geçse camdan atlayacakmış gibi duruyordu.
''Evin nerede?'' diye sordu Bay Kim. Jimin onun konuşmasıyla anında ona döndü ve gergin bir şekilde gözgöze geldiler. Birkaç saniye boyunca söylese mi diye düşündü ama sonra bunu boş verip evini tarif etti.
Bay Kim zaman kaybetmeden Jimin'in evinin yoluna doğru sürmeye başladı. Bu sırada arada fark ettirmeden Jimin'e bakmaya çalışıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Escape Moon × JiHope
FanfictionJimin yeni mezun olmuş bir hemşiredir ve Hoseok ise işleri zorlaştırmayı sever. |11.07.18|