"Aşağıda bir adam var."
"Ne! Bu saatte?"
"Evet."
"Kucağında Bay Choi'nin oğlu var."
"Yine evden kaçmış olmalı."
"Ama adam çok yakışıklı duruyor. Tam göremiyorum, çok karanlık ama sokak lambasından gördüğüm kadarıyla yapılı biri."
"Çünkü insanların amacı senin gibi ince belli olmak değil kaslı ve yapılı olmak."
" Ben kas yapıp ne yapacağım ya!"
"Bağırma, annemler uyanırsa azarı sen yersin!"
"Oha gamzesi var, hem de kocaman."
"Artık uyuyabilir miyiz?"
"Jaemin Jeno'nun oturduğu binaya birilerinin yerleştiğini söyledi."
" Ve sen de aralarında yakışıklı biri var mı diye merak ediyorsun?"
"Yes bebeğim. Adam güldü şuan, arkasını döndü. İlerliyor, ya göremiyorum. Gitti."
"Benim çok uykum geldi Ten. Uyusak olmaz mı?"
"Seninle de sabahlanmıyor ki, ben gidip Chenle ve Donghyuck ile sabahlayacağım."
"Bari beni yatır!"
Kollarımı yavaşça havaya kaldırdığımda kollarıma değen sıcak elleri hissettim. Beni yavaşça kendine çekip ayağa kaldırdı. Sol kolumdaki elini çekip belime sardı. Yavaşça yürümeye başladık. Ten'in her adımda "dikkatli ol!" diye fısıldamasını duyduğumda gülümsedim. En azından bana hala değer verenler vardı. Onlar olmasa hiçbir şey yapamazdım ki. Yedi veya sekiz adım sonra durduk. Ellerini benden çekti. Önümden birkaç hışırtı sesi geldiğinde Ten'in benim için yatağın çarşafını açtığını ve yatağı benim için hazır konuma getirdiğini anladım. Beni döndürdü ve yavaşça iterek yatağa oturmamı sağladı. Sağ omzumdan yavaşça iterek yatağa yatmamı sağladı. Yavaşça sırtımın üzerine yatıp ayaklarımı havaya kaldırdım. Ten'in sıcak ellerini bacaklarımda hissettiğimde kendimi rahat bıraktım. Ten bacaklarımı yavaşça yatağa koyup ince çarşafı üzerime örttü. Üzerimden atladığını hissettiğimde yatağın sağ tarafı çöktü. Yavaşça o tarafa döndüğümde sol elimi kaldırıp ten'e uzattım. Elimin deydiği yeri biraz elimle incelediğimde Ten'in boğazına dokunduğumu anladım. Yavaşça elimi yukarı doğru çıkardım. Çene kemiği, çenesi, dudakları, yanakları...
Elimi yanağında durdurduğumda yutkundum.
"Şuan sana bakıyor muyum?"
"Hım hım."
"Gözlerim nasıl duruyor?"
"Açık kahverengi ve... derin, çok derin."
"Sence, biri de beni sevecek mi?"
"Tabi ki hyung. Sen gerçekten çok güzelsin."
Derin bir nefes alıp verdim.
"Kör birini kim sever ki? Baksana tuvalete bile tek gidemiyorum."
"Ben eminim hyung. Biri seni o kadar çok sevecek ki onunla beraberken hiçbir şey aklına gelmeyecek."
"Uyuyalım."
Vücudumu saran sıcak kolları hissettiğimde yutkundum.
Umarım sen seni seven birini bulursun Ten. Ve umarım onunla uğraşırken aklına ben gelmem. Ben aklına geldiğimde üzüldüğünü hissediyorum çünkü.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
JaeYong çok güzel.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benim İçin Bak!
FanfictionGörme engelli Taeyong ve her gün onun fotoğrafını çeken Jaehyun.