~20~

728 50 25
                                    

2.Gün

Sabah Mark'ın  sesiyle gözümü açtığımda arkamı dönüp çarşafıma sarıldım. Bu sefer de odaya Ten ile konuşan Johnny girdi. Kafamı yastığımın altına sokarken uyumaya çalıştım. Yastığım ve çarşafım çekildiğinde oflayıp Johnny'e döndüm. Telefonu kulağından çekmeden bağırdı.

"Uyan ve hazırlan ayı! Dışarı gidiyoruz!"

"Ben gelmeyeceğim."

Arkamı döndüğümde önce yatağımdaki kıpırdanmaları hissettim, sonraysa sırtıma atılan tekmeyi.

"Ne yapıyorsun ya!"

Soru sormadığımı anladığında telefonu kulağından çekip mırıldandı.

"Taeyong dışarı çıkmak istemiş salak! Çocuğun senin için çıktığı belli. Kalk hazırlan!"

Yerden kalkıp dolabımda ilerledim. İçinden kıyafet çekerken esnediğimde Mark telefonu kapatıp yanıma geldi.

"Sen tuvalete git hyung, elini yüzünü yıka. Ben kıyafet çıkartırım senin için."

Ona kafa sallayıp yanından geçtim. Geri döndüğümde yatağımdaki kıyafetleri hızlıca giydim ve çikolata kokan parfümümü sıktım. Johnny bana geldiğinde  ona bakmadan mırıldandım.

" Ne var? "

" Parfümünü versene  ben de sıkayım. Ten çikolata kokusunu çok seviyor."

Ona parfümü uzatıp boş salona doğru mırıldandım.

"Ben çıktım, Taeyong'u almaya gidiyorum."

Kapıyı çekip asansöre gittim. Binadan çıktığımda biraz daha vakit kazanmak amacıyla koştum ve hızla evin önüne geldim. Kapıyı Jaemin açtığında içeri baktım.

"Taeyong nerede?"

Bana gülüp içeri gitti. Bir süre sonra yanında Taeyong ile geldiğinde gülümseyip Taeyong'u belinden çektim ve sarıldım. Onu bahçedeki koltuğa oturttuğumda saçlarını okşamaya başladım.

"Çok güzel görünüyorsun."

"Gerçekten mi?"

"Evet."

Diğerleri de geldiğinde Johnny'nin arabasına bindik. Johnny navigasyondan bir barınak yeri söylediğinde arkadan, önde oturan sevgililerin arasına eğildim.

"Barınakta ne işimiz var?"

"Ben istedim, hayvanları merak ediyorum."

Johnny veya Ten yerine Taeyong cevap verdiğinde arkama yaslanıp Taeyong'a döndüm. Onu incelemeye başlarken yanımda Renjun'un Ten ile sohbete başladığını duydum. Diğerleri otobüsle gelecekleri ve barınakta buluşacaktık. Arabada ilerlerken kafamı Taeyong'un omzuna koydum. Yolu izlerken çabuk varmıştık. Araba durduğunda hızlıca inip diğer tarafa gittim ve Taeyong'un kapısını açtım. Onu dikkatle çıkartıp barınağın önüne ilerledik. Bir süre sonra önümüzde bir otobüs belirdi. Diğerleri otobüsten inerken içeri girdik. Hayvanların arasından ilerlerken önce köpeklerin yanına gittik. Minik, beyaz bir köpeğin yanında durduk. Yandaki teyze bizim için köpeğin kapısını açtı ve yavaşça köpeği önümüze koydu. Yavaşça Taeyong'un elini köpeğin kafasına koydum. Taeyong köpeği sevmeye başladığında hızla her zaman yanımda olan makineme uzandım.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Benim İçin Bak! Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin