-15-

688 54 17
                                    

Ten'in elini kolumda hissettiğimde ona ayak uydurmaya çalıştım. Beni yavaşça kaldırıp belimden tuttu ve ayağa kaldırdı. Yavaş ve küçük adımlara eve ilerlerken Ten'e doğru mırıldandım.

"Onu tanıyor musun?"

"Evet, Johnny'nin arkadaşı."

"Anladım."

Ten birden durdurduğunda bende durdum.

"Sen, onu beğendin mi?"

"Sadece rüyalarımdaki kişi gibi duruyor ve sesi rahatlatıcı."

Ten çığlık attığında güldüm ama yüzümün ısındığını hissediyordum. Ten beni eve götürmeye devam ettiğinde önce kapı sesini duydum sonra ise Chenle'nun tiz sesini.

"Hoşgeldin hyung! Jaehyun abiyi sevdin mi?"

"Evet, sanırım o iyi biri!"

"Şimdi düşündüm de sen ve Jaehyun çok yakışırsınız he!"

Ten ve Chenle kahkahalarla gülmeye başladıklarında utançla gülümsedim. Sanırım onu biraz daha tanımak istiyordum.

"Eğer o gelmezse beni götürür müsün?"

"Tabi ki!"

Belimi bıraktığında yanımdan tahta parkelere sürtünen bir ses geldiğinde sandalyeyi çektiğini anladım. Beni biraz çekip oturttuğunda birkaç tıkırtıdan sonra Ten ağzımı açmamı söyledi. Açtığımda ağzıma konan pirinci yemeye başladım.

"Bir şey dicem, Jaehyun geldiği ilk günden beri senin fotoğrafını çekiyormuş."

"Ne?"

"Resmini çekiyormuş işte."

"Neden?"

"Çünkü seni beğenmiş hyung!"

Chenle güldüğünde bende hafifçe gülüp Ten'e doğru mırıldandım.

"Bu akşam sabahlayalım mı?"

Ten kahkahalarla gülmeye başladığında gülümsemem soldu. O bana sabaha kadar Johnny'nin parmaklarını anlatabiliyordu, ben biraz konuşsam ne olacaktı?

"Ten! Sen sabaha kadar bana Johnny'nin şakalarından bahsediyorsun. Ben sana beş veya on dakika bir şey anlatmak istedim, neden böyle yapıyorsun?"

"Özür dilerim, sadece sen genelde uykunu çok seviyorsun ve hemen uyuyorsun ama bir anda böyle isteyince çok tatlı geldin. "

Ağzımı açtığımda ağzıma tekrar pirinç koydu.

" Hyung bende sizinle sabahlamak istiyorum. "

" Daha küçüksün Chenle, uykun bu yaşta önemli! "

" Ama Jisung'ta sabahlıyor, Jeno hyung da sabahlıyor hem Jaemin de sizinle sabahlıyor, ben neden sabahlayamıyorum?"

Chenle'nun sesi titrediğinde Ten ofladı. Elimi ileri uzatıp elime değen yeri incelemeye başladım. Ten elimi kaldırıp masaya koyduğunda elimi havaya kaldırdım.

" Chenle neredesin? "

" Buradayım hyung. "

Elimi tutup konuşunca kolundan ilerleyip yüzüne ulaştım.

"Çok uykun geldiğinde uyuyacağına söz ver."

"Söz hyung!"

Neşeyle el çırpıp güldüğünde bende güldüm. Kapı çalınınca Ten hareketlendi ve ısısı yok oldu.

"Jaemin ne oldu?"

"H-hyung!"

Jaemin'in hıçkırık sesleri odada yankılandığında Chenle da hızla kalkıp Jaemin ve Ten'in yanına gitti. Bende zar zor, masadan destek alarak kalktım ve ellerimi öne uzatarak ilerlemeye başladım. Ayağıma sertçe çarpan bir şeyi hissettiğimde yere düştüm.

"Tae hyung!"

Jaemin gelip beni kaldırdığında kolundan yüzünü buldum ve yanaklarına dokundum. Yanakları sıcak ve ıslaktı.

"Sorun ne güzelim?"

"Hyung Jeno-"

"Önce sakinleş, gece konuşuruz. Gel sana da tabak getireyim."

Ben Jaemin ile masaya geri dönerken Ten'in uzaklaşan adım seslerini duydum.

Geri döndüğünde masaya bir şey bıraktı ve oturdu.

____________________________________

Gece yatakta toplandığımızda yanımdakine dokundum.

" Jaemin anlatmaya başlasın. "

" Tamam, hyung ben Jeno'nun yanına gittim. Onu sevdiğimi söyledim. Oda beni seviyormuş."

"Ee ne güzel işte!"

"Ten hyung dur da anlatayım. O biz olamayız dedi. Bu kadar güçlü değilmişiz, biz bu kadar zorluğa, tepkiye dayanamazmışız."

Jaemin tekrar hıçkırmaya başladığında birinin onu boynuna aldığını düşündüm. Sesi boğuklaşmıştı ve azalmıştı.

"Jaemin, hiçbir şey sevgiden önemli değil. Siz birbirinizi sevdikten sonra diğer insanların tepkisi neden önemli olsun ki? Biz sizi seviyoruz ve hep destekleyeceğiz."

"O istemiyor hyung!"

"Jeno'yu arayıp bana versene!"

"Hyung, hyung! Tae hyung, Ten hyung zorla telefonumu aldı. Bir şey söyle şuna!"

"Ten!"

"Alo? Jaemin birbirimizden uzak duralım demiştim."

"Ben Ten."

"Efendim Ten hyung?"

"Sen Jaemin'i seviyor musun?"

" Seviyorum hyung, ama olmaz yani ben bu kadar güçlü değilim. Katlanamam bir sürü insan tepki göstericek ben buna dayanamam."

Jeno da hıçkırmaya başlamıştı.

"Jeno beni dinle, Jaemin yanında olduktan sonra ve biz sizi desteklediğimizde sorun ne olacak ki?"

"Hyung aklımı karıştırıyorsun!"

"Jeno lütfen, ikiniz de birbirinizi seviyorsunuz."

"Düşüneceğim hyung, bana biraz zaman verin!"

"Bir kere aklını düşünme Jeno. Bırak kalbin konuşsun."

"Tamam hyung, lütfen bana zaman ver!"

"Peki iyi geceler."

"Sana da hyung."

Benim İçin Bak! Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin