Karşımda Taeyong'u gördüğümde donup kalmıştım. Mark beni itip içeri buyur ettiğinde Ten Taeyong'un ayakkabılarını çıkartıp biraz itti. Hızla gidip elimi beline sardım ve diğer elimle de elini tuttum.
"Seni içeri götüreyim!"
Yavaşça koltuğa ilerlediğimizde onu kendime döndürüp belindeki elimi de çekip diğer koluna koydum.
"Otur şimdi."
Yavaşça koltuğa oturduğunda diğerleri de içeri geldi.
"Biz bir şey almadan geldik ama sorun olmaz değil mi?"
"Yok canım biz herşeyi hazırladık zaten."
"Harikasın!"
"Tabiki, ben Seo Johnny Youngho'yum!"
Ten Johnny'e vurduğunda güldüm. Taeyong'a baktığımda onun da gülümsediğini gördüm.
Yanına oturup elimi, dizindeki eline koydum.
"Nasılsın?"
"İyiyim, sen?"
"Bende iyiyim."
Aramızda biraz sessizlik olduğunda gülümseyip sohbet açmaya çalıştım.
"Sen bana gelmemi söylemiştin ama sen geldin."
O da güldü.
"Aslında Johnny annemden izin almasaydı gelemezdim."
"O zaman ona teşekkür etmeliyim, hım?"
Gülüp diğer elini de elimin üzerine koydu. Mecburen diğerlerinin konuşmasına odaklandık. Biraz maçlardan konuştular.
"Futbolu boşverin de basketbolu takip eden var mı?"
"Ten."
Taeyong'un mırıldandığını duyduğumda ona doğru eğildim.
"Efendim?"
"Ten, basketbol sever. Oynamayı da izlemeyi de."
"Bu boyla mı?"
Johnny güldüğünde Ten üzerine çıkıp ona vurmaya başladı. Gülüp arkaya yaslandığımda Taeyong elini dizime koydu.
"Ne oluyor?"
"Şey, Ten Johnny'i dövüyor."
Taeyong güldüğünde gülüşüne eşlik ettim. Johnny ve Mark kalkıp abur cubur ve asitli içecekler getirdiklerinde Ten'e baktım.
"Taeyong sana Jaehyun yedirse olur mu?"
"A-ama-"
"Sen sadece ağzını açarsın, jaehyun yedirir sana."
"Yani, denerim."
Elime getirdikleri cips tabağından elime iki tane alıp Taeyong'un omzuna dokundum.
"Ağzını açar mısın?"
Ağzını açtığında elimdekileri ağzına koydum. Çiğnemeye başladığında aşırı tatlı görünüyordu.
"Çok tatlısın."
Elini yanaklarına koyup güldü.
"Hyung sen Jeno'nun yanına otursan, ben Taeyong hyungun yanına otursam?"
İsteksizce Jaemin'e kafa sallayıp yerimden kalktım. Ten ve Johnny beni sohbetlerine aldıklarında koyu bir sohbet başladı.
____________________________________
Bütün hepimizin uykusu gelmişken kolumda yatan Jeno'yu koltuğa itip kolumu çektim. Ten Johnny'nin göğsünde yatıyordu ama Johnny uyanık bir şekilde Ten'i izliyordu. Mark ve Donghyuck uyanıktı ve gözlerinden uyku akıyordu. Taeyong'a baktığımda ise gördüğüm görüntü içimi ısıtmıştı.
Ayağa kalkıp Taeyong'a ilerledim. Elini tuttuğumda irkilip elini çekmeye çalıştı.
"Benim, Jaehyun. Seni yatırayım gel!"
Ayağa kalktığında belini tuttum. Yavaşça odama götürmeye başladım.
"Seni kendi yatağıma yatıracağım. Sorun olur mu?"
"Hayır, sorun olmaz."
Onu odama götürdüğümde bırakıp yastığımı düzeltip çarşafımı kaldırdım. Onu yavaşça yatırtıp üzerini örttüm.
"Sen nerede yatacaksın?"
"İçeride, Jeno'nun yanında."
"Olmaz, yanıma gel."
"Hayır rahatsız olursun."
"Olmam gel!"
Kolumdan çektiğinde yatağa oturdum. Hızla yana kaydı. Düşmemesi için onu tutup yatağa yattım. Üzerimi zar zor örttüğümde ona döndüm. Şimdi yüzlerimiz çok yakındı fakat o görmüyordu.
"Göremediğim için, rahatsız mısın?"
Aniden gelen soruyla tedirgin oldum.
"Rahatsız değilim."
"Seni görmek isterdim."
"Hiç ihtimal yok mu?"
"Var ama ölüm riski yüksek."
"Ne kadarlık bir risk var?"
"Bu doktora göre değişiyor, yabancı bir ülkede doktor kesinlikle yaşayacağımı ve göreceğimi söyledi. Yine de, korkuyorum."
"Peki bu riski almaya değer mi?"
"Bilmiyorum, seni ve diğerlerini görmek için, belki?"
"Bunu yarın hep beraber konuşuruz. Şimdi uyuyalım."
Onu göğsüme çekip sıkıca sardım. O da belime sarılıp kafasını rahat bir pozisyona getirdi. Bir süre sonra uyuduğunu düşündüğümden kısık sesimle mırıldandım.
"Çok kısa bir süre oldu ama, sanırım sana aşık oldum Taeyong."
"Daha bugün tanıştım seninle ama sanırım senden hoşlanıyorum."
Şaşkınlıkla ona baktığımda göğsüme sindi. Gülüp kafamı yastığa koydum ve kokusuyla uyumaya çalıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benim İçin Bak!
FanfictionGörme engelli Taeyong ve her gün onun fotoğrafını çeken Jaehyun.