Günlük 27: Kırmızı irisli gece yarısı

152 20 1
                                    


Belkıs,

Uyku tutmadı yine beni. Yazma isteği ile doluydu içim. Kızma bana olur mu, yine kuralları çiğnedim. Sadece iyiliğini istedim.

Bu arada ne kadar çok istemek fiilini kullanıyorum fark ettin mi? Artık bilinçaltımda ne gibi ihtiyaç hissediyorsam, sürekli bir şeyler isteyip duruyorum.

Hobi gibi bir şey oldu galiba benim için istemek.

Ama bak, gönülden dilemek illa ki meyvesini veriyor.

Tedavi sürecim şimdilik sıkıntısız ilerliyor, derslerim maalesef aksadı, ona elden gelen çare yok. Amazon kızı hiç gülmediği kadar gülüyor bana, sanki her gün güneş değil de ben doğuyorum canlılığa.

Derdimin sahibi de çaresi de odur, yazılmış kaderim alnıma.

Peki, sustum.

Sustum demişken, hani seni bilgisayarda yazıyordum ya?

Vazgeçtim. En son yazdığıma kadar ne varsa toparladım ve bakkaldan aldığım o meşhur deftere kaydettim. Mesela şu an bu satırları da bizzat sağ elimle kağıda yazıyorum.

Defterin sayfaları ise bitmek üzere.
Peki ben yeni bir defter almalı mıyım sahiden?

Bu takıldı kafama geçenlerde nedense.
Evet, seninle dertleşmek beni zannettiğimin ötesinde iyileştirdi, yalnızlığımı  dindirmemi sağladı. Artık daha aydınlık bakıyorum geleceğe ve rolün asla yadsınamaz.

Yadsınamaz da, işte.

Her güzel şeyin bir sonu var, bunu herkes bilir.

Belki de artık yerini amazon kızının falan alması gerekiyordur, olamaz mı?

Ay tamam, kıskanma hemen. Senin yerin ayrı, onun yeri ayrı.

Beni de düşün. Seneler ardından aşkından aklımı yeniden tanımladığım insan, elimi tuttu. Dermanım kalmadığında dizlerimin bağını bağladı yeniden. Dudaklarımdaki gülümsemelerin yanına dudaklarımda hissettiğim tutkunun sembolü olmayı üstlendi.

Ve ben şimdi ona, asla gerçekleşmeyeceğini sandığımdan yazdıklarımı ona anlatmak, onunla yaşamak niyetindeyim.

Beni anlıyorsun değil mi?

***
Merhaba arkadaşlar, size üzülerek bir şey söylemek istiyorum.
Normalde de 20 bölümden fazla yazmayı seven bir insan olmayı beceremedim bir türlü, bir tek bu hikayede bu sınırı aşabilmiştim.
Günlüğe başlarken bu kadar devam ettireceğimi de düşünmüyordum ama, hayat bana aksini gösterdi.
Fakat ne yazık ki, her şeyin bir sonu var ve ben Günlük'ü 30.Bölüm ile final yapmayı düşünüyorum.
Zaten dediğim gibi, normalde de 100 bölüm gibi uzun uzadıya yazmayı düşünmemiştim. Hem etkileşimler de giderek azaldığına göre bu pazarlamada demektir ki, artık bir diğer ürüne geçiş yap.
Eğer bitirirsem bana kızmayın olur mu? Başka kurgularla döneceğim "söz".
Acısıyla tatlısıyla hayatımızdan kurgu da olsa Barış Ozansoy'un günlük hayatı geçti dedirtebildiysem ne mutlu bana.

Hepinize teşekkür ederim.

Günlük | Barış OzansoyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin