"Tanrım, Bay Kim'den nefret ediyorum!" Soojin arkadaşlarının oturduğu kantin masasına gelip oturduğunda, mızmızlandı. Baekhyun onun derslerinin kötü olduğunu bildiği için gülümsedi. Sevdiği öğretmen hala çıkmamıştı."Sanırım kahve içersem kendime gelirim." Soojin oturduğu gibi geri kalkmaya yeltenirken Miyeon'un sesi onu durdurdu.
"Sen otur, Baekhyun alır." Cüzdanından para çıkarırken ismi geçen çocuk gülümseye çalışırken Soojin gülümseyerek oturdu.
"Teşekkür ederim Baekhyun."
Baekhyun başını olumsuz olarak sallayıp yüzünden silmediği ifadeyle parayı aldı. Kafeye doğru ilerledi. Kantin kalabalık değildi. Miyeon bazen garip davransa da genelde iyi bir kızdı...
"2 buzlu kahve lütfen."
Siparişini beklerken tırnaklarının kenarıyla oynadı. Bazen arkadaşlarının yanında çok sıkılıyordu ve Chanyeol'u de partiden sonra hiç görmemişti.
"Günaydın." Tam onu düşündüğü anda arkasında belirmişti. Baekhyun irkilerek sesin geldiği yöne döndü.
"Merhaba."
"Siparişleriniz efendim." Tekrar önüne dönerek tepsiyi iki eliyle kavradı. Gidecekken durup Chanyeol'e bakmıştı. Merak ediyordu, vaz mı geçmişti?
"Uh, şey... Miyeon ile?"
"Ah! Üzgünüm sana ben anlatmak isterdim." Dedi aniden bir şey hatırlamış gibi.
"Neyi?"
"Miyeon benden bahsetmedi mi?" Baekhyun başını olumsuz olarak salladı. Miyeon, Miyeon , Miyeon...
"Vaktin var mı? Bir saat sonra öğle arasında, gizli yerde?" Deyip onay bekledi. Baekhyun başıyla gülerek onaylamıştı. Chanyeol ile takılmak güzeldi çünkü farklıydı.
"Chanyeol ile ne konuştunuz?" Masaya gelir gelmez gözleri üzerinden hiç gitmeyen siyah saçlı Miyeon sordu. Baekhyun onun sert yüzüne bakarken tedirgin olmuştu. Gerçeği söyleyeceğine söz vermişti.
"D-ders?"
Soojin kahvesini alırken araya girdi. "Yoksa bizim Baekhyun'umuz erkek arkadaş mı edindi?" Kaşlarını kaldırıp cevap bekledi.
"Ah hayır ben kızlardan hoşlanıyorum."
"Chanyeol öyle görünmüyor ama?"
"Ne saçmalıyorsun Soojin?" Baekhyun cevap veremeden Miyeon konuştu. Bu Soojin'i bile korkutmuştu.
"Sadece uzaktan öyle görünüyordu..." Sesi sona doğru kısıldı.
"Baekhyun gibi birinden hoşlanamaz. Hem Chanyeol'un sadece ders için yaklaştığına eminim. Burada oturup birilerini Baekhyun'a yakıştırmaya çalışmayacağım."
"Pekala, bir şey demedim." Soojin kahvesinden büyük bir yudum aldı. Başını ters yöne çevirip sessiz bir ortam oluşmasına sebep olurken Baekhyun başını öne eğmişti. Miyeon masadan kalkıp giderken Baekhyun alt dudağını dişleyerek ağlamamak için dua ediyordu.
"Ben de gidiyorum. Kahve için teşekkürler." Soojin de masadan çantasını alıp giderken, uzaktan ona bakan Chanyeol'u saymazsak Baekhyun yalnız kalmıştı.
Bu sırada akmaya hazırlanan göz yaşını silip, burnunu çekti. Birkaç dakika öylece bekledi. Bu durumdan nefret ediyordu... Gerçeklerden nefret ediyordu Baekhyun...
---
"Çoktan gelmişsin?"
"Biraz önce geldim." Baekhyun ona bakmadan konuştu. Chanyeol yanına oturmuştu ancak o dizleri üzerine koyduğu başını kaldırmadı bile. Durgun gölü izliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
fri'ends (chanbaek)
Short StoryChanyeol Miyeon'a aşıktı. Bunun için Baekhyun'dan yani Miyeon'un en yakın arkadaşından yardım alacaktı. Baekhyun, Miyeon ve Chanyeol'un sevgili olmasına yardım ederek onların mutluluğu için uğraşırken kendini üzüyordu...