Ne ara 10. Bölüme geldik yaaa
Kısa bir zaman arası veriyoruz artık bölümler haftada bir
Bdbdjd
Öpücükler
---
"Chanyeol?" Baekhyun sonunda onu bulmuştu. Gizli yerine gelmişti ve öğle arasıydı, yanında kimse yokken konuşmalıydı çünkü vakit dolmak üzereydi. Buradan dönmek de uzun sürüyordu.
Chanyeol duyduğu halde cevap vermedi. Kısa olan yanına oturdu ona bakarak.
"Bir sorun mu var?" Diye sordu bu kez. Chanyeol yine duymazdan gelerek çantasına uzandı. Buradan da gidecekti.
"Hey, neyin var senin?"
"Yalnız bırakamaz mısın?"
"Benden kaçıyorsun? Ne yaptım?" Yalnız kalmaya çalışmıyordu ki, Baekhyun gelince gitmeye kalkıyordu... Baekhyun ise nerede hata yaptığını bilmiyordu.
"Bir şey yapmadın, yalnız kalmak istiyorum." Sert bir şekilde bakıyordu. Baekhyun daha çok merak etti. Chanyeol böyle bir insan değildi ama şimdi oldukça sınırlı görünüyordu. Miyeon ile mi tartışmışlardı?
"Miyeon ile tartıştınız mı? Sorun ne?"
"Bunlar seni ilgilendirmez."
Baekhyun bu cevaba üzülsede pes etmedi ve irdeledi. "Sorun ne!?" Chanyeol ne zaman tuttuğunu bilmediği Baekhyun'un elini bileğinden çekti. Ayağa kalkacakken yerinde kaldı. Küçüğün sözlerini dinledi. "Miyeon ile sevgili olunca arkadaşlığımızın bozulacağını söylememiştin!"
"Sen benim arkadaşım değilsin Baekhyun."
"Gerçekten böyle mi düşünüyorsun? Beni sadece ona ulaşmak için kullandın mı?" Baekhyun aniden dolan gözlerine içinden küfretti. Burada küfürü hakeden sadece Chanyeol'du.
"Ona ulaşmak umrumda değil, tamam mı sadece git buradan."
"Senden nefret ediyorum. İlk defa arkadaşım olduğu için mutlu olmuştum." Baekhyun göz yaşlarını daha fazla tutamazdı. Bir yandan ağlarken diğer yandan hızla çantasını alıp ayağa kalktı. Chanyeol onun akıttığı yaşları görünce şaşırmıştı.
"Baekhyun," kısa olan adını duyunca olduğu yerde kaldı ama ona yüzünü dönmedi. Ne diyeceğini merak ediyordu. "Ben ne dediğini bilmeyen pislik insanın tekiyim, hatta büyük bit aptalım," Baekhyun göz yaşını sildi ve devam etmesini bekledi. Chanyeol arkasından konuşmaya devam etti. "Ama sen de o aptalı affedebilen bir insansın, çünkü sen iyisin..."
"Ne olduğunu söylemezsen seni affedemem." Yüzüne bakmadan olduğu yerde söyledi. Chanyeol bir adım ona arkasından yaklaştı. Ne diyecekti ki?
"Miyeon ile tartıştık..."
Baekhyun burnunu çekti ve yavaşça ona döndü. Gözleri hemen kızarmıştı. Chanyeol oldukça suçlu hissediyordu.
"Özür dilerim."
"Miyeon ile tartışınca etrafındaki insanlara pislik gibi davranamazsın..." Chanyeol başıyla onaylayarak bir adım daha yaklaştı ve parmaklarıyla Baekhyun'un yanağındaki yaşları temizledi.
"Jongin bana pislik bir adam olduğumu söyler."
"Her zaman öyle değilsin." Baekhyun yanağındaki eller yüzünden utanarak gözlerini kaçırdı.
"Özür dilerim."
"Daha ne kadar dileyeceksin?"
"Ne kadar istiyorsun?"
"1 kere daha," eğer daha fazla isteseydi onu da yapardı. "Ancak bunu söyleyerek yapmayacaksın." Diye ekledi. "Sarıl bana."
Chanyeol bunu duyduğunda kalakaldı. Kendine geldiğinde ise küçüğü bekletmeden kendine çekip sımsıkı kollarını boynuna sararak göğsüne gömdü. Baekhyun nefes alamamayı dert etmeyerek kolunu beline sardı.
"Benden ne istersen yapacağımı biliyorsun Baekhyun..."
"Bir sorunun olduğunda bana anlatabilirsin, ayrıca arkadaşım olmalısın çünkü seninle anlaşabiliyoruz, değil mi?" Chanyeol'un kokusunu içine çekerken bunun oyuncak peluşuna sarılmaktan daha iyi olduğunu düşündü.
"Bunu isteme Baekhyun..." Başını Baekhyun'un boynuna gömdü ve orada yıllarca kalmak istedi. En rahat yer burası olabilirdi.
"Neden?" Baekhyun geri çekilmeye çalıştı ama kolları çok güçlüydü. Bu yüzden pes etti.
"Sadece 10 saniye daha..." Böyle kalmak istiyordu sonra tekrar gerçek hayata dönebilirdi. Baekhyun anlamayarak olduğu gibi kaldı. Derin bir nefes aldığında göğsü Chanyeol'e çarpıp inmişti.
"Göğüslerinle beni tahrik etmeye mi çalışıyorsun?"
"Koala gibi bana sarıldığın için nefes alamadım ve ölüyordum..." Baekhyun onun düşüncesini düzeltti. Uzun çocuktan ayrılarak bir yere oturdu. Chanyeol'de yanına gelmişti.
"Onunla çıkacak mısın?"
Baekhyun gelmeden önce Miyeon ile konuşmuştu ve olanları öğrenmişti. Ona görücü usulü randevu ayarlanmıştı...
"Senin dediğin gibi biriyle görüşüp cinsel yönelimi mi bulacağım. O çocuk ile deneyebilirim." İsteksiz bir şekilde söyledi. Gitmek istemiyordu gerçekten ama bunu yapacaktı.
"Çocuğu gördüm. Yakışacaksınız..."
"Gerçekten mi?" Diye sordu, bunu istemiyordu Baekhyun! Böyle rahattı.
"Evet, buluşmalısın..."
"Pekâlâ, olanları sana haber ederim. Miyeon ile nasıl gidiyor?"
"Mükemmel!" Baekhyun gülümseyerek yere uzandı ve bekledi. Daha fazla bir şey sormak istemiyordu. Yeni bir şarkı dinlemek istemişti.
Ama Chanyeol bu sefer ona şarkı açıp kulaklık takmadı. Gözleri kapalı bunu bekleyen çocuğun eline küçük bir kağıt bırakıp yerinden kalktı ve gitti.
Baekhyun yattığı yerden doğrularak kağıdı açmıştı.
Coldplay'in Yellow şarkısının sözlerinin yazılı olduğu bir kağıttı...
Chanyeol bunu seviyor olmalıydı. Arkasına baktığında onun çoktan gittiğini gördü ve yerine yattı.
Chanyeol'un yazısı gözleri önündeydi.
Yellow korkak demekti ama Chanyeol bunun tam aksine cesur biri değil miydi? Neden bunu bu kadar seviyordu ki?
Park Chanyeol, keşke ben de senin gibi cesur olabilseydim...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
fri'ends (chanbaek)
Storie breviChanyeol Miyeon'a aşıktı. Bunun için Baekhyun'dan yani Miyeon'un en yakın arkadaşından yardım alacaktı. Baekhyun, Miyeon ve Chanyeol'un sevgili olmasına yardım ederek onların mutluluğu için uğraşırken kendini üzüyordu...