FEM

5.6K 528 115
                                    

O KADAR MORALİM BOZUK Kİ!

ÖZENE BÖZENE YAZDIĞIM 800 KÜSUR CİVARİ BOLUMU KAYDETMEDEN ÇIKMIŞİM

ÜÇ GÜNDÜR BAKIP BAKİP ÇIKIYORUM AMA SONUNDA TEKRAR YAZMAYA GÜÇ BULDUM

ağlamamak için zor duruyom iğrenç bir durum ya jxbdjdjdj

İyi okumalar
-Bbhyun ❤

---

"Sence nelerden hoşlanır?"

"Hediye almakta çok kötü olduğumu söylemek isterim." Baekhyun öncelikle uyardı. Geldikleri alışveriş merkezi çok büyüktü. Şimdi oyun katında geziniyorlardı, hediye düşünürken etrafa bakınıp fikir edinmeye çalıştılar.

"Kendini onun yerine koymalısın, arkadaş olduğunuz için zevkleriniz birbirine yakın olabilir."

Zevkleri birbirine yakın olan en son iki insan olabilirdi...
Baekhyun uzunu kırmamak için düşündü.

"Eğer küçük bir kar küresi alsaydım mutluluktan ölebilirdim."

Baekhyun'un 12 tane çeşitli büyüklükte kar küresi vardı ama sevdiği insan ondan habersiz bir küre daha getirseydi çok mutlu olurdu. Tepkisini görebilmek için Chanyeol'e baktı.

"Biraz... Basit olmaz mı? Sence mutlu olur mu buna?"

"Beğenmese bile hediye olduğu için sevecektir." Paket açmak bile eğlenceliydi.

"Pekala, o zaman gidip alalım." Baekhyun gülümsedi. Kendisine seçtilereceğine emindi. Onun çok kararsız olduğunu, beğenilmemekten korktuğunu görüyordu. Sadece biraz rahat olması gerekiyordu.

"İnanamıyorum!" Baekhyun önüne ne zaman geldiklerini bilmediği kendi kadar olan peluş kahverengi ayıya baktı. Sanki gülümseyerek beni al Baekhyun diyordu peluş...

"Bu ayıyı almak istiyorum."

Chanyeol şaka yaptığını düşünerek gülerken çocuğun ciddiyetini görünce ifadesi dondu.

"Onu alamazsın evlat, istiyorsan kazanmalısın." Orta yaşlardaki adam oyun alanını göstererek araya girdi. Baekhyun bir miktar para çıkarıp adamın eline vererek silahın başına geçti. Tek yapması gereken uzakta ki 3 tahtayı vurmaktı.

"Bir dahaki sefere evlat."

Baekhyun atışların hepsinde başarısız olmuştu. Üzülerek geri çekildi, en azından denediğini düşünüyordu. Bu sırada ödeme yapan Chanyeol'u farketmişti. Onun da oynamak istediğini bilmiyordu.

Chanyeol atış dersleri almıştı, gerçek silahlarla ve bu oyun onun için kolaydı. Baekhyun ağzı açık onun tahtaları vuruşunu izlemişti. Peluş ayıyı kazanmıştı! Görevli adam onu istemeyerek Chanyeol'e verdi. Baekhyun bir Chanyeol'e bir de kolları arasındaki ayıya baktı.

"Tebrik ederim Chanyeol, onu hakettin."

"Sadece oyunu denemek istedim. Bunu istemiyorum." Kucağındaki ayıyı kasdetmişti.

"Atacak mısın?" Chanyeol başıyla onayladı. Baekhyun korku dolu gözlerle ayıya baktı. "İstersen ona bakabilirim?"

Chanyeol gülümseyerek Baekhyun boyutlarındaki büyük peluşu onun kollarına bıraktı.

Onun çok üzüldüğünü gördüğü için kazandığını söyleyemezdi.

"Ben çok açım..." Baekhyun ayıyı kolları arasına alıp sarılırken Chanyeol'un dediğini duymadı. "Köşede Japon restorantı görmüştüm, gitmek ister misin?" Diye sordu ardından ve bekledi.

Baekhyun mutlulukla kafasını kaldırdı. "Onun adını Chan koyacağım!"

Chanyeol başını olumsuz olarak sallayıp önden yürüdü. Ağır oyuncak yüzünden gerisinden gelen Baekhyun yüzünden adımlarını küçük atıyordu. Gelen geçenin dikkatini çekiyorlardı.

Baekhyun önden giden Chanyeol'e bakabaka yürüyordu. Chanyeol ona bunu verdiği için mutluydu...

---

Baekhyun ve Chanyeol karşılıklı otururken Baekhyun ayısını yanında ki sandalyeye oturtmuştu.

"Vay canına! Sizin burada ne işiniz var?"

"Jongin?" Dediler ikisi aynı anda yanına gelen çocuğa şaşırarak bakarken. Üzerinde restorantın önlüğü vardı.

"Burada çalışıyorum artık, söylemiştim?" Chanyeol yeni hatırlıyordu.

"Çifte kumrular şimdi randevuya mı çıktı?" Jongin gülerek Baekhyun ve yanındaki peluşa baktı.

Onu umursamayarak Chanyeol siparişlerini söyledi.

"Yemekten sonra seni eve götürmesine izin verme Baekhyun."

"Biz sandığın gibi değiliz. Sadece arkadaşız." Hatta bundan emin bile değildi. Yinede Jongin hep onu utandırıyordu.

"Ama akşamları Chanyeol seninle neler yaptığını anlatıyor? Hatta öpüştüğünüzü duydum."

"N-ne?"

"Sadece dalga geçiyorum Baekhyun. Utanınca ve sinirlenince çok sevimli duruyorsun." Baekhyun tüm olanlara rağmen ona kızmayıp gülümsedi. Chanyeol unutulduğunu düşünerek araya girip siparişini tekrarladı.

Jongin sonunda uzaklaşmıştı.

"Onun dediklerini ciddiye alma." Diye tekrar uyardı. Daha önce söylemişti.

"Sadece neden sürekli seninle beni sevgili gördüklerini anlamıyorum."

"Güzel olduğun için seninle ilgilendiğimi düşünüyorlar. Yanyana geldiğimizde ise seni sevdiklerinden dolayı saçma şakalar yapıyorlar."

Chanyeol tam açıklayamasada sorun değildi. Baekhyun kulaklarına kadar kızarmıştı aldığı iltifattan dolayı.

"Güzel miyim?"

"Hiç aynaya bakmıyor musun Baekhyun?" Jongin tabakları önlerine bırakırken bakmadan sordu. Nereden çıkmıştı bir anda... Baekhyun hala karşısındaki çocuğa bakıyordu.

"Güzel olduğun için Chanyeol ile takılmanı anlamıyoruz. Ben daha yakışıklıyım?"

"Chanyeol ile takılmamın sebebi; iyi biri olması."

"Benimle de takıl..." Baekhyun gülümseyerek ona baktı. Chanyeol'un arkadaşları ona karşı çok samimi ve cana yakınlardı. "Daha önce senin davetine gelmiştik, sende bize gelmelisin."

"Üzgünüm Jongin, aslında kalabalık ortamları sevmiyorum." Deyip dudağını büzdü. Utancı yok olmuştu Jongin ile iletişime geçince.

"Biz bize olacağız ve geleceksin. Bu bir emir."

Baekhyun gülerek onayladı. Chanyeol bu durumu az da olsa kıskanmıştı. Yemeğiyle ilgilenirken neden Jongin gibi olamadığını düşünüyordu. Baekhyun ile çok samimiydi ama kendisi uzaktı sanki... Bunu kıskanmıştı.

"Bir şeye mı kızdın?" Kısık bir sesle sordu yemek yiyen Chanyeol'e.

Uzun olan konuşmadan başını olumsuz olarak salladı. Baekhyun çoktan ikinci tabağını bitirmişti.

"Beklenmedik bir şekilde çok yiyorsun..." Chanyeol üçüncü tabağına başlayan Baekhyun'a söyledi. İkinci bir itiraf etmek gerekirse Baekhyun yemek yerken tatlı görünüyordu.

"Biraz iştahlı bir insan olduğunu söylerler..."

Chanyeol gülümsediği zaman Baekhyun da aynı şekilde gülümsedi. Bu garipti. Durumun karşı karşıya oturup yemek yedirecek raddeye getireceğini düşünmemişti. Chanyeol ile takılmak çok eğlenceliydi.

İki gün sonra onların evine davetliydi ve oraya gitmeyi gerçekten istiyordu.

fri'ends (chanbaek)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin