KARMEN

1-Baskın

Multimedya: Karmen ve David Guetta Shot Me Down

Harika müzikler, sarhoş insanlar, çeşit çeşit içkiler, alımlı kadınlar, her yerde dönen disko ışıklar, yakışıklı bir Dj... Eğlenmek için mükemmel bir mekan öyle değil mi? Aslına bakarsanız benim için değil! Ya da şöyle söyleyelim kendi dünyamın eğlencesi bu kadar sıradan değil.

Ben Karmen! Dışarıdan bakınca kızıl ve garip dövmeli bir barmen. Aslında burada eğlenenlerin çoğu bilmiyor ki bu büyük ticaretin küçük bir bir bölümünü kaplıyorlar.

Ne ticareti diye sorarsanız benim alanımda uyuşturucu. Şuan bir bardağı yıkadım ve elimdeki bezle temizliyorum.

"Toz var mı?" Büyük bir gürültüde yakından gelen sese baktım. Ah... Yakışıklı bir adam.

"Yok!" Dedim ve işime döndüm. Belki bir polis ve belki şuan bir operasyon düzenliyorlar nereden bilebilirim değil mi?

"Aaaaa!! Hadi ama!" Dediğinde çökmüş gözlerini kısmıştı.

"Çok ihtiyacım var hadi!" Dediğinde umursamazca yutkundum.

"Ne istiyorsun?" Bir birayı bardağa boşaltarak ona doğru eğilmiştim.

"En ağırından!" Etrafa öylece baktı ve ben sadece başımı sallayarak kaşlarımı kaldırdım.

"Lanet kadın!" Diyerek cebindeki parayı çıkarıp masaya koymuştu. Küçük bir gülümsemeyle arka tarafa geçerek tablolu olan duvarın altındaki boşluktan bir paket aldım. Evet çok klişe biliyorum ama zaten her an bi polis baskısına karşı az mal alıyorduk.

Tekrar adamın yanına döndüğümde dudaklarımı büzerek konuştum.

"Adın?"

"Hakan!" Başımla onaylayarak ona doğru eğildim ve küçük paketi uzattığımda günlerdir aç bir hayvan gibi elini elimin üstüne koydu. İşaret parmağımla onun baş parmağını okşadıktan sonra elimi çekerek diğerlerine döndüm.

Bu tür işler en küçükleridir aslında. Nick burda bireysel yaptığı gibi birden toplu mal da satıyordu. Ahh Nick mi? O işte bu örgütün başı. Aynı zamanda da sevgilim... Tamam oralara çok girmeyelim.

"Hey!" Gelen sesin yönüne doğru döndüm. Hayır sen de mi toz isteyeceksin?

"Buyrun!" Dediğimde şampanya şişesini garsona uzatmıştım.

"Benimle sevişmek ister misin!!" Ah ya nerelere düşüyoruz. Toz diye yalvaran adamı şuan buna tercih ederim.

"Kötü bir teklif. Reddediyorum!" Dediğimde dudaklarını birbirine bastırmıştı.

"Neden peki?" Açık sözlü bir adamdı. Ona karşı bir sempati duyduğum için bir tavsiyede bulundum.

"Çünkü olay şu ki. Eğer bir kadınla sevişmek istiyorsan bunu ona direk söylemezsin. Önce onunla tanışır, iltifat eder ve bir bira ısmarlarsın..." Dediğimde yandan gülümsemiştim.

"O zaman kendine benden bir bira ısmarla!" Dediğinde bir birayı açıp içmeye başladığımda konuştum. 

"Yoo, hayır bu sıradan kadınlar için geçerli." Kaşlarını çatmış, anlayamayarak aynı zamanda da gülümsemeyle bakıyordu.

"Bira için teşekkürler." Ona bir göz kırparak tekrar işime döndüm. Dans edenlerin arasından yanıma Selin yaklaşmıştı. Benimle aynı işi farklı mekanlarda yapıp parasını alan biriydi o da. Genelde sokaklarda satıyordu.

"Selam bebek, bir tekila?" Dediğinde gülümsemiştim.

"Al bakalım!" Bayağı bir sarhoş olmuştu. Ya da en azından kendini teslim etmişti diyelim.