8- İlk Plan

20 2 0
                                    

Multi: Timuçin ve Hozier Movement

Sabah, ayarladığım kadın sonunda aşağı inince ben de oturduğum yerden kalkmıştım. Valla ben beklerken daha yorulmuştuk uykum gelmişti bile.

"Nasıl geçti?" Dediğimde çıkmış ve otelin çıkışında bir taksi bekliyorduk.

Bana yandan gülümseyerek baktı. Ardından saçlarını kabartıp geriye attığında da ekledi.

"Harikaydı ve gerçekten tanımadı!" Ee o kadar uyuşturucu verdik nasıl hatırlasın. Taksiye bindiğimizde kadına döndüm.

"Sen nereye gideceksin?" Evinin adresini şoföre söyledikten sonra arkasına dayanarak gözlerini yumdu. Cüzdanımı çıkarttığımda anlaştığımız parayı ona uzattım.

"Hayır..." Dedi ve uzattığım paranın sadece yarısını alarak diğer kalanını bana geri uzattı.

"Seni sevdim, bu seferlik böyle olsun. İkimiz de kadınız sonuçta birbirimizi anlarız." Gülümseyerek kaşlarımı çattım.

"Ne kadar paran varsa alırım dedin."

"O sadece pislik erkekler için geçerli." Minik kahkaha attığımızda ekledim.

"Teşekkür ederim." Kafasını olumsuz anlamda sağa sola salladı ve sonra yine bana döndü.

"Bir şeylere ihtiyacın olursa, kaydet numaramı!" Dün akşam konuştuğum numarayı düşünmüştüm. Onu sadece başımla onayladım ve taksi onu getirdiğinde vedalaşarak bizim binanın adresini verdim.

Yol boyunca aklım sadece Timuçindeydi. Biz ne yapmıştık öyle! Pişman mıydım? Hayır. Kötü hissediyor muydum? Hayır. Ama yine de onunla olmayacak bir gelecek ve aramızdaki olaylardan sonra bu yaptığımız çok yanlıştı.

Taksiden indikten sonra direkt kendi odama girdim. Zaten beni görenler Nick'e haber verirdi.

Çok geçmeden kapım çaldı. Kesin Özgür'dür ki umarım odur. Polislerin evine gittiğimi hemen yetiştirdiği için onunla güzel bir sohbet etmeliydim.

Kapıyı sinirli bir şekilde açtığımda karşımda Nick'i görünce çok şaşırmıştım. Birini yollamamıştı, mesaj atmamamıştı hatta aramamıştı bile. Kendisi inmişti. Bunu neden yapsın?

Takım elbiseli haliyle bana bakmaya devam etti ben de ona. Bu da sabah sabah hiç uyumuyor mu? Ne ara uyanmış.

"Neden geldin?"

"Fazla şaşırdın?" Derken elimle tuttuğum kapıya bakmıştı.

"Sen değil kapıma gelmeyi, yanına çağırmak için beni aramazsın bile hayırdır?"

"Aç istersen." Kapıyı açtığımda onu elimle içeriye davet ettim.

Neyseki dağınık değildi dairem. Bir tane koltuğa doğru ilerlemişti. Fakat oturmadan tekrar bana yüzünü döndü.

"Evet?" Dedim ve o bir şey sormayınca devam ettim.

"Gecen nasıl geçti diye sormayacaksın herhalde?" Normalde her bar çıkışı ona gittiğimde sorduğu soruydu bu ama bir süredir aramızdaki mesafeden dolayı bütün alışılmış şeyler biraz kopmuştu.

"Dün gece seni üzdüğünü biliyorum!" Eli cebindeydi. Başımla onayladım.

"Aslında Nick..." Devam etmesini engellemiştim. Çünkü duymak istemiyordum çünkü ona odaklanamıyordum çünkü üzerimdeki yorgunluk yatağa yatıp Timuçin'i düşünmemi gerektiriyordu.

"Aslına bakarsan anlayacağın üzere çok yorgunum biraz uyuyup dinlenmek istiyorum." Başıyla onayladı be ceketini çıkarttığında koltuğun üzerine atarak bana yaklaştı.

KARMEN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin