10-Sınır

14 2 0
                                    

Multi: Karmen, Birdy- Wings

"Hadi hadi yerleştirin artık şunları!" Nick sinirle çalışanlara bağırmıştı. Uyuşturucuyu yerleştirmeye çalışıyorlardı fakat bu çalışanları sadece daha da telaşa sokarak yavaşlatmıştı.

Seradaydık, uyuşturucuları yaptıkları bi tarlanın serası. Ben üstümü uygun giymiştim. Bir kot şort askılı mavi atlet ve bir de kepim vardı. Renkli takılarla tam turisttim. Aynı şekilde Karahan ve Özgür'de.

Engin çoktan polis arabasıyla yola çıkmıştı. Bizden önce geçip bekleyecekti çünkü. Ortam gerginken Nick şuan gayet rahattı. Bir puro yakmıştı ve büyük rahat koltuğa geçip oturmuştu. Gözleri üzerimdeyken ben ona bakmamaya çalışıyordum. Purosunu yarıda bırakıp ayağa kalktığında kafamı tamamen ondan çevirmiştim.

Artık karavan hazırlandığında Nick yanıma geldi. Sessizce belime dokunarak birkaç adım geri gitmemi sağlamıştı. Bu şekilde kimsenin olmadığı sera arkasına çıkmıştık.

Ben yutkunduğumda arkamdaki ağaca tamamen yaslanmamak için ellerimi arkaya koymuştum.

"Nasılsın bakalım?" Altında bir şey arıyormuş gibi sormuştu ve bu beni çok gerdi.

"Bu işten beri adam akıllı görüşemiyoruz!" Başımı olumlu anlamda salladım. Timuçin'le aramda olan bir şeyi öğrenmiş olmasından çok korkuyordum şuan ve üstelik onunla olmanın imkansız olduğunu bilerek böyle bir şey anlaması beni germişti.

"Bana söylemek istediğin bir şey var mı?" Sıçtık galiba şimdi. Düşünür gibi yapmış sağa sola bedenimi hafif hafif oynatmaya başlayarak cevap vermiştim.

"Yok.. Yani.." Öyle bir 'yok' demek de ne bileyim!! Sessizce derin bir nefes aldı bu esnada gözlerini de yummuştu.

"Kötü şeyler seziyorum Karmen!" Bana bir adım daha atarak yüzünü yüzüme daha çok yaklaştırmıştı. Gözlerime öyle bir bakıyordu ki onunkilere bakmaya zorlanıyordum.

"İş... yani... işten dolayı... biraz gerginim!" Sırtımdan akan teri hissetmiştim.

"Gerilme!" Benden uzaklaşıp arkasını döndüğünde sessizce derin nefes almıştım fakat birden tekrar geriye dönerek yine yaklaştı.

Parmaklarını çenemin altında gezdirirken iki parmağıyla baskı uygulayarak yukarı kaldırmıştı.

"Benden korkuyor musun?" Zeki bir adam olduğunu biliyordum zaten ama bu şekilde çok çaresiz kalmıştım.

"Hayır yani neden korkayım mı? Korkacak bir şey yapmadım." Zorla gülümsemeye çalıştım.

"Benden ayrılmak istediğini söyledin ve sana zarar vermemden korkmuyor musun?" Bu sefer cevap veremeden bakmıştım öyle. Gözlerimi ayırmıyordu yine de. Birkaç saniye sessizlik ardından tekrar konuştu.

"Kork!" Bu sefer gözlerime daha farklı bir şekilde bakmıştı. Birkaç saniye sessizlik olduktan sonra tekrar sordu.

"Hala benden ayrılmak istiyor musun?" Kaşlarını kaldırmıştı.

"Aslında..." Yutkunmuştum.

"Aslında şöyle ki... Bir süre ara vermek aklımı başıma getirdi diyebilirim!" Hafif bir tebessüm gösterdiğinde mest olmuş bir şekilde yüzümü inceledi.

Kalbimde ise çok ağır bir sancı başlamıştı. Gözlerini dudaklarıma kaydırmıştı. Parmaklarını zarifçe boynumda gezdirdikten sonra diğer elini de belime götürerek dudaklarıma doğru yaklaşmıştı.

Bunu hiç istemiyordum. Gerçekten kendimi iğrenç bir kadın gibi hissediyordum. Olabildiğince kafamı geri atmıştım fakat bu bir kaç saniyelik geçici bir çözümdü. Dudaklarını dudaklarımda hissedince dolu gözlerimden bir damla yaş aktı. Onu tutamamıştım. Elimle ise ceketinin yakalarını sıkıyordum.

KARMEN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin