11- Karar

8 1 0
                                    


Akşam yemeği için tam takım bir şekilde otelin restaurantına inecek ve yemekten sonra biz Engin'le malları teslim etmeye giderken beyler de gece planı yapmışlardı kendilerine.

Otelde sadece iki oda tutulmuştu. Biri sadece benimdi ve diğer üçü bir odada kalıyordu. Klasik eşyalarla kaplı odamda uyandıktan sonra hazırlanmaya başladım.

Hazır siyah dar elbisemi giymiştim. Altına topuklu ayakkabılarım ve büyük halka küpelerimi takarak saçımı da fönlemiştim. Yeterliydi. Uyuşturucu poşetleri yatağımın yanındaki çantada duruyordu ve gözüm oraya her çarptığı da karşımda Timuçin'in yüzünü görüyordum.

Ben düşünürken kapım tıklanmıştı, gelen Engin'di.

"Hazır mısın?" Başımla onayladım ve çantamı alarak uzattığı koluna girdim. Beni baştan aşağı süzdüğünde gülümsemişti.

"Harika görünüyorsun, yine her zamanki gibi!" Yandan gülümseyerek baktım ona.

"Teşekkür ederim sen de öyle." Asansörün önünde Karahan ve Özgür'le de buluştuğumuzda en alta inmiştik.

Yemekten sonra tekrar benim odama çıkacaktık ve malları alıp gidecektik. Masaya indiğimizde Özgür konuştu.

"Ne zaman döneceğiz Engin?" Evet bu şu an benim de ilgimi çeken bir soruydu. Çünkü bütün plan sadece gidişe odaklanmıştı. Yunanistan sınırla içerisine girene kadardı sadece her şey.

"Eğer bir aksilik çıkmazsa eğer bu akşam halledip yarın tekrar yola çıkarız!" Başımla onayladım ben de. Ardından Engin'in telefonu çalmıştı.

"..."

"İyi, iyi her şey yolunda!"

"..."

"Nasıl yani?"

"..."

"Evet.."

"..."

"Evet.."

"..."

"Nasıl olacak ki öyle de." Ardından bir ses yükseldiğinde tam olarak seçemesek de Nick'in sinirlendiğini anlayabilmiştik. Engin'in yüzündeki gerginlik adeta bağırıyordu.

"Tabi... tabii ki!" Telefonu kapattığında verdiğimiz siparişler gelmişti ve ben yemeğe başlamıştım bile.

"Nick diyor ki sadece bir kişi istiyormuş adam malları getirecek. Ve aynı zamanda mekanı değiştirmiş." Onları dinlesem de aynı zamanda yemeğimi yiyordum.

"Yani?"

"Seçtiği yer başka bir otel. Onların küçük bir oteliymiş ve orda almak istediğini söylemiş."

"Tamam." Dedi Karahan ve ekledi.

"Eee kim gidecek Peki?" Dudaklarımı nemlendirdiğimde hepsiyle göz taması kurdum.

"Ben giderim!" Karahan'la Engin bakıştığında kaşlarımı çatarak onlara baktım.

"Ne oldu?"

"Yok bir şey de!" Demişti Karahan.

"Eee?"

"Engin ya da ben gitsem daha iyi olur?"

"Niye efendim ben gidemez miyim yapamaz mıyım?" Karahan karamsarlıkla dudaklarını büzdü.

"Kızsın yani ne kadar olacak..." Dediğinde Özgür de ters bir ifadeyle Karahan'a döndü. Elimdeki çatalı yerine bıraktığımda gerginlik masayı sarmıştı.

KARMEN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin