18- Eve Geliş

4 0 0
                                    


Karmen

Timuçin gözlerimin içine şaşkınlıkla baktıktan sonra Benden uzaklaşmıştı ve doktor çağırmak üzere odadan çıkmıştı. O günden sonra birkaç günümü daha yatarak ve halsiz bir şekilde geçirdikten sonra artık tamamen toplanmış sayılırdım. Verdiğim kiloları katı gıdaya geçmemizle almaya başlamıştım tekrardan.

Odaya Timuçin girmişti ellerinde hastane yemekleri vardı. Derin bir nefes verdim. Biraz mutsuzdum bu durumdan dolayı.

Doğan çıkmıştı. Timuçin ise sadece benim yanımda duruyordu ve sürekli Doğan'ı arıyordu. Onun yanında ise annesi ve babası vardı.

"Ne var bügün?" Dudaklarımı ısırmıştım.

"Yemek!" Baya iyi espri.

Olduğum yerde doğrulmuştum. Ardından önüme masa çekilince yemeği önüme koymuştu.

O günden sonra hiç konusu açılmayan büyük bir sorun olan ve çözüme bağlanmamış problemi bana ilk kez sormuştu.

"Ne yapmayı düşünüyorsun Karmen? Her şeyi bitirmek, her şeyini almak? Bana artık anlat ki birlikte ne yapacağımıza karar verelim."

"Benim, sevgilin olmam için birkaç planım var!" Dediğimde gülümsemişti. Ona biraz daha yaklaştığımda o da dudaklarını bana getirerek burnumu küçücük öpmüştü.

"Şimdi sevgiline anlat!" Derin bir nefes almıştım.

"Eğer onu şimdi herhangi bir suçlamayla içeriye alırsan ya çıkar ya da onun arkasını toplayacak birileri illa ki olur. Ama bizim yapacağımız bu sadece korkaklık olur ve hiçbir işe yaramaz."

"Onu yavaş yavaş çökerteceğiz. Kendisi bile anlamayacak. En başından başlayacağız. İçimizde ona karşı bir gurup oluşturduktan sonra başta dostlarını, ailesini, güvendiği her şeyi yok edeceğiz. Ardından bütün işlerini bitireceğiz. Piyasada o kadar güçsüzleşecek ki kimse onun çöp projelerine katılmak dahi istemeyecek. İşte o zaman güç onda değil de bizde olduğu zaman onun ellerine kelepçeyi birlikte vuracağız!" Mest olmuş şekilde bana bakıyordu. Ben de gülümsediğimde ekledim.

"Neden birden fazla kötü adam yok etmek varken yok olmayacağı kesin bile olmayan bir kişiyle uğraşalım!"  Dudaklarını nemlendirmişti.

"Bu çok riskli değil mi? En azından senin için?"

"Eğer bundan korksaydım şuan yan yana olmuş bile olmazdık. Sadece döndüğümde bir kaos olacak ama atlatabilirim!" Kafamı eğmiştim. Bana sorarcasına baktığında ekledim.

"Seni gördü ve bana ait olan bir şeyi sende buldu. Bunu düzeltmem gerekecek!" Olacakları düşünmek bile içimi karartıyordu. Ama Timuçin'e bakmak beni biraz daha rahatlatıyordu.

"Hiçbir şey olmayacak. Ben senin her zaman yanında olacağım ve hiçbir zaman yalnız olmayacaksın!" Başımla onaylamıştım.

"Timuçin?"

"Evet?"

"Her şey bitikten sonra kaç yıl ceza alırım? Yani yardım etmem göz önünde bulundurularak." Derin bir nefes verdim.

"Buna asla izin vermeyeceğimi biliyorsun. İşin en başından beri bizimle olduğuna dair bir kağıt imzalayabilirim. Bunu haketmiyorsun. Gerçekten."

Kafamı eğmiştim. Pek emin değildim aslında. Gözlerimi pancereye doğru uzattım. Yıllardır elimden gelen en iyi şekilde çalıştığım bir şirketi şuan batırmak istemem beni çok şaşırtıyordu. Hayat bizi nerelere sürüklüyor ne hale getiriyordu. İşte bir kez daha tokat gibi çarpmıştı.

KARMEN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin