"Hey sınıf başkanı! Neden öğretmenler bile beni azarlamıyorken sen azarlıyorsun?"
"Git ve yerine otur Jaehyun, şimdi hoca gelecek! Hemen oturmazsan ceza alacaksın!"
Yanıma Dongyoung'un gelmesi yetmezmiş gibi hoca gelmeyenlerden Taehyung'un yerini Jungwoo'ya vermişti. Taehyung'un yeri en arkadaydı ve bu da onun çok üzüleceği demekti.
"Hocam şu öndeki çocuk en zekilerden ya, beni onun yanına oturttursanıza!"
"Bu çocuğu da boz diye mi oğlum?"
"Yok hocam o beni çalıştırır derslere, dimi lan?"
Jungwoo'nun ofladığını duyduğumda güldüm ve yavaşça arkamı döndüm. Jungwoo bana nezaketen gülerken ona gülümsedim ve elimi elinin üzerine koydum.
"Ben sustururum onu endişelenme."
Jungwoo kafa salladığında Dongyoung da bana doğru döndü.
"Burada sınıf başkanı var, sana ne oluyor?"
Dizlerimiz birbirine değerken önüme döndüm. Beni sinir hastası edebilecek kapasiteye sahipti.
"Kime diyorum?"
Omzuma dokunduğunda omzumu silktim ve ona döndüm.
"Ne var Dongyoung?"
"Ne bu tavır, beni görmezden mi geleceksin?"
"Mümkünse evet Dongyoung, sende benim gibi davransan olmaz mı?"
"Olmaz, sınıf başkanını nasıl görmezden gelirsin?"
Ona bakmayı kesip hocanın yaptığı yer planını incelemeye devam ettim. Lucas arkama yerleşmek için hazırlanırken en arkalara bakmaya başladım. Kapı çalınıp açıldığında duyduğum tanıdık sesle hızla kapıya döndüm.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
" Öğretmenim Bay Shin sizi çağırıyor da, bir gelebilir misiniz?"
"Niye çağırıyor ki beni?"
Sehun hyung bana göz kırpıp öğretmene bir şeyler anlatmaya başladığında bacağımda bir el hissettim. Dongyoung elini bacağıma koymuştu ve bacağımı okşuyordu. Hızla ona döndüğümde Sehun abinin sesini duydum.
"Çıkışta beraber gidelim Yoonoh! "
" Olur Sehun hyung!"
Dongyoung'un elini iterken Sehun hyunga cevap vermiştim. Öğretmen ve Sehun hyung sınıftan çıktığında Dongyoung hızla kalkıp öğretmenler masasına gitti ve bana sırıtmaya başladı.
