"ChanChan yerine otur!"
"Hey Lucas Yerin'i rahat bırak!"
Dongyoung herkese emir verirken iç çektim ve elimdeki kitaba döndüm. Ne zaman okumaya çalışsam Dongyoung bağırıyordu ve benim dikkatim dağılıyordu.
"Yoonoh şu ne demek?"
Yugyeom'ın bana gösterdiği cümleye bakıp önüme döndüm.
"'Büyük boy kahvaltı alabilir miyim? ' demek."
"Teşekkür ederim Yoonoh."
"Rica ederim Yugyeom!"
"Yugyeom yerine otur! Neden sıranın üzerindesin?"
"Soru sordum be!"
"Otur yerine!"
Yugyeom'ın kafası yanımdan ayrıldığında elimdeki kitabı kapatıp kafamı sıraya koydum. Tam uyuyacağım sırada Dongyoung'un şeytanı kaçıracak sesi duyuldu, adımla birlikte.
"Jung Yoonoh bir öğretmen sınıfımıza gelmiş ve sen yatıyorsun! Bu ne terbiyesizlik!"
Kafamı kaldırdığımda sınıfta felsefe öğretmenimiz olduğunı görmüştüm. Hızlıca ayağa kalktığımda utançla kafamı önüme eydim.
"Başkan neden bağırıyorsun çocuğa? Belki hastadır belki yorgundur çocuk! Yat yavrum sen yat, oturun çocuklar!"
"Hasta bile olsa kalkmalı öğretmenim! Eğer bir daha böyle bir sorunla karşılaşırsak senin için müdürle konuşacağım Jung Yoonoh!"
"Biraz abartmıyor musun Dongyoung?"
"Kes sesini Minhyuk!"
Dongyoung yanımdan geçerken göz göze geldik. Ona kızgın bakışlarla bakmam fayda etmemiş olacak ki beni umursamadan çaprazımdaki sıraya oturdu.
"Sınıf yirmi dört kişi üç kişi yok. Gelmeyenler ise Hyungwon, Taehyung ve Jooheon."
Sınıfın genel durum bilgisini de verdiğinde ofladım. Öğretmenimiz yerimizi değiştirecekti ve şansa Hyungwon gelmemişti. Bu da yanımın boş olması üzere başkasının yanıma oturmasıydı.
" Evet ilk olarak başkanımızı önlerde bir yere almak istiyorum. "
Yanıma baktığımda sadece benim ve Minhyuk'un yanlarının boş olduğunu gördüm. Hocaya mesaj vermek için sıramın yanında, yerde duran çantamı alıp yanımdaki boş yere bıraktım. Bu yeterince Dongyoung'u istemediğimi anlatıyordu.
" Oha lan benim bile canım acıdı bu nasıl hareket?"
"Oğlum sus bir ne diyorsun?"
"Hocam normal Lucas işte."
"Kes lan inorganik bakteri!"
Herkes Lucas'ın hakaret edişine gülerken öğretmen yanıma yaklaştı.
"Dongyoung ile anlaşamıyor musunuz?"
Kafamı iki yana salladığımda güldü.
"Dongyoung Yoonoh'un yanına gel!"
Sınıf bile gülmeyi kestiğinde öğretmene bakakaldım. Bayan Lee halimize gülüyordu.
"Hocam üçüncü dünya savaşını başlattınız tebrik ediyorum sizi!"
"Saçmalamayın çocuklar, bunların ikiside olgun birer yetişkin. Aralarındaki sorunu zamanla çözeceklerdir."
Yanımdaki çantayı kaldırıp Dongyoung oturduğunda yutkundum. Gerçekten üçüncü dünya savaşı başlangıcı demekti bu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sınıf Başkanı! DoJae
Fanfic"Hey sınıf başkanı! Neden öğretmenler bile beni azarlamıyorken sen azarlıyorsun?" "Git ve yerine otur Jaehyun, şimdi hoca gelecek! Hemen oturmazsan ceza alacaksın!"