~22~

974 105 132
                                    

-Jaehyun-

Sabah uyandığım gibi yüzümü yıkayıp mutfağa koşmuştum. Annemden öğrendiğim bir sürü tarif vardı ve bunları sevgilim için uygulamak istiyordum. İşe başladıktna birkaç dakika sonra annem gelmişti mutfağa.

"Jaehyunie ne yapıyorsun?"

"Şe-şey ben bir arkadşaım için küçük kek yapacağım."

Anneme biraz çekinerek baktığımda gülümseyip masadan bir toka aldı ve saçlarımu yukarıdan topladı.

"Mutfakta saçlar toplanır."

Kafamı salladığımda kahvaltıyı hazırlamaya başladı, ben kek yaparken o kurabiye   yapmaya başladı.

"Anne çikolata!"

Bana bakıp önüne döndüğünde koluna  sürtünüp tatlı bir şekilde konuştum.

"Anne kurabiyeleri çikolatalı yap~"

Bana gülümseyip yukarıdan damla çikolata kavanozunu aldı. Ona güldüğümde yanağıma bir öpücük kondurup gülümsedi.

"Jaehyun telefonun çalıyor sanırım."

"Tamam anne, gidip bakarım şimdi."

"Ben yaparım, git bak."

Hızla yukarı çıkıp odama girdim, telefonumun çalıyordu.

Tavşan arıyor...

"Efendim?"

"Niye açmıyorsun, bir şey mi oldu?"

Doyoung'un sesi endişeli geldiğinde bende endişelenmiştim.

"Hiçbir şey olmadı, niye endişelendin?"

"Kaç tane mesaj attım niye cevap vermiyorsun?"

"Bilmiyorum!"

"Neden bağırıyorsun?"

"Hiçbir fikrim yok!"

Doyoung birkaç saniye nefes alıp verdi, gülmeye başladığında sakinleşmiştim.

"Gerçekten manyağız ya, durduk yere bağırmaya başladık."

Bende güldüğümde mırıldandı.

"Uyuyor muydun? Mesajlarıma cevap vermedin."

"Görmedim mutfaktaydım, ne yazmıştın?"

"Günaydın falan yazmıştım, günaydın."

"Günaydın."

"Jaehyunie!"

"Annem çağırıyor, okulda görüşürüz."

"Görüşürüz miniğim."

Telefonu kapatıp yastığı ağzıma kapattım ve çığlık attım. Yataktan kalkıp üzerimi düzeltip hızla aşağı indim ve tezgaha yöneldim.

"Anne kekler-"

"Fırında bebeğim, hadi oturup yemeğini ye."

Üzerimdeki önlüğü çıkartıp bir yere astım ve masaya oturdum. Yavaşça annemin yaptığı yemeklerden yerken annem hazır olan kurabiye ve kekleri bir kaba koyup bana uzattı. Hızlıca giyinip aldım ve bisikletimle okula gittim yavaşça. Bisikletimi yerine koyarken bir fısıltı duydum.

"Jaehyun!"

Etrafıma baktığımda birini göremedim, bisikletimi takıp okul binasına yürümeye başladım.

"Jaehyun."

Taeil yanıma geldiğinde ona bakıp elimdeki kabı biraz daha sıktım.

"Efendim?"

"Taeyong  Doyoung'a çilekli pasta yapmış, verdi sınıfta. Doyoung da aldı, yiyordu ben gelirken."

Ayaklarım yürümeyi reddederek Taeil'e baktım. O da durup bana döndü.

"Doyoung aldı mı?"

"Aldı, ben çıkarken yiyordu."

"Teşekkür ederim Taeil."

Uyandığım gibi mutfağa girmem, aşkımı göstermek için bir şeyler yapmam...
Hepsi boşa gitmişti, onunla bu konu hakkında konuşmama rağmen Taeyong'un yaptıklarını destekliyor ve kabul ediyordu.

Okul binasının yanındaki çöp kutusuna elimdeki kabı attım ve sınıfa çıktım. Yerime çantamı bıraktığımda Doyoung arkasını dönerek bana baktı.

"Nasılsın?"

Ona sert bir bakış atıp mırıldandım ve arkaya Jungwoo'nun yanına gittim.

"İyiyim, sağ ol."

"Ne oldu yine? Triplisin."

"Hiç."

Doyoung'a baktığımda bana şaşkınca bakıyordu ve önünde çok azı kalmış bir çikolata dilimi duruyordu. Sinirle önüme döndüğümde Jungwoo mırıldandı.

"Bugün Lucas gelmeyecek, küçük kardeşinin ameliyatı varmış. Yanımda otur istersen."

"Olur, çantamı alayım."

Sırama gittiğimde Doyoung hala bana bakıyordu, Jungwoo'nun yanına oturduğumda telefonunu çıkardı. Ben ise Jungwoo'ya döndüm.

"Lucas tek çocuk değil miydi?"

"Hayır,  Dejun adında bir kardeşi var ama Lucas'tan daha büyük duruyor bence. Üstelik hiç Korece bilmiyor ama okula kayıt olmuş."

Arkadan gelen sesle Baekhyun'a döndük. Chanyeol'un kolunun altında, bir kulağında kulaklık olsa da bizi dinliyordu. Kulaklığın diğer eşiyse Chanyeol'un kulağındaydı, o da telefonla ilgileniyordu.

" Sen nereden biliyorsun ya? "

" Ben her şeyi biliyorum, mesela senin de Jaemin diye bir kuzenin var."

"E yuh!"

Baekhyun güldüğünde Chanyeol saçına bir öpücük kondurdu. Onlara gülümseyip önümüze döndük.

Tavşan: Sorun ne?  
Ders arasında terasa gel.

Cevap vermediğimde terasa gitmemi söylemişti. Bunu yapmalı mıydım emin değildim. Kalbini kıracaktım bu sinirle, alta tükürsem sakal üste tükürsem bıyıktı.

Oraya gidip istemsiz laflarımla kalbini mi kırmalıydım?

Yoksa oraya gitmeyip kalbini mi kırmalıydım?



Sınıf Başkanı! DoJaeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin