~9~

1.4K 124 116
                                    

"Hey Dongyoung! Yoonoh kavga etmiş diyorlar. Doğru mu?"

Okuduğum kitaptan kafamı kaldırıp bana seslenen kişiye baktım. Bir kız arkasını dönmüş, bana bakıyordu.

"Bilmiyorum, karşılaşmadım daha. Ama büyük ihtimal yalandır."

"Peki."

Kız arkasını döndüğünde Lucas'a baktım. Elinde kitaba yoğunlaşmış görünüyordu. Bana eğildiğini farkettiğimde yüzüne bakmaya başladım.

"Şu ne demek sınıf başkanı?"

Gösterdiği cümleye baktığımda gözlerimi devirip kitabı tuttum ve ters çevirdim.

"Aa 'üniversite' yazıyormuş!"

Derin bir nefes alıp önüme döndüm.

Anne, oğlun kaç saat bunlara bakıyor bir bilsen!

Kitaptan sıkıldığımda kapatıp masaya koydum. İlerideki Jungwoo'yu farkettiğimde hızla ayaklanıp yanına gittim. Yanına oturduğumda kulağına eğilip fısıldadım.

" Yoonoh nerede?"

"Bilmiyorum, burada olmalıydı. Bekle arayayım."

Telefonu çıkardığında ona biraz daha yaklaştım.

"Ben konuşabilir miyim?"

"Tabi ki, al telefonu!"

Telefonu bana uzattığında kenardaki cama ilerledim. Telefon açılıp nefes sesleri arasında Yoonoh'un sesi geldiğinde yutkundum.

"Efendim Jungwoo?"

"Benim, nerede olduğunu sormak için aradım."

"Okula varmak üzereyim sınıf başkanı. Neden?"

"Biz kütüphanedeyiz, çantanı sınıfa bırakıp gel."

"Peki."

Telefonu kapattığımda tekrar Jungwoo'ya uzattım.

"Neredeymiş?"

"Gelmek üzereymiş."

"Pekala."

Tekrar test kitabına döndüğünde, bizimle aynı anda kütüphanede olan sınıfa göz attım. Benim kardeşimin sınıfıydı fakat Jeno'yu görememiştim. Onların sınıf başkanı Mark'a baktığımda göz göze geldik. Arkasını dönüp bana eliyle bir yeri işaret etti, o tarafa baktığımda Jeno'yu gördüm. Yine en arka taraflarda yalnız başına oturuyordu. Arkalara ilerleyip yanına gittim. Yanındaki boş koltuğa oturduğumda irkilip bana döndü, beni gördüğünde hafifçe gülümseyip önüne döndü. Masada bir kitap, bir test kitabı ve kalemlik vardı.

"Şey... bu soruyu yapamadım da."

Soruyu okuyup anlatmaya başladığımda kardeşimde bir sıkıntı olduğunu anlamıştım.

"Sorun ne Jeno?"

"Abi ben..."

"Söyle Jeno."

"Ben paramı evde unuttum!"

Mırıldanışına gülüp elimi cebime attım. Kardeşim için bir günlük aç kalmaya dayanabilirdim, ben abiydim sonuçta.

Minik meleğim için.

"Ama abi sen aç kalacaksın."

"Ben abiyim velet, abiler aç kalmaz!"

Bana sarıldığında bende ona sarıldım. 

"Neden onların arasına gitmiyorsun?"

İlerideki kalabalığı gösterdiğimde omuz silkti.

Sınıf Başkanı! DoJaeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin