"Hey sınıf başkanı! Neden öğretmenler bile beni azarlamıyorken sen azarlıyorsun?"
"Git ve yerine otur Jaehyun, şimdi hoca gelecek! Hemen oturmazsan ceza alacaksın!"
Ona kaşlarımı çatarak baktım ve kolunu çimdikledim. Kolunu hızla çekip kulağıma eğildi ve mırıldandı.
"Onu göndereyim."
Planını anladığımda gülümseyip kafamı salladım.
"Taeyong senin evin bu tarafta kalıyor, Jaehyun seninki de bu tarafta. Bende buradan gideceğim. Görüşürüz!"
Doyoung el sallayıp uzaklaşmaya başladığında oflayıp Taeyong'a döndüm ve el salladım. Bana gülümseyip yandaki taksi durağına gitti ve bir taksiye bindi. Arkamı dönüp yavaşça yürümeye başladığımda Doyoung koşarak geldi ve koluma geldi.
" Gitti değil mi?"
Kafamı sallayıp kolumu çektim.
"Doyoung... onun evini nereden biliyorsun?"
Bana bakıp donakaldığında ilerlemeye devam ettim.
"Biz bir ara buluştuk onunla biraz gezdik."
Kafamı sallayıp başka tarafa bakmaya başladım.
"Bana trip atma hem... benim sevgilim olur musun?"
Ona baktığımda gülümseyip bana yaklaştı. Cebinden çıkarttığı iki bilekliği bana uzattı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Ona gülümseyip anahtarı aldım. Takması için ona uzattığımda aldı ve nazikçe taktı. Bende onunkini taktığımda beni kolunun altına aldı ve yürümeye başladık.
" Seni eve bırakacağım!"
Kafamı salladığımda yavaşça yürüyerek eve geldik, kapıda durduğunda ona döndüm.
"Gelsene eve!"
"Ne? Ben 'seni bırakacağım' demiştim."
"Gel biraz dur, sonra gidersin!"
"Peki."
Zili çaldığımda annem kapıyı açtı, Doyoung gerilirken gülümseyip ayakkabılarımı çıkardım ve içeri geçtim. Doyoung peşimden geldiğinde gülümseyip anneme sarıldım.
"Atıştırmalık var mı?"
"Var tabi, dur getireyim!"
Biraz su ve atıştırmalıkları alıp odama götürdüm, Doyoung da geldi. Kapımı kapatıp ona yaklaştım. Garip hissediyordum, ilk kez bir sevgilim oluyordu. Bana gülümsediğinde ona gülümseyip kafamı eydim.
"Benden utanma, beni de utandırıyorsun!"
Biraz yemek alıp bana uzattı.
"Aç bakalım."
Verdiğini yediğimde kendiside biraz yiyip ayağa kalktı.
"Ben gideyim geç oluyor."
"Tabi, gel."
Aşağı indiğimizde annemle vedalaştı ve kapıya gittik. İçeriye bakıp Doyoung'a yaklaştım ve yanağına bir öpücük kondurdum.
"Görüşürüz."
"Görüşürüz bebeğim."
"Küçük bir kardeşin var değil mi? Yoonoh söylemişti, al bunları ona götür!"
"Teşekkür ederim efendim, iyi akşamlar."
Az daha anneme yakalanıyorduk, nefesimi düzenlemeye çalışırken Doyoung'a el sallayıp kapıyı kapattım.
