01

11.2K 428 297
                                    


ÖLÜYORUZ ROSAURA

- Hikâyeye başladığınız tarihi buraya bırakabilirsiniz.

01 ; remember you.

Ekim ayına yaklaşıyorduk. Havanın soğuğunu hissetmek için henüz erkendi. Yeni döneme alışmaya çalışıyor, günlerimi çoğunlukla kafeterya ya da kütüphanede geçiriyordum. Hayat ara sıra çıkarıp fotoğrafını çektiğim gün batımları dışında sıkıcıydı.

Boş bakışlarla etrafımdaki masaları izliyordum. Gözlerimdeki acıyla kahvemin son yudumunu boğazımdan aşağı indirdim. Midem kahveyle yıkanmış gibiydi. Yaklaşık yarım saat önce dersten çıkmış, kendimi kahve içmek için buraya atmıştım. Çünkü göz kapaklarım açılmayı ders boyunca reddetmişti. Gözlerimden uyku akıyordu ama kafamı koysam uyuyamayacağım da bir gerçekti.

Bir yere yatıp uzanma isteği zihnimde dolanıyordu. Gözaltı morluklarımın iyice belirginleştiğini hissediyor olsam bile, aynanın karşısına geçip bakma cesareti bulamamıştım henüz. Arkadaşımın yirmi dakika içinde bitecek olan dersinden çıkmasını bekliyordum. Bunun gibi başka hiçbir rutin, hiçbir bekleyiş yoktu hayatımda. Can sıkıntısı bazı zamanlar ruhani sıkılmışlığa seyrederse dışarı çıktığım oluyordu, onun dışında yerimden kalkmıyordum bile.

"Rosaura? Burada mıydın?"

Ne zaman kafeteryaya giriş yaptığını fark edemediğim Adelin'e döndüm.

"Erken mi çıktın? Seni bekliyordum ben de."

"Başım ağrıdı, çıktım. Eve gidip dinlensem iyi olacak gibiydi."

Kendisi masaya oturmadan ben önümdeki eşyaları toparlayıp ayaklandım, zira uzun zamandır bu ortamdan çıkıp hava almayı diliyordum.

Bütün kitaplarımı kucağıma doldurduktan sonra hızlı adımlarla kafeteryanın çıkışına yöneldik. Sonunda sıkıcı kahve kokulu o ortamdan ayrılabilmiş, ciğerlerime temiz havayı çekebilmiştim.

"Dersim berbat geçti, dün o kadar saat konuya hazırlanmıştım ama hoca konuyu anlatırken uyumamak için zor durdum."

"Yarının yokmuş gibi ders çalışmak
yerine azıcık uyusaydın böyle olmazdı, sen de biliyorsun."

Adımlarımız ıslak kaldırıma düştüğünde ve toprağa karışmış yağmur kokusu burnuma dolduğunda, kısılan gözlerimi iyice açıp bir soluk aldım. Sıcak nefesim serin havaya sertçe çarptı.

"Maalesef yapacak daha yararlı bir aktivitem yoktu ve yine uyuyamadım, sen de bunu biliyorsun."

"Biliyorum, biliyorum da.. Yine de ders çalışmak açıp bir film izlemekten daha kötü bence. Sen kafayı derslerle bozmuşsun, biraz kendine izin versen fena olmaz sanki ha?"

Omuz silkip derin bir nefes daha aldım. Hafif hafif ayaklarımızın altındaki kaldırıma atıştıran yağmur başlayalı henüz çok olmamıştı. Tek tük geçen araba seslerinin yoğunluğuna ve ışığı solan havaya bakarsak, akşam vakti kendini yavaştan belli ediyordu. Midemde yeni bir ekşime yükseldiğini hissettim.

"Kahve mi alsak?"

Kaldırıma dikili bakışlarını ilerlemeye devam ederken bana çevirdi.

"Daha az önce içmedin mi?"

"İçtim de..." Sağ elimi kaldırıp acıyan gözlerimi ovuşturdum. Suratım uyuşuk bir hal almıştı.

"...uykum var işte."

Ölüyoruz Rosaura.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin