BÖLÜM 8

13K 379 34
                                    

Mehmet Bey'YETER. Almila kızım çalışmak istiyor musun istemiyor musun?'dedi.

Çalışmak istiyordum hem de çok. Mirza sinirle bana bakıyordu. Ve aynı zamanda merakla. 'Çalışmak istiyorum.'dedim. Mehmet Bey'İşte bu iyi oldu. Hemen çalışmaya başlayamıyacaksın yanlız.'dedi. 'Peki.'dedim. Mirza odadan çıktı çıkarken de kapıyı biraz sert kapattı. 'Müsaadenizle.'dedim. ve ben de odadan çıktım. Kendi odamıza gittim.

Mirza odada yoktu. Neye sinirlenmişti bunu pek anlamamıştım ama bu durum canı fazla sıktı.

Kafaya takmamaya karar verdim ve annemi aradım.

-Alo prensesim.
-Annecim.
-Nasılsın sevdin mi orayı?
-Daha yeni geldim anne biraz zaman geçsin o zaman tekrar yanıtlayayım.
-Peki peki.
-Eee siz ne yapıyorsunuz?
-Aynı. Ama bugün. Baya yoğun geçti. Temizlik falan filan.
-Benim de pek sakin değildi. Baya gelen giden oldu.
-Olmuştur yani koskoca ağa ile evlendin.
-Babam nasıl Cenkler nasıl?
-İyiler ama baban şimdiden biricik kızını çok özledi.

Annem böyle diyince gözlerim dolmuştu. Gözlerimi hızlıca açtım kapattım.

-Almila kızım orda mısın?
-Bu bu burdayım.
-Bak kızım ne olursa olsun Mirza ile aranızda iyi tut tamam mı?
-Elimden geldiğince.
-Neyse iyi geceler biriciğim. Baban da çok selam söylüyor.
-İyi geceler. Sen de söyle ve hepinizi koskocaman öpüyorum.
Dedim ve telefonu kapattım. Onları çok özlediğimi hissettim. Keşke yanlarında olabilsem.

Saate baktım saat 21.30'a geliyordu normalde bu vakitte asla uyumazdım ama yine de uyumayı denedim. Mirza'nın da nereye gittiğini bilmiyordum.

===============

Sabah uyandığımda oda çok kötü kokuyordu. Bunun sebebi de Mirza'ydı. Bütün gece içmiş olmalı. Yüzüstü yatmış bir koluyla bana sarılmıştı. Kafası diğer tarafa dönüktü. Kolunu üstümden çektim. Ve yataktan kalktım. Odanın camlarını açtım. Güneş yeni yeni doğuyordu. Odanın camından ilk kez bakıyordum ve manzarası harikaydı. Gülümseyerek güneşin doğuşunu izledim.

Sonra üstümü değiştirdim. Dizlerinin biraz altında biten bir etek,V yaka bir bluz ve beyaz spor ayakkabılarımı giydim. Saçlarımı salınık bıraktım. Çok hafif bir makyaj yaptım. Parfümümü sıktım.  Mirza hâlâ da uyanmamıştı. Yanına gittim uyandırmaya. 'Mirza.'diye seslendim ama en ufak bir tepki bile vermedi. Mirza dedim ama bu sefer dürttüm. Yine bir tepki vermedi. Koluna yumruk attım yine bir tepki vermedi.

Acaba öldü mü diye düşünmeden edemedim. Nefes alıyor mu diye yüzümü burnuna yaklaştırdım. Nefes alıyordu. Birden gözlerini açtı. Hemen geri çekildim. 'Sabah sabah dibimde ne yapıyorsun?'dedi. Hafif uykulu bir sesle. 'Nefes alıyor musun diye baktım.'dedim. 'Ne o yoksa öldüm mü diye korktun mu?'dedi gülerek. 'Ne korkcam be.'dedim. 'Ama elin ağırmış insan öperek uyandırır sen yumruklayarak uyandırıyorsun.'dedi. Ve omzunu ovdu. 'Bilerek yaptın dimi aslında çoktan uyanmıştın.'dedim. Gözlerini kaçırdı. Bir de numara yapıyordu. 'Ayrıca leş gibi kokuyorsun odayıda kokutmuşsun git bir duş falan al.'dedim. 'Emredersiniz komutanım.'dedi. Ve yataktan kalktı. Göz devirdim.

Giyinme odasına gitti 2-3 dk sonra geri geldi. 'İstersen aşağıya in. Kahvaltıyı hazırlamaya yardım et. Anam laf etmesin.'dedi. Banyoya girdi. Doğru söylüyorsun zaten göze batıyordum. İyice ağızlarına sakız olmayayım.

Tam odadan çıktığım sırada Lavin de odasından çıkıyordu. Küçücük elleriyle gözlerini ovuyordum. Çok tatlı görünüyordu. 'Günaydın Lavincim.'dedim. Gülümseyerek. 'Günaydın yenge.'dedi. Uykulu sesiyle. 'Anlaşılan daha uyanamamışız.'dedim. 'Evet. Bıraksalar 40 yıl uyurum vallahi.'dedi.  'Peki bu uykucu kız bana mutfağa kadar eşlik eder mi?'dedim. Düşünüyormuş gibi yaptı. 'Edebilirim galiba.'dedi. Elimi tuttu.

AŞKIN BERDEL HALİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin