Bölüm şarkımız;
Can Oflaz-Fikrimin İnce GülüBabam o kadar içten Almila demişti ki ağlayasım gelmişti. Babam'Çok özlemişim.'dedi. 'Ben de ben de çok özledim.'dedim. Babamla sarılmamız bittikten sonra. Babam Mirza'yla selamlaştı.
Koltuklardan birine oturduk. Dilan Mirza'ya bakıyordu. Ama Mirza bir kere bile Dilan'a bakmamıştı. Dilan'ın üzüldüğü ne kadar belli olsada 'Hoşgeldiniz.'dedi zoraki bir gülümsemeyle. 'Hoşbulduk.'dedim. İçten bir gülümseme gönderdim.
Mirza'yı kolumla dürttüm. Kaş göz işareti yaptım. Sonunda anlamıştı. 'Hoşbulduk.'dedi. Dümdüz karşıya bakarak. Dilan'Ben mutfağa bir bakayım yardım edilecek bir şey vardır.'dedi. 'Ben de geleyim.'dedim.
Mirza,Cenk ve babam salonda kalmıştı. Allah'tan yanlarında babam vardı da kavga falan çıkmazdı.Mutfağa girdiğimizde annem buzdolabından bir şeyler çıkarıyordu. 'Anne yardım edilecek bir şey var mı?'dedim. Annem'Sofrayı yavaştan hazırlayabilirsiniz.'dedi. Ben tabakları götürmeye başladım. Dilan çatal bıçak ve kaşıkları getiriyordu. Sofrayı kurarken Dilan göz ucuyla abisine bakıyordu. Arada da Cenk'e 'Düzelicek aranız merak etme.'dedim. Dilan'Hiç umudum yok. Abim kolay kolay kimseye küsmez ama küstümüde tam küser.'dedi.
'Belki sana da küsmemiştir. Hem sen onun kardeşisin mutlaka affeder.'dedim umutla. Dilan'İnşallah hâlâ kardeşiyimdir. Silmemiştir beni.'dedi. 'Silmemiştir tabii ki.'dedim. Dilan'Bana pek öyle gelmedi. Geldiğinden beri bir kez bile bana bakmadı.'dedi. Mutfağa tekrar geri gitti. Ben de son kaşıkları düzelttim ve mutfağa gittim.
'Anne bizde tatlı getirdik onu da koyalım.'dedim. Annem'Ne getirdiniz?'dedi. 'Tulumba.'dedim. En sevdiğim tatlı diyebilirim galiba. Annem'En sevdiğin tatlı bıraksak bir oturuşta bir tabak yersin.'dedi. 'Yerim valla.'dedim. Annem kafasını iki yana salladı ve güldü.
Sofrayı kurduktan sonra babamları da çağırdım. Sofraya oturduğumuzda babam'Özlemişim böyle bir arada olmayı.'dedi. 'Ben de.'dedim. Masanın bir ucunda babam diğer ucunda annem oturuyordu Mirza ve ben yan yana Mirza'nın karşısında Dilan benim karşımda Cenk vardı. Cenk'Mardin'i sevdin mi?'dedi. 'Evet. Güzel şehir.'dedim. Babam'İyi bari.'dedi. Dilan'Mardin güzeldir.'dedi. Orayı özlemişti anlaşılan. Çünkü özlemle söyledi.
Mirza'Salatada maydanoz mu var?'dedi. Annem'Evet.'dedi. Mirza'Dilan sen yeme alerjin var.'dedi. Dilan'ın gözleri parladı. Gülümsedi. Dilan'Yemem.'dedi. Mirza iki saniye Dilan'a baktı hemen kafasını eğdi. İsteyerek mi dedi yoksa ağzından pat diye mi çıktı bilmiyorum ama bildiğim tek şey Mirza Dilan'ı silmemişti.
Annem'Öyle mi? Hiç bize söylemedin Dilan bilseydim koymazdım.'dedi. Dilan'Evet. Hiç aklıma gelmedi. Kusura bakmayın.'dedi.
Yemek biteseye kadar Mirza bir daha hiç Dilan'a bakmadı. Yemek bittikten sonra biraz oturup muhabbet ettik. Sonra yatmak için odalarımıza çekildik. Yatağa yattığımızda 'Mirza?'dedim. Mirza'Efendim.'dedi. 'Şey sen Dilan'ı hiç affetmiyecek misin?'dedim. Mirza'Sonra Almila.'dedi. 'Hayır. Şimdi bunu duymak istiyorum. Sonuçta o senin kardeşin. Onu nasıl affetmezsin ki. O ölmemesi için bu evliliğe tamam demişken ona nasıl küs kalırsın?'dedim. 'Eğer ona küsmüş olsaydım şu anda değil aynı masada yemek yemek aynı ortamda nefes almazdık.'dedi. 'Yani onu affettin?'dedim sevinçle. 'Evet ama bak sakın Dilan'a bunu söyleme azıcık burnu sürtünsün.'dedi. 'Tamam.'dedi. Ağzıma hayali bir fermuar çektim. Ona sarıldım ve uyudum.
Sabah gözlerimi açtığımda Mirza'nın göğsünde kafam vardı. Ellerimi beline dolamıştım. Çocuğa koala gibi yapışmıştım. Kafamı kaldırdığımda Mirza çoktan uyanmıştı. Saçımın ucuyla oynuyordu. 'Günaydın.'dedim. Gülümsedim. 'Günaydın.'dedi. 'Bugün ne yapacağız?'dedim. 'Benim buradaki şirkette biraz işim var.'dedi. Suratım asılmıştı. 'Sen?'dedi. 'Madem ben de kızlarla buluşurum.'dedim. 'İyi.'dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞKIN BERDEL HALİ
Художественная прозаİstanbul'dan Mardin'e uzanan bir berdel hikayesi. Onlar berdel ile evlenen iki kişiydi. Birbirlerini hiç sevmeyen iki kişi. Ama sonra; Sonrası kitapta buyrun okuyalım. ✳️ Wattpad'te bu isimli ilk kitap. ✳️Başlama tarihi 21.11.2018