Mirza'dan
Sabah daha kargalar kahvaltısını yapmadan kalkmıştım. Hemen bir duşa girip üzerimi değiştirmiştim. İçim içime sığmıyordu. Midemde kelebekler uçuşuyordu. Kalbim küt küt atıyordu.
Saçıma hemen son bir şekil verip, telefonumu cüzdanımı falan alıp odadan çıktım. Daha kimse uyanmamıştı. Saat tam olarak kaçtı bilmiyorum ama erken olmalıydı. Erken olup olmamasıyla ilgilenmiyordum. Hemen konaktan çıktım. Muhsin arabanın önünde beni bekliyordu. Benim çıktığımı görünce tam kapımı açmaya geliyordu elimle durdurdum.
Ön koltuğa oturdum. Muhsin de binince arabayı çalıştırdı. 'Sen de iyi oyuncuymuşsun Muhsin.'dedim. 'Mehmet ağam öyle emretti. Yapacak bir şeyim yoktu ağam.'dedi. 'Ah Mehmet Ağa.'dedim. Daha çok kendi kendime söyledim. Ama Muhsin de duydu.
Bekle beni Almila. Seni ve çocuğumuzu almaya geliyorum..
Almila'dan
Sabah karnımda çok kötü bir ağrıyla uyandım. Sanki canımdan can gidiyordu. O kadar kötüydü. Lütfen Allah'ım bebeğime bir şey olmasın. Lütfen Allah'ım. Yalvarırım. Ağrım gitgide artıyordu. Terlemeye başlamıştım. Yatakta dik pozisyona geldim.
Hiç bir şey olmayacak annecim. Hiç bir şey olmayacak. Ben sadece bu aralar biraz fazla stresliyim. Lütfen sen beni bırakma. Daha baban seni bilmiyor. O öğrenmeden gitme. O öğrenincede gitme.
Hem onunla konuşuyordum hem de karnımı ovuyordum. Bu şey biraz iyi gelmişti. Ağrım azalmıştı. Lavobaya girdim. Elimi yüzümü yıkadım. Çok az bir ağrım vardı. Üstümü değiştirdim. Ve aşağıya indim. Üstüme ince bir ceket aldım. Bahçeye çıktım. Biraz hava almak iyi gelebilirdi. Kerem bahçede ki iki kişilik salıncakta oturuyordu. Yanına gitmeye karar verdim.
Yanına benim geldiğimi görünce sigarısını söndürdü ve küllüğe koydu. 'Sen sigara mı içiyorsun?'dedim. 'Öyle arada içiyorum. Bağımlısı değilim.'dedi. 'Anladım.'dedim. 'Otursana.'dedi. Yanına oturdum. Morali bozuk gibiydi. 'Bir şey mi oldu? Keyfin yok gibi.'dedim. 'Neler olmuyor ki. Boşver sen beni sen nasılsın?'dedi. 'İyiyim. Biraz önce azıcık ağrım vardı ama geçti.'dedim.
'Bu yaramaz seni şimdiden yoruyor anlaşılan.'dedi. Güldüm. 'Galiba öyle.'dedim. 'Babasının haberi yok dimi Almila.'dedi. Sustum. Bir şey demedim. 'Seni bir haftada az biraz tanıdım. Onu özlüyorsun ama gurur yapıyorsun. Ne oldu aranızda bilmiyorum. Ama onu seviyorsun. Bence bunu ne ona ne kendine hem de bu karnındaki bebeğe yapma.'dedi. Ve elini karnıma koydu. 'O çok küçük olabilir ama senin yaşadığın duyguları hissediyor. Belki ağrının sebebi stres üzgünlük. Kalbin çok kırılmış belli zaten sana onu hemen affet demiyorum ama şans ver.'dedi. Karnında ki elinin üstüne elimi koydum. 'Sen çok iyi bir dostsun.'dedim.
Tam o sırada biri 'Almila.'dedi. Kafamı kaldırdım.
Mirza'dan
Çok uzun olmayan bir yolculuğun ardından Muhsin durdu. 'Bu ev ağam. Arabayı size bırakıyorum.'dedi. İkimizde arabadan indik. Arabayı kilitleyip anahtarı bana verdi. O nasıl dönecek bilmiyordum zaten şu anda onu düşünecek durumda değildim.
Büyük demir kapıyı açtım içeriye girdim. Evin ziline bastım. Kısa bir süre sonra az yaşlı babam yaşlarında bir kadın kapıyı açtı. 'Buyrun?'dedi. 'Ben Mirza. Almila'nın kocası. Almila nerede?'dedim. 'Hoşgeşdiniz. Almila bahçede.'dedi. Pat diye içeriye girdim. Salondan bahçeye giriliyordu. Bahçe kapısının önüne geldim. Almila salıncakta yanında bir erkek. Erkeğin eli Almila'nın karnında Almila'nın eli de onun elinin üstünde.
Lan ben daha bebeğime dokunmadım. Bu herif nasıl dokunur. Almila'nın elinin orada ne işi var. Sakin ol Mirza. Buraya Alimila'nın gönlünü almak için geldin.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞKIN BERDEL HALİ
General Fictionİstanbul'dan Mardin'e uzanan bir berdel hikayesi. Onlar berdel ile evlenen iki kişiydi. Birbirlerini hiç sevmeyen iki kişi. Ama sonra; Sonrası kitapta buyrun okuyalım. ✳️ Wattpad'te bu isimli ilk kitap. ✳️Başlama tarihi 21.11.2018