"Ahaha... Çok ilginç birisin." Sehun pipeti ile kahvesini karıştırmaya başladı. Şimdi söylemezse bir daha diyemeyecekmiş gibi hissetti. " Ha Neul..Lu.."
" Evet Lu..?" Ha Neul daha da meraklanmıştı.
"Lu... Kız kardeşim ile çıkıyor." Ha Neul hafif açık bir ağız ile Sehun'a baktı.
"O-ovvv tebrik ederim o zaman!" Ha Neul kocaman mutlu bir sırtış ortaya sundu. "Kardeşin bol sabırlı biri olmalı! Lu gibi duygusuz birini çekmek zor olsa gerek. Eve gidinci ona tebriklerimi ilet tamam mı?"
'Kalbim neden bu kadar acıyor...' diye düşündü Ha Neul. Hala Lu'yu seviyor olabilir miydi? Sehun kahvesinden bir yudum aldı.
"Ben kardeşimle yaşamıyorum."
"Anlamadım?"
"Ailemiz bir yıl önce ayrıldı. Ben babamla, O ise annemle yaşıyor. Tabi onlarda burada. Hatta kardeşim bizim gittiğimiz ortaokula gidiyor. Son sınıfta. Bizim liseye gelmeyi planlıyor." Sehun camdan dışarı bakmaya başladığı sırada Ha Neul dudağını ısırdı. Onun nasıl bir arkadaşıydı, bu sorunundan bile haberi yoktu! Kahvesinden kocam bir yudum içti ve içmesi ile öksürmesi bir oldu. Sert kahve konusunda kesinlikle hassas bir yapısı vardı.
Sehun hemen bir peçete ile Ha Neul önündeki masaya dökülen kahveyi sildi.
"Hey kahve kaçmıyor sakin iç..." Ha Neul gözlerini kısarak Sehun'a baktı. Sehun bu ailesinin ayrılma olayını kendisine anlatmamış olabilirdi ama bir şekilde okulda kulağına gelmesi gerekmez miydi?
"Bu durumu... Kimse bilmiyor değil mi?"
"Bilmelerine gerek var mı?"
"Yoksa bu tür şeyleri konuşacak bir arkadaşın mı yok?"
"..." Sehun cevap vermedi. Kahvesini içerken masaya bakıyordu. Sehun gerçekten popüler biriydi. Konuşacak arkadaşının bulunmaması gerçekten garipti.
"Lu ile konu-"
"Önemli değil Ha Neul. Kafana beni takma."diyerek genç kızın lafını böldü Sehun. Ha Neul eteğinin uçlarını kavradı ve dişlerinin sıktı.
"Bu tarz bir şeyi önemsizmiş gibi söyleme... Bazı konuları anca birisine anlatınca rahatlayabilirsin." Ha Neul dudağını yaladıktan sonra gözlerini Sehun'un gözlerine dikti. "Pek güvenilir gibi gözükmüyorum büyük ihtimal ama... Herhangi bir sorunun olduğunda bana anlatabilirsin. Büyük ihtimal duygularını anlayamam ama seni dinleyebilirim. Acını elimden geldiğince senle taşırım." Sehun başta şaşırmış olsada hemen toparlanıp kahkaha attı.
"Gerçekten ilginç birisin!" Sehun eline kahvesini aldı ve ayağa kalktı. "Beni dışarıda bekle. Hesabı ödeyip geleceğim."
"Anlaşıldı." Ha Neul kahvesini alıp kocaman gülümsemesi ile dışarı çıktı. Dışarı adım attığı an gülümsemesi soldu.
'Yalan bir şekilde gülümsemek ne kadar da zormuş...' Sırtının kapının yanında bulunan sütuna dayadı ve kahvesini küçük yudumlar içersinde içmeye başladı.
'Demek Lu'nun sevgilisi var... Hey şu an bunu düşünmemelisin Sehun'un durumu daha önemli!' Ha Neul kafasına vurmaya başladığı sırada Sehun dışarı çıkmıştı.
"Ha Neul... Ne yapıyorsun?" Ha Neul kafasına vurmayı bıraktı ve Sehun'un önünde ilerlemeye başladı.
"Hiçbir şey!"
"Ha Neul..."
"Efendim?"
"Yanlış tarafa gidiyorsun..." Sehun ses tonundan bu huyundan bıktım anlamı çıkıyordu. Ha neul hemen bulunduğu yerden ters bir yöne doğru ilerlemeye başladı. Sehun'un yanından geçip gidiyordu ki Sehun onu kolundan tuttu ve kendine çevirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
We Meet Again
FanfictionHer gencin yaptığı bir hata vardır. Kendilerine dürüst olmamak. ♦YukkiPan Dünyasından♦ Her hakkı saklıdır ©