Lu, Sehun'un Ha Neul kolundan tutarak uzaklaştırmasını izledi. Sehun'un sinirli bakışını görmüştü. Kıskançlığını hissetmişti.
Ha Neul, derdini anlattığında o kişinin kendisi olduğunu anlamıştı. Sadece anlamamazlıktan geldi. Çünkü... Sanki... Uzun zamandır bunu bekliyor gibiydi. Uzun zamandır birinin cidden onun için çabalamasını bekliyor gibiydi. O kişi Ha Neul'dan başkası değildi. Olamazdı.
Sehun ve Ha Neul'un gittiği tarafa doğru bir adımını atmıştı ki arkasından onu bir el kavradı. Şeker kokulu parfüm Lu'nun burun deliklerine dolarken Lu kendini yere bıraktı. Arkasındaki kişide aynı şekilde kendini yere bıraktı.
Bu arkada ki kişi Ha Neul değildi. Yoora'ydı. Küçük kız Lu'nun t-shirtünü kavradı ve yüzünü iyice sırtına bastırdı. Abisi ile her şeyi görmüştü. Lu'nun ondan daha olgun gözüken kıza yaklaşışını, sadece kendisine bu kadar yakın olduğunu sanan ikisi arasındaki mesafeyi, kendisinin bile daha doğru düzgün görmediği o arzulama isteğini... Sıkışını sertleştirdi ve genç adamın üzerindekini buruşturdu. Bu olanlar hiç adil değildi. O her zaman ama her zaman Lu'nun yanındaydı. Ona olanlardan sonra bile yanındaydı. Bilinmeyen bir kızın birden çıkıp genç adamı elinden alması çok adaletsizdi.
"Gitme... Bana söz verdin..." Küçük kızın sesi boğuk çıkıyordu. Ağızından çıkan sıcak nefes Lu'nun sırtını ısıtmıştı.
Genç adam gözlerini büyültmüş bir şekilde etrafa bakıyordu. Her şeyi unutmuştu. Aslında başından beri onun için çabalayan biri daha vardı. Yoora. Ona söz vermişti. Onu bırakmayacağı ile alakalı.
Küçük kız, genç adamın sırtını ıslatırken genç adam hala o yola bakıyordu. Gözlerini zorlan o yoldan çekti ve yüzünü Yoora'ya döndü. Küçük kızı kollarının arasına alırken göz yaşlarını bıraktı. Her şeye rağmen Yoora'yı bırakamazdı... değil mi?
"Korkma... Gitmeyeceğim."
♣
"... Onun gibi birinden hoşlanman cidden haksızlık. Bence... Bence... Bence senin benden hoşlanman daha iyi olur. Sencede öyle değil mi?" Ha Neul, duyduklarının gerçek olup olmadığını merak ediyordu.
"Ama ben Lu'dan hoşlanırken sana gerçek bir sevgiyi veremem..."
"Önemli değil. Onu unutturacağım sana. Sadece bana evet demen yeterli."
"Sehun..." Genç adam nefesini dışarı verdi ve gözlerini kapattı.
"Biliyor musun...? Ben her zaman senin kuş gibi uçup benden uzaklaşacağını düşünmüştüm. Seni yanımda tutmaya çalışmak ne kadar zordu biliyor musun? Birlikte deneyelim Ha Neul... Ne dersin?" Ha Neul yumruklarını sıktı. Yakın olduğu bir kişiyi kendi bencilce davranışlarından dolayı kullanmak adil miydi? Sehun bunu hakedecek bir kişi miydi? "Bencilce davransanda sorun değil Ha Neul... Sadece bana bir şans ver..."
"Duygularım değişmezse ne yapacaksın?"
"Değişecek... Bana güven..." Sehun alnını kızın alnından çekti ve omuzuma koydu. "Sadece bana güven..." Genç kız da başını yukarı kaldırdı ve göz yaşlarını bıraktı.
"Sana güveniyorum..." Ellerini yavaşça yukarı kaldırdı ve genç adamın boynuna doladı. "Hadi birlikte yeni bir yol çizelim Sehun..." Genç adam da Ha Neul beline ellerini doladı.
"Hadi çizelim..." İkiside kitaplarında yeni bir sayfa açtılar. Gelmiş geçmiş en kötü anılarını kalplerinin derinliklerine gömdüler. Her şeye rağmen çıkabilecek anılarını derinliklere hapis ettiler.
♣
Ha Neul ve Sehun yıl sonu birincilerinin asıldığı panoya baktılar. Ha Neul'un tek kaşı seğiriyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
We Meet Again
FanfictionHer gencin yaptığı bir hata vardır. Kendilerine dürüst olmamak. ♦YukkiPan Dünyasından♦ Her hakkı saklıdır ©