İlk olarak özür dilerim patateslerim. Bölüm geç geldi biliyorum...
İkinci olarak da artık her yeni bölüm cuma günü gelecektir ^-^
İyi okumalar~Ha Neul sımsıkı sarıldığı yastığına iyice sarıldı. Uzun zamandır dışarı çıktığı yoktu ve ailesi onun için gerçekten endişeleniyordu. Genç kızın konuştuğu tek kişi ise Sehun'du. Min Jee ise o günden beri bir kere ziyaretine gelmişti. Şimdi ise istemesede dışarı çıkacaktı. Bugün Min Jee'nin bahsettiği okul gezisi vardı. Yastığını yana koydu ve bavulunu alarak aşağı indi. Annesi kapının önünde kızını bekliyordu. Kapının önünde genç kızın sırtını okşadı.
"İyi misin? İstersen gitmeyebilirsin." Ha Neul küçük bir gülümseme koydu ortaya.
"Evet, iyiyim. Gidebilirim sorun değil." Bavulunun sapını sımsıkı tuttu ve evden dışarı çıktı. Annesi ise arkasından el salladı ve kızının gözden kayboluncaya kadar izledi. Ha Neul gözden kaybolunca Bayan Park iç çekti.
"Keşke babanda seni uğurlasaydı..."
○○○
Metroya binerken saatine baktı. Otobüslerin kalkmasına daha 1.5 saat vardı. Yavaş yavaş yürüyerek de okula yetişebilirdi.
Oturacak yer bulduğunda Sehun'a mesaj attı.
Günaydın ~Ha Neul
Kulaklığını kulağına takıp müziği açtığında karşı taraftan hemen cevap gelmişti.
Bari beni burada yalnız bırak~Sehun
Ha Neul tek kasını kaldırdıktan sonra cevabını yazdı.
Telefonu abine ver Yoora~Ha Neul
Hayır ^-^~Yoora
Ha Neul sinirden kendi çapında kahkaha attıktan sonra telefonu cebine koydu. Yoora onun için ayrı bir dertti.
Tünelden çıktıktan sonra tabelada inmesi gereken durağın ismini görünce ayağa kalktı ve bavulunu eline aldı. Kafasını kaldırdığında ineceği kapının önünde Lu'yu gördü. Genç kız, Lu'ya o kadar uzun süre bakmış olacak ki Lu gözlerini ona çevirdi. Boş gözlerle baktıktan sonra kapı açıldığında sanki hiçbir şey olmamış gibi dışarı çıktı.
Ha Neul içinden bu da neydi şimdi derken kapının kapanmasına yakın dışarı çıktı. Lu birkaç adım öndeydi. Ha Neul Lu'yu süzerken bir yandan müzik dinliyordu.
Yanına gidip gitmeme konusunda kararsızdı. En son konuştuklarında Lu ona artık kendisinden uzak duracağını söylemişti. Şu an yanına gitse cidden saçma olurdu ve metrodaki o boş bakışlardan sonra gidemezdi zaten.
'Bir de havalı yürüyor...' Ha Neul tek yanağını şişirip yürümesine devam etti.
'Arkasını dönüp baksa-' düşünceleri arasında Lu kafasını arkaya çevirip Ha Neul'a baktı. Hemen gözlerini kaçıran Ha Neul'un yüzü kızarmaya başlamıştı. Lu hafifçe gülümsedi.
'Maymuna benziyor...' Tekrar önüne döndü ve okul kapısından içeri girdi.
Herkes sınıf öğretmenlerinin başında grup oluşturmak için bekliyordu. İki gençte sınıflarının olduğu tarafa geçtiler. Min Jee, Ha Neul'un geldiği fark edince küçük hızlı adımları ile yanına gitti.
"Günaydın!!" Ha Neul, Min Jee'nin yüzünü görünce içinin ısındığını hissetti.
"Günaydın Jee. Grupları nasıl oluşturacağız?"
"Bizim için konsey önceden hazırlamış." Min Jee, Ha Neul'un elini tuttu ve genç kızı sürüklemeye başladı."Ve biz aynı gruptayız!"
İki genç kızda otobüse en son bindikleri için kendilerine oturacak yer aramaya başladılar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
We Meet Again
FanfictionHer gencin yaptığı bir hata vardır. Kendilerine dürüst olmamak. ♦YukkiPan Dünyasından♦ Her hakkı saklıdır ©