Bölüm müziği: "Olur olur!"
Keyifli okumalar🌹
***
Nefes altı aydır karanlık çöktüğünde kendini attığı yerdeydi yine. Kütüğe oturmuş, yıldızlara doğru bakıyordu. Çünkü o gökyüzünde kendine bakan üç yıldızı, üç can parçası vardı.
"Cennet Teyze bu lokantaya baharı benim getirdiğimi söyler hep. İşte benim gönlümün güneş gören yüzü, baharla buluşan yakasının sebebi de sizdiniz. Şimdi yanı başımda değil, gökyüzündesiniz. Haliyle Nefes'in baharı da sizinle gitti. Altı aydır gönlü ayazda kalmış bir Nefes'im...
Üşüyorum anne, hadi sar beni! O kolları bana kocaman olan yeşil hırkanla...
Çikolata canavarları iş peşinde...
Hadi Can gel, koş ablana çikolatalı ekmekler bizi bekler.Baba! Yetiş Nefes'inin imdadına. Şu çizdiğim maketin bir türlü ölçüsü tutmuyor diğerleriyle."
- Nefes! Nefes! Bak bana!
- Anne! Baba! Can! Niye orda duruyorsunuz? Hadi gelin yanıma hadi!
- Nefes! Nefes! Güzelim bak bana! Bak sen burdasın, benimlesin. Ailen yok burada.
- Tahir! Ben onları çok özledim.
- Şissst! Tamam güzelim, sakinleş.
Altı aydır her kriz geçirdiğinde yaslandığı tek bir göğsü vardı; o da babaannesinin. Şimdi iki gündür tanıştığı diyeceğinizin adamın göğsüne yaslı başı. Çünkü kadına benzer bir acıyla selam verdi genç adamın gözleri. Birkaç dakika öyle durdular, ardından Nefes başını usulca kaldırdı.
- Teşekkür ederim.
- Asıl ben teşekkür ederim.
- Neden?
- Benimle sakinleşmeyi denediğin için.
- Bana o güveni sen verdin, gözlerinde hüzün perdesini görmeseydim zordu.
- Nefes... Anlatmayacak mısın?
- Sussam uzun uzun anlamaz mısın?
- Anlarım daa, canımız çok yanar.
- Zaten yanmadı mı? Geride koca bir yumru kalmadı yüreğimizde, söylesene Tahir!
- Neyi söyleyeyim Nefes? Babamdan duyduğum son cümlenin; "aslan oğlum, merak etme hemen geleceğim" olduğunu mu? Ya da sekiz aydır her günümün bir balıkçı barınağında, babamın adını sayıklayarak geçtiğini mi?
- Ben neyi söyleyeyim Tahir? Su dökerek uğurladığım, bir hafta sonra yanlarına dönecek olduğum ailemden aldığım acı haberi mi? Şu dünyada babaannemle bir başıma kaldığımı mı? Can'ım çok severdi, o yok şimdi diye elimi dahi uzatamadığım çikolata kavanozunu mu?
- Gördün mü işte sadece bedenen kalmışız bu dünyada? Ruhumuz kaybolup gitmiş virane karanlıkta.
- Gördüm. Özür dilerim Tahir, özür dilerim boğazına bir düğümde ben eklediğim için...
- Özür dilerim Nefes, özür dilerim kaybolduğun virane karanlıkta sana geç yoldaş olduğum için...
İki genç hıçkıra hıçkıra birbirine sarılırken, gördüğü manzara ile yıkılan bir isim daha vardı duvarın köşesinde.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tozlu Kütük
Fanfiction- Bir yapboz misali kader, çetin bir sevda hikayesi... "Adım attığım her yerde sen! O adımlara kurban olan ben! Senden önce koşa koşa geldiğim, Senden sonra sığamadığım, Onca köşeden sadece biri... İşte burada başladı hikayemiz. İşte burada yol ala...