Tozlu Kütük

Bölüm 11 | Lokantada Kader

Yıldıza dokunarak oylarınızı, yüreğinize dokunarak da hislerinizi almayı umuyoruz.

Keyifli okumalar...🌻

****

Yeni bir gün, yeni bir haber demekti. Nefes'de yüzüne vuran güneş ışığıyla birlikte gözleri hafiften açtı. Hemen elini çalar saatine uzattığında, işe gitmesine fazlasıyla vakit olduğunu gördü. Ama kalkmıştı bir kere, bir daha uyuyamazdı. Yavaşça yatağından kalktı, tiftik tiftik olmuş saçlarını eliyle hafiften yatırdı. Ardından kapısını usulca açıp banyoya gitti. Yüzüne defalarca su çarptı, "Unutma! Değer..." dedi kendine. Banyodaki işlerini bitirdikten sonra odasına geçip üzerini giyindi. Ardından her zaman olduğu gibi mutfağa koşup kahvaltıyı hazırlamaya başladı. Meserret ise mutfaktan gelen tıkırtılarla torununun uyandığı anladı. Yavaşca süzüldü mutfağa. Çay demleyen torununun ufaktan aklını alıverdi.

- Hani Tahir?

- Ayy! Ödüm koptu, sanada günaydın babaanne.

- Günaydun günaydun daa. Ee hani nerede uşak?

- Babaanne sen iyi misun? Rüyanda Tahir'i falan gördün herhalde.

- Ben rüyalarda sen görüysın diye düşüniydım kizum.

- Babaanneee!

- E iyu bir şey demeduk.

- Allah'tan demedun yani.

- Senin bir kafan atuk.

- Azucuk...

- Ne etti yine o deli uşak?

- Yoo! Bu sefer dilini bilmediğim bir deli tepemi attırdı.

- Gız senun dilini bilmeduğun deli var miydu?

- Babaanneee! Konuyu kaynatma daa.

- Ee iyi tamam. De bakayum kimmiş o?

- Mercan...

- Benimki de soru. O gız zaten her çomağun başı, atulan her kafanın sebebi.

- Aynen öyle babaanne.

- Tahir'i seviyi dimi?

- Hem de çok.

- Senden de mi çok?

- Hayda! Yine döndü konu bana.

- Başkasuna dönecek hali yok ya. Mevzu Tahir ya hani kizum.

- Bilmiyim.

- Demek hâlâ inat ediysın kalbine karşu.

- İnat etmiyorum.

- Etmiysın öyle mi? Etmiysın daa, benim bile buradan duyduğum kalbin sesinu sen nasul duymaysin?

- Duyuyorum. Ama korkuyorum be Meserret Sultan!