My false truth [ yoonsoo ] ✓

four,

-nyks.s; Yoongi,

-nyks.s; bak senden rica etmiyorum,

-nyks.s; yalvarıyorum..

-nyks.s; Yuta'nın çağırdığı yere gitme.

-nyks.s; ne istersen yaparım ama lütfen gitme.

-min.yg; bana bir şey olacak diye mi korkuyorsun, yoksa Yuta elimde kalacak diye mi?

-nyks.s; Yuta'nın nasıl şeref  yoksunu biri olduğunu biliyorsun.

-nyks.s; Suho'nun nasıl öldüğünü de biliyorsun!

-nyks.s; üstü kapandı, ama

-nyks.s; Yuta ile Suho'nun iddialaşmasını gören tek kişi bendim.

-nyks.s; ertesi gün bilinmeyen biri tarafından kalbine aldığı üç bıçak yarası ile bulunmuştu.

-nyks.s; yapma..

-min.yg; bilmemen gereken çok şey biliyorsun, Soya.

-min.yg; ve bu başını belaya sokacak.

-nyks.s; sen benim başımı yeterince belaya soktun zaten.

-nyks.s; şimdi gidecek misin oraya?

-min.yg; Yuta benim sikimde bile değil

-min.yg; benim derdim Mark ile.

-min.yg; ve evet gideceğim.

-min.yg; onlar kuduz bir itse ben kurtum, Soya.

-min.yg; ve şimdiye kadar hiçbir kurt, köpek havlamasından korkmadı.

-min.yg; uzak dur

-min.yg; atarlı ve hırslı bir yapın var.

-min.yg; bir şeylere kalkışacaksın.

-min.yg; ne olursa olsun karşıma çıkma.

§