twenty four,

1.4K 128 82
                                    

Küçük sevgilerle başlardı, acıtmazdı,Sonda dönüştüğü kaos ruhu yaşatmazdı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Küçük sevgilerle başlardı, acıtmazdı,
Sonda dönüştüğü kaos ruhu yaşatmazdı.

§

Gül dikeni yüzünden sevilmezdi, zaten ismi geçtiğinde ilk akıla gelen güzel rengi ve kokusu olurdu. Dikenler sadece elimize aldığımızda, kanatmasın diye dikkat ettiğimiz ufak bir detaydı. Hayatta tam olarak böyle bir konuma sahip olduğumu düşünüyordum. Dikendim, ama dokunsalar asla kanatmazdım. Sevseydiler eğer, belki de diken kan akıtacak kadar iti uçlu olmazdı. Küçük çocuk hayallerine benzese de bu fikir, artık dünya beni şaşırtmıyordu. Herkes sevgi ile yumuşardı. Diken bile.

Bir kaktüsü elimizle saramazdık. Çünkü, gül gibi değildi her tarafı iğneliydi. Gelmeyin, kanatacağım belli diye bağırırdı her tarafı. Gül olup, kaktüse sarılma hayali kurmuştum ben. Ta ki, dikenlerini tamamen kalbime geçirdiğini görene kadar sürmüştü bu hayal. Bir faciaya dönüşmüştü. Hayal bile kuramayacaksam, orada bile huzura eremeyeceksem neydi ki sabah uyanmamın sebebi?

"Gördüğünüz rüyaları bir kenara fırlatıp, gerçeklere bakmanın zamanı çoktan gelip geçti fakat gözlerinizi bilerek kapalı tuttunuz. Acı çekmek istediniz. Aşkı yaşamak istediniz, ama sonucu aşk'a ölmek olmadı mı? Gençler içersinde aşk'a ölen nadir insanlar bulunur. Onlara sesleniyorum; lütfen, nefes almaktan vazgeçmeyin."

Boş boş konuşan televizyonun sesi sinirlerimi altüst ederken, kumandayı alıp kapattım. Hayatımın en sıkıcı pazartesi günü olabilirdi. Bugün hasta olduğum bahanesiyle, evde kalmıştım. Artık ne bir hâl, ne de bir takat vardı bende. İstediğimde yanımda olması gereken insan, istemediğim zaman yanımda olmayı geçtim, ne istediğini bilmeden kapıma dayanan insan artık güneşi görmek isteğimi söndürmüştü. Bu ev kaçış yolu değildi belki, ama saklanacak başka yerim yoktu.

Düşüncelerim ne gülünç, ama. Kaçtığım insan nasıl aynı zamanda saklanabileceğim biri olabiliyordu?

Telefonumun zili irkilmeme sebep olurken, ekrandaki isimi görmemle düşünmeden yeşil daireyi kaydırıp cevaplamıştım.

"Nasılsın, Jichu?"

"Hiçbir şey bilmiyorum, Chaeyoung."

Sanırım ruhum hastalanmıştı.

"Sesindeki duyduğum şeyler de ne öyle? Ben sana güçlülüğün için hayranım, Kim Jisoo. Biliyorum, gelmemizi istemezsin. Bu yüzden güzel bir köşe bul ve rahatına bak. Zaten gözlerini tek bir yere zilleyeceksin. Zaman akıp gidecek kendine geldiğinde. Bedenin hastalansaydı sıcak şeyler tüket derdim, ama ruhun hastaysa çaresi pek yoktur."

My false truth [ yoonsoo ] ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin