My false truth [ yoonsoo ] ✓

twenty one,

Sana doğru yollar sisli,
Duygular ise kırgın ve gizli.

[ Jungkook- 2U (cover)
Little Mix- little me ]

§

Bazen insanlar içki içmeden de sarhoş olabiliyordu. Sevgiden veya aşktan değil, üst üste binmiş acılardan dolayı. O kadar ağırlık ederdi ki, acılar insan beynine, acıdan sarhoş olup kendini salardı. Saçma sapan haraketler yapardık, dışarıdan içki içen ayyaş adını alırdık. Garip.

Başımın bir yere sertçe değmesi ile inleyip gözlerimi açtım. Hâlâ sarhoşluğun sinsi hükmü bedenimdeydi. Bir arabanın yan koltuğundaydım ve sol taraftaki yola saptığımız için cama değmişti kafam. Benim bu arabada ne işim vardı ki? En son Yoongi' ile konuşuyordum. Sonra..
Lanet girsin! Neden özel gününde olan ergenlere dönüp ona sarılmıştım ki? Ayıldığımda kesinlikle beni duvardan duvara fırlatacak birilerini bulmalıydım.

"Neden buradayım?"

Dilimin kayması ile yüzümü buruştururken, bakışları kısa bir an bana döndü.

"Kucağıma doğru bayıldığın için olabilir mi?"

"Beni orada bırakıp gidebilirdin. Mecbur bırakılmadın, hem sonuçta umursadığın biri de değilim."

Tanrı aşkına sarhoşken neden bu hale geliyordum ben? Tripli, ergen..

"Artık dilinin yerinde iğne olduğunu düşünmeye başlayacağım, kızıl. Her iki lafından biri iğneli."

Kaşlarımı çatarak doğruldum ve bedenimi hafifçe yana döndürerek yan profilini bakmaya başladım.

"Arada düşün istersen neden iğneli. Ayrıca bu cümleler sana özel tasarımlı. Yani merak etme başkalarına böyle davranmıyorum."

Kolunun birini pencerenin kenarına yaslarken, sırıttı.

"Senin her şeyin bana özel zaten. Tavırların, iğneli lafların, nefretin."

"Sevgim." diye mırıldandım kısılmış sesimle.

Bakışları üzerimde gezindiğinde, arkama yaslanıp siyah perde inmiş gökyüzünü izlemeye başladım pencereden.

"Arkadaşların, ailenin evinizi ilaçlattığını söyledi."

Göz devirdim.

"Resmen beni kendi evine atman için yalan söylemişler."

Kaşları havalanırken, güldüğünü fark ettim. Garip bir gülüşe sahipti. Ve ben bu gülüşü sadece birkaç kez görmüştüm. İstemsizce gülümserken, kapanan gözlerime inat gözlerimi açık tutuyordum.

"Eşyaların kızlarda kaldı, evine gidersek kapıda kalacaksın."

Gözlerim kısıldı.

"Ne yani beni evine mi atacaksın?"