"Gidemezsin, penceremin önünde tüm kışı geçiren kadın. Bana birkaç şiir kadar borcun var."
17.45
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bilemezdim. Şu küçücük, korkak ve savunmasız kalbimin bir tek ona güvenip sarılmak isteyeceğini bilemezdim. İnsan bedeninden korkan şu tenimin bir tek ona ait olmak isteyeceğini bilemezdim. Ürkek gözlerimin yansımasında bir tek ona yer olduğunu bilemezdim. Ben, yalnız kalabalıkların ortasında bir dünya kurmuştum kendime. Onun içeri girmek isteyeceğini bilemezdim. Kapıyı açmak istemedim ama öyle zorladı ki, öyle çok omuz attı ki şu demirden, kir pas tutmaz kapıya... Yara bere içinde kalmıştı omuzları, kana boyanmıştı parmakları... Kıyamadım. Yapamadım. Ona 'git' diyemedim.
Ağladım, ağladım, yine ağladım... Hep ağladım. Elinden bir şey gelmezdi zaten bu küçük kız çocuğunun. Sadece ağlardı. Ama o, öyle bir geldi ki... Öyle bir güldü ki bana... Sırf o gülüyor diye gülmek istedim. Ona yakışan, bana yakışsın istedim. Ama olmadı işte. Ona aşk çok yakışmıştı... Bana birkaç beden büyük geldi; içinde kayboldum. Bana merhem olan adamı böylesine paramparça edeceğimi bilemedim. Şimdi, kalbimde kıymıkları var. Her gece, derin bir karanlıkta akıtıyorum kanımı; o görmesin diye. Çünkü biliyorum... Görürse, ağlar. Görürse, kıyamaz bana.
Özür dilerim yerim, yurdum, evim... Sen, bana yabancısın şimdi. Senin toprağında kanat çırpamaz artık bu Kırlangıç'ın.
17.45
Ruhuna karanlıkların hükmettiği, sanrılar gören bir kız;
Karya.
Kalbinin satırlarında karanlıktan başka bir kelime bulunmayan bir adam;
Karan.
Her kış başka bir pencere kenarına konan kırlangıç kuşunun; kırık, yıkık dökük, virane bir pencere kenarına kurduğu ülkenin hikayesi.
Her nota, sağır bir kulağa ulaşıp aşka düştüğünde başlayacak bu hikaye.
17.45
Cemal LATİFOĞLU. 🍀
Karya; Tan gibi, koyu ve karlar prensesi anlamına geliyor. Antik Yunan'da Ege Medeniyetine hükmeden prenses diye de geçiyor. Kıyamet anlamı da var.
Karan ise karanlık, kahraman, yiğit, sözünün eri olan kişi anlamına geliyor. Temiz, pak, masum anlamları da var.
