SAKLI RÜYA
Hayat, bazen içinden ne çıkacağını bilmediğimiz sürpriz bir kutu, bazen cevabını bilmediğimiz bir bilmece, bazense akıp giden zamanı ve sonunu düşünmeden dalıp gittiğimiz bir oyundu...
Hayatı sorgulamak ne kadar doğruydu? İnsanlar attıkları her adımın doğruluğunu ve yanlışlığını ölçemezlerdi. Yaptıkları hatada suçu kendilerinde aramazlardı. Fakat bu hatalardan ders çıkarabilirlerdi. Peki yaptıkları hatalar onları doğruya götürür müydü? Yoksa tamamen yanlışa mı sürüklerdi?
Herkesin sahip olduğu bir dezavantajı vardı ki sürekli mantıkla hareket edemezlerdi, duyguları çoğu zaman bir adım öne geçerdi. Meva içinde duyguları her zaman bir adım önde olmuştu. Peki duygular insanı ne kadar yanıltabilirdi?
Herkesin bir hikayesi vardı bu hayatta, ama herkesin farklı bir hikayesi vardı. Doğru yanlış yollarla dolu, uçuruma götüren belki, belki de bulutlara çıkaran.
Dile getiremediği duyguları, gözlerinden okunuyordu. Bedeni sanki hissettiği tüm duyguları ele veriyordu. İçinde dizginleyemediği bir heyecan tüm uzuvlarını istila etmişti. Genç kızın mantığı bir köşeye çekilmiş sessizliğini korurken, kalbi onayladığı bu yolda emin adımlarla ilerliyordu. Emindi, kendisindende kalbinde taht kurmuş adamdanda. Düşünmeden, düşmeden, düşmekten korkmadan atıyordu adımlarını. İnandığı duygu onun için o kadar güzel ve özeldi ki tüm korkularını yok ediyordu.
Meva Arcan, 23 yaşında kalbinin ve ailesinin onayladığı adama ömrünü adamaya her şeyiyle hazırdı. Fakat tüm güzel duyguların üstünü örten, kafasını kurcalayan sorular vardı. Ne içindeki sıkıntıyı yok edebiliyor ne de sorularına yanıt bulabiliyordu. Eksik bir şeyler vardı bir türlü tamamlayamadığı, en kötüsü kendisininde ne olduğunu bilmediği eksik şeyler vardı.
Meva anlamsızca kendini sorguluyordu. Gerçekten seviyordu değil mi bu adamı? Kalbi sahiden onun için mi çarpıyordu? Kalp eşini bulmuş muydu sahiden? Neydi onu yanıltan? Hisleri mi? Düşünceleri mi?
Düşüncelerinden ayrılmasını Eslem'in sesi sağladı. "Çok güzel oldun Meva, masallardaki prenses gerçek oldu karşımızda duruyor." Eslem'in hayran dolu bakışları ve ses tonu Meva'nın yüzünde geniş bir gülümsemeye sebep oldu.
"Teşekkür ederim Eslem."
Bir saat önce düğünün yapılacağı mekâna gelmişlerdi. Gelin odasında son hazırlıkları tamamlıyorlardı. Meva'nın annesi Şebnem hanım kızının yanına oturmuş biraz duygusal ama daha çok iftiharla gözlerine bakıyordu. Babası Servet bey de duvara yaslanmış aynadaki yansımasından kızına bakıyordu. Servet bey duygularını çok belli eden birisi değildi ancak gözlerinde hüzün dolu bir mutluluk belirtisi vardı.
Meva'nın en yakın arkadaşları Deren ve Eslem'de her zaman olduğu gibi yanındalardı. Kardeş gibi büyüdüğü insanlardı. Deren adının anlamına yakışır bir karaktere sahipti. Derleyen, düzenleyen kişiliği kendisi kadar Meva ve Eslem'in hayatını da olumlu anlamda etkiliyordu. Eslem ise neşeli, deli dolu karakteriyle Meva ve Deren'in neşe kaynağıydı. Eslem sayesinde neredeyse üzgün geçen günleri yoktu. Üç kız birbirlerinin en büyük destekçisiydi. Beraber büyümüşlerdi, iyi kötü her anları beraber geçmişti. Tabi onların arasında oluşan bu kuvvetli bağda ailelerinin arkadaşlığının etkisi de büyüktü.
Eslem vücudunu saran uzun yırtmaçlı, kırmızı bir elbise tercih etmişti. Sarı saçlarını açık bırakıp hafif su dalgalarıyla şekillendirmişti. Mavi gözlerini ortaya çıkaran makyajı güzelliğini tamamlamıştı. Deren ise pudra tonlarındaki uzun elbisesi, topladığı siyah saçları ve kahvelerini ortaya çıkaran makyajıyla göz kamaştırıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAKLI RÜYA
JugendliteraturÇaresizliğin ismi hiç bu kadar kifayetsiz olmamıştı. Bir adam aşk savaşında bitap düşerken, bir kadın insafsızlıkla yargılandı. "Neden?" dedi. İfadesizce yüzüne bakan genç kıza "Neden yaptın?" dedi. Sesi istemsiz yükselmişti. Buna engel olmak istese...