15.Bölüm

322 19 8
                                    

Eli Türkoğlu - Yokluğunun ertesi

...
Acının tarifi olmaz sözü sonuna kadar haklı bir sözdür. Acının büyüğü, küçüğü tabiri ise sonuna kadar yanlıştır. Acı o acıyı yaşayan için büyüktür. Ve kimse karşısındakinin acısını anlasa bile hissedemez.

Hissedilmeyen acı kimseyi acıtmaz.

Ufuk, iliklerine kadar hissettiği acıyı gözünden akan bir damla ile anlattı. Ancak şuan onu anlayabilecek kimse yoktu. Bu nasıl cezaydı? Yaşadığı şeyin başka bir sebebi olamazdı. Ağır bir cezaya mahkum edilmişti. Dizlerinde cansız yatan kızı incitmeye korkarak yüzünü okşarken boğuk ve tok sesiyle konuştu.

"Yapma Meva, yapma. Beni bununla sınama. Ne yaparsan razıyım ama bu olmaz. Aç gözlerini lütfen Meva, lütfen aç gözlerini."

Dizlerindeki kızı kollarıyla sararken hiç çekinmedi gözlerinden akan yaşlardan, acısını yaşamaktan niye çekinecekti ki?

Çevredekilerin haber verdiği ambulans sonunda geldiğinde Ufuk azda olsa rahatladı. Ambulansa bindiklerinde Meva'nın elini bir an olsun bırakmadı. Defalarca öptü, özür diledi ve uyanması için yalvardı. Hastaneye geldiklerinde de durum değişmedi sanki kayıp gidecekmiş gibi elini sımsıkı tutuyordu fakat bu durum ameliyathane kapısında son buldu. İstemeye istemeye bıraktı Meva'nın elini...

Ufuk ameliyathanenin kapısı önündeki duvara sırtını yaslayıp dizlerinin üzerine yığıldı. Tüm mecalini yitirmişti.

Bir süre sonra zorda olsa telefonunu çıkarıp Alper'e haber verdi. Fazla bir şey söylemedi. O gereken kişilere haber verirdi.

Zaman geçmek bilmezken Ufuk defalarca kendine kızdı. Başını ellerinin arasına almış çaresiz beklerken koridordan giren Alper, Eslem ve Deren'in sesiyle başını kaldırıp zorlukla kalktı yerinden.

Alper duyduğu haberin şokunu atlatamamıştı. Tepkisini oldukça sert verdi. "Ne oldu Ufuk, nasıl oldu?"

Alper'in gür sesi hastane koridorunda yankılanırken Deren ve Eslem araya girerek Alper'i sakinleştirmeye çalıştılar.

Ufuk suçluluk duygusuyla gözlerini kaçırdı. "Ben... arabayla çarptım." dedi. Oradakiler duyduklarını algılayamamış gibi Ufuk'a bakarken ilk tepki yine Alper'den geldi.

"Ne demek arabayla çarptım. Lan doğru dürüst anlat şunu."

Deren, kızarmış gözlerini Alper'e doğrultup elini omzuna koyup ağladığı için çatallaşan sesiyle konuştu. "Alper lütfen, geç otur. Sakince anlatsın?"

"Ben nasıl oldu anlamadım. Kahretsin! Çok hızlı sürüyordum. Nereden, nasıl çıktı? Anlamadım."

Ufuk'un hızlı sürüyorum demesi karşısında daha fazla öfkelendi Alper ancak Deren ve Eslem'in araya girmesiyle biraz olsun kendine hakim oldu.

Ufuk bu sırada kaza anını daha detaylı bir şekilde anlattı. Kazayı yaptığı yere kadar detay verdi. Bu kadar net hatırladığı detaylar içinde tek anlam veremediği Meva'nın karşısına çıktığını nasıl fark edememişti.

Deren, aklına gelen şeyi dile getirdi." Meva hızlı gelen bir arabayı fark edemeyecek kadar dikkatsiz değildir. Kesin başka bir şey var. Hem o sokakta olmasının tek bir anlamı var. Yalçın'ın şirketi orada büyük ihtimal oradan dönüyordu. Yalçın'la bir şey olmuş olabilir mi?"

Deren'in söylediği şey herkese mantıklı gelirken kafalarında bir soru işaretine sebep oldu. Alper geldiğinde bunu Yalçın'a sormayı kafasına koyduğunda yanlarına gelen polislerle tüm dikkatler oraya çevrildi.
Kaza için Ufuk'un ifadesini alacaklarını söylediklerinde tüm gerginliklerine rağmen Alper ile birlikte gittiler.

SAKLI RÜYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin