İntizar Ihlamurlar altında
19 haziran 2019 (şimdi bulundukları zaman)
Sevda kara bir batalıktı, içine düşeni derine çekiyordu. Kurtuluş yoktu, çırpındıkça daha çok batıyordun. Kurtulan var mıydı? Varsa da ne haldeydi? Bilinmiyordu. Ufuk'ta bu bataklığa saplanmış gün geçtikçe daha çok batıyordu. Ancak o tek başına değildi. Meva'da bu bataklığın içindeydi. Sonunda ya beraber kurtulacak ya da beraber batacaklardı.
"Şerefsiz, tüm fırsatları değerlendirmiş. Her şeyi kusursuz planlamış. Ah! Ben tam vazgeçtiğini düşündüğüm an da hamlesini yaptı. Mısra, gitmeden önceki günün akşamı telefonum çalındı. O yüzden ulaşamadınız bana. Keşke ben arasaydım o gün. Böyle olacağını hiç düşünmemiştim ki."
Ufuk, yurt dışına gideceği için telefon işini orada halletmeyi düşünmüş ve çalınan telefonunun üzerine düşmemişti. Meva ile zaten vedalaştıkları için içi rahattı. O gün bunların olabileceği hiç aklına gelmemişti. Şimdi ise o gün o şekilde düşünmesinin bedelini bu şekilde ödemesini kaldıramıyordu.
"Olan oldu artık Ufuk abi, hiçbirimiz düşünmemiştik. Fakat şimdi ne yapacağız? Ablamı bu bataklıktan nasıl kurtaracağız?"
Ufuk sinirle saçlarını geriye çekiştirdi. Sıkıntılı bir nefes verip Mısra'ya döndü. "Bilmiyorum Mısra, bulacağım bir yolunu sen şimdi hastaneye dön daha fazla dikkat çekme. Kimse bir şey anlamasın."
•••
Genç kızın kirpikleri hafif bir şekilde titredi, göz kapakları oldukça ağır bir şekilde aralandı. Hemen ardından elinde bir hareketlenme oluştu. Bu hareketlenme anında hemşirenin dikkatini çekti. Bir şeyleri kontrol edip hastaya doğru eğildi. "Uyandınız sonunda, hemen doktora haber verip geliyorum."
Meva kendisine tam olarak ne dediğini algıyamadığı beyaz kıyafetli kadının kapıdan çıkıp gidişini izledi. O an son yaşadıkları kesik kesik zihninde tasavvur ederken dudakları aralandı ve fısıldadı. "Ufuk"
Sayıklama gibi çıkan sesi onu hüsrana uğrattı. Aslında Ufuk'a sesini duyurmak onu görmek istiyordu. Ancak buna takati yoktu.
Tekrar yanına birilerinin gelmesini beklemeye karar verdi. Fakat birden başına giren şiddetli ağrıyla gözlerini sıkıca kapattı. Yaşadıkları film şeridi misali zihninden akıp giderken başındaki ağrı dudaklarından bir iniltinin çıkmasına sebep oldu. Etrafında bir takım sesler duymaya başladı. Hiçbirini algıyamadı, cevap veremedi bir süre sonra zihni karanlıkla buluştu ve bilinci tamamen kayboldu.
Hemşirenin odadan çıkması, sonrasında doktorla geri dönmesi koridordakilerin dikkatini çekerken telaşa kapılmalarına sebep oldu. Herkes Meva'ya kötü bir şey olduğunu düşünerek yoğun bakın penceresine yöneldi. Meva'nın hâlâ uyuyor olması dışında bir şey görememiş ve ne olduğunu anlayamamışlardı bu sebeple sabırsızca doktorun çıkmasını beklemeye başladılar.
Birkaç dakika sonra doktor odadan çıkıp koridorda bekleyen meraklı kalabalığa bilgi verdi. "Hastamız gözlerini açmış ama ne yazık ki kısa süreli bir durum olmuş. Neden tekrar bayıldığını ve ne zaman uyanacağını bilmiyoruz. Birkaç test daha yapıp ters bir şey olup olmadığını anlayacağız." Doktor cümlesini tamamlayıp hızla yanlarından ayrıldı. Meva'nın uyanması derin bir nefes almalarına sebep olacakken tekrar bayılması daha çok huzursuz etmişti. Bu bilinmez durum beklemekten daha çok can sıkıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAKLI RÜYA
Teen FictionÇaresizliğin ismi hiç bu kadar kifayetsiz olmamıştı. Bir adam aşk savaşında bitap düşerken, bir kadın insafsızlıkla yargılandı. "Neden?" dedi. İfadesizce yüzüne bakan genç kıza "Neden yaptın?" dedi. Sesi istemsiz yükselmişti. Buna engel olmak istese...