23.Bölüm

245 12 3
                                    

Selim Gülgören - Gülün soldu mu?

Sorarsın bazen, haddinden fazla hem de aklını yitirirsin.
Seversin bazen, haddinden fazla hem de kalbini yitirirsin.

Bir kurdu hizaya çekmek için ne yapılabilirdi? Kurt avını gözüne kestirmiş, planını yapmış ve geriye sadece planı uygulayıp yakalamak kalmıştı. Avın ise bu sırada yapacağı iki yol vardı. Kaçmak, yada bir plan kurup kurdu haklamaktı.

Meva'nın durumuda buna benziyordu. Ama Meva kaçamıyordu. Her av bir kez kurtulsada ikinci kez kurda tekrar yakalanırdı. Kesin çözüm kurdu ortadan kaldırmaktı.

Meva kendince kurduğu planı başarıyla yürütüyordu. Tek korkusu planının bozulmasıydı. Bunun olmaması için her ihtimali düşünüyordu.

Meva'nın tek isteği izlediği bu yol sonunda Ufuk'a ulaşmaktı. Aslında bir adımlık bir mesafe var. Ama biliyor ki bir adım atarsa uçuruma düşecek. Bu uçurumdan kurtulup ona yaklaşmak imkansız. İmkansızı başarmak mümkün mü? Biliyor ki artık ona giden bütün yollar uçurum. Ve o artık kendini uçurumlardan birine atmaya hazırdı.

Bir hafta olmuştu şirkette çalışmaya başlayalı, şirkette bir düzen kurup kurulu düzeni bozalı tam bir hafta olmuştu. Kendine ait bir odası ve sekreti vardı. Odası Yalçın ve babasının odasına uzak ama ikisinide göz hapsine alacak yakınlıktaydı. Meva her adımlarını itinayla izliyordu.

Şimdiye kadar şirketin yaptığı tüm işleri, hesapları inceledi. Aradığı açığı henüz bulamasa da kafasında soru işareti oluşturan şeyler vardı.

Meva kafasını bilgisayar ekranından kaldırıp bilgisayardan yeni çıkardığı çıktıyı eline aldı. Odasından çıkıp Yalçın'ın odasına ilerledi. Kapıyı tıklatıp içeri girdi.

Yalçın kapının tıklanmasıyla kafasını kaldırıp gelen kişiye baktı. Yüzündeki sert ifade karşısında gördüğü kadınla geniş bir tebessüme dönüştü. Meva'nın şirkette çalışmasını istemese de yorulduğu her an kafasını kaldırdığında onu görmek rahatlamasına sebep oluyordu.

"Sevgilim?"

Meva, Yalçın'ın söylediği şeye takılmadı. Elindeki kağıdı masaya bırakıp "Yalçın şirketin satın aldığı 15 bina gözüküyor hesaplarda, bu 15 bina ne olarak kullanılıyor?"

Yalçın şaşkınlıkla kafasını kaldırıp Meva'ya baktı. Gerginliği yüzünün her zerresini istila etmişti. "Nerden çıktı şimdi bu sen bunlarla neden ilgileniyorsun. Yapman gereken daha önemli işlerin var hayatım böyle detaylarla uğraşma."

"Yalçın soruma cevap verir misin?"

"Depo olarak kullandığımız birkaç küçük müstakil bina."

"Neden hesaplarda gözükmüyor peki."

Yalçın köşeye sıkışmış gibi derin bir nefes alıp yüzünü sıvazladı. "Hesaplarda yanlışlık olmuş olabilir. Mutlaka belirtilmiştir." Kolundaki saatine baktı. "Çok Yoruldum. Hadi öğle yemeğine çıkalım. Ben daha sonra bu hasaplara bakıp sana getiririm." diyerek bir kurtuluş yolu buldu Yalçın, Meva ise bu konuyu aklının bir köşesine koyarak odasından çantasını almak için odadan çıktı. Eğer Yalçın o hesapları bulup önüne koymazsa işte o zaman şüphelerine hak verecekti.

Yalçın ve Meva yemekten geldikten sonra Meva direk odasına girdi. Yalçın'la bu kadar sık görüşüyor olmak can sıkıcıydı. İnadına yapar gibi bir hafta boyunca diğer şirketlere uğramamıştı. Sanki buradan ayrılmamak için elinden geleni yapıyordu. Bu emekleri boşa değildi tabi hepsi Meva'yı vazgeçirmek içindi. Bazen üstesinden gelemeyeceğini düşündüğü dosyaları Meva'ya gönderiyordu. Neyse ki Meva ondan daha zekiydi. Fazla zorlandığı yerlerde Alperden yardım alıyordu.

SAKLI RÜYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin