Aysel Yakupoğlu- Yanmadın mı?
Tarumar olmuş bir aşkın külleri savruluyor geriye,
Yine sana dokunmadan geçip gidiyor geçmeyen geçmişe.Susmamız gereken bazı zamanlar, söylemek isteyip boğazımıza düğümlenen kelimeler ya da patavatsızca yersiz zamanda ağzımızdan dökülen sözler derdimizi anlatamamamıza, yanlış anlaşılmamıza sebep oluyordu. Anlatabildiğimiz kadar ya da anlaşılabildiğimiz kadar vardık işte hayatta...
Meva eve geleli neredeyse bir hafta olmuştu. Herkes üstüne titriyordu. Stresten uzak tutuyorlardı ancak içindeki büyük sıkıntıdan kimsenin haberi yoktu.
Bir haftadır herkes etrafında pervaneydi. Babasıyla aynı ortamda bulunmak istemeyen Alper bile bir hafta boyunca sürekli yanına gelmişti. Herkes yanındaydı Meva bunun için mutlu olmak istiyordu ama aklında ve kalbinde olan adamın yanında olmayışının eksikliğini silip atamıyordu. Hastaneden çıktığı gün Ufuk'a söylediği sözlerin yarası içinde kanıyordu.
Ya Ufuk ciddiye alırda sahiden giderse korkusu iliklerine kadar tüm vücudunu esir almıştı. Ama bu korkuyla bir süre yaşaması gerektiğini biliyordu. Başlattığı küçük oyunu bitiremezdi. Biliyordu ki eğer Meva Yalçın'ın oyununu bozup ona engel olmazsa, Yalçın yeni bir oyunla yine onları ayıracaktı.
Bir hafta boyunca Yalçın'a karşı sergilediği soğuk davranışlar herkes tarafından farkedilmişti. Bu kötüydü Meva kendini ele veriyordu. Ama çok geçmeden durumu fark etti Meva, ne kadar çözüm oldu bilmesede Yalçın dışındakilere de soğuk ve agresif davranmaya başladı. Bir süre sonra herkes bunun sebebini kazaya bağlamıştı.
Meva tamamen iyileştiğinde her şeyin eskisi gibi olacağını düşünüyordu herkes, ancak Yalçın içindeki şüphelerini yenememişti. Düşündüğü şeyin olmasından korkuyordu. Ufuk'un söylediği gibi korktuğu şey başına geliyordu.
Yine de emin olmadan Meva'ya ya da başkasına şüphelerinden bahsetmemeye karar verdi Yalçın. Bu uyuyan yılanı uyandırmaya sebep olabilirdi.
••÷••
Alper cebinden çıkardığı sigara paketinden bir dal çekip dudaklarına götürdü. Sigarasını yakıp derin bir nefes çekti. Dışarıya üfürdüğü dumanın gözünün önünde dağılıp yok oluşunu izledi. Dumanın kaybolmasıyla netleşen görüntü bahçede oturan kadını görmesini sağladı.
Arkası dönük olmasına rağmen nerede olsa tanıyacağı siyah saçların rüzgarda ahenkle dans edişini izledi bir süre. Daha fazla uzaktan izlemek yerine yanına gitmeye karar verdi. Yavaş adımlarla kadının yanına ilerledi. Deren'in oturduğu koltuğun yan taraftaki boş kısma oturdu.
Adam yanına oturduğu anda hissettiği sıcaklıkla tebessüm etti Deren. Dokunmasa dahi yanına geldiği anda verdiği güven ve sıcaklık harika bir duyguydu. Deren bunları Alper'in yüzüne söylemek istiyordu bazen, sonra ise susması için bir çok sebep buluyordu. Yine de o an içinde oluşan duyguların heyecanıyla dudaklarından dökülen kelimeye engel olmadı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAKLI RÜYA
TeenfikceÇaresizliğin ismi hiç bu kadar kifayetsiz olmamıştı. Bir adam aşk savaşında bitap düşerken, bir kadın insafsızlıkla yargılandı. "Neden?" dedi. İfadesizce yüzüne bakan genç kıza "Neden yaptın?" dedi. Sesi istemsiz yükselmişti. Buna engel olmak istese...