Bölüm 19

4.3K 564 120
                                    

Herkese merhaba, yeni bölüm sizlerle. Umarım beğeneceğiniz bir bölüm olmuştur. Çiçek kokularıyla ilgili kısımda bana yardımcı olan canımcığım Alevciğime çok teşekkür ederim. 

İyi okumalar, arkadaşlar. Hayatınıza iyi bakın...

Nil

Deni ile Nehir'in oturduğu apartman dairesine çıkarken merdivenleri ağır ağır tırmanıyorduk. Step hemen arkamdaydı. İkimizde sessizdik.

Kapının önüne geldiğimizde durdum. Kapıda asılı olan Deni ile Nehir'in evi yazılı hoş geldiniz levhası çıkartılmıştı. Polis şeritleri uzun zaman önce kaldırılmış gibiydi. Bileğimdeki bıçağı çıkarttım. Bıçağı kapı kilidinin arasına yerleştirmeden önce kolu çevirerek kilitli olup olmadığını kontrol ettim.

Kolu çevirmemle kapı geriye doğru açıldı. Yanıma gelen Step ile bakıştık. Bıçağımı bileğimdeki kılıfına yerleştirdikten sonra silahımı elime aldım. Step de silahını çıkartırken yan yana içeri doğru temkinli bir adım attık. Ben sağ tarafı kontrol ederken Step sol taraftaydı. Kapının iki tarafındaki koridor boş ve sessizdi. İkimizde gözümüzü koridordan ayırmadan önümüzdeki salona ilerledik. Salonun girişinde içeriyi gözlemlediğimiz kadarıyla boştu.

İçeri girdik. Nehir'in cesedinin yattığı yerdeki kan ve adli tıptakilerin çalışmalarını gösteren işaretler hala duruyordu. Salonu hızlı bir şekilde kontrol ettikten sonra tekrar koridora çıktık. Step'e misafir odalarının olduğu kısmı işaret ederken ben Nehir ve Deni'nin yatak odasını olduğu tarafa ilerledim.

Parke zeminde ayak izleri vardı. Büyük erkek botlarına ait olduğu belli olan çamurlu ayak izleri... Ya Deni ya da başka biri bizden önce eve girmişti.

Yatak odasının kapısı aralıktı. Ayağımla iterek yavaşça açtım. İçerisi koridora göre daha aydınlıktı. Perdeler sonuna kadar açılmış, sokak ışıklarını içeriye davet ediyordu. Yatak odası boştu. Temkinli adımlarla odanın içinde gezip kimse olmadığından emin olduktan sonra kapalı olan banyo kapısına ilerledim. Kapı kolunu tutup çevirdim. Kapı aralandı ancak tamamen açılmadı. Kapıyı iterek açmaya çalıştım. Arkasındaki bir şey buna engel oluyordu. Kapıyı biraz daha fazla güç uygulayarak açmaya çalıştım. Sonunda çabam işe yaradı ve kapı biraz daha açılarak arkasındaki şeyin bir bölümü gözler önüne serdi. Bir erkek bacağı bükülmüş şekilde karşıma çıkarken kafamı aralıktan sokarak içeri baktım. Banyonun neredeyse her tarafı kanlarla kaplıydı. Deni cansız bir şekilde yerde yatıyordu. Ağzı boydan boya kesilmiş, kesik parmaklarıyla yerdeki üçgen şekli çizilmişti.

Geri çekilerek doğruldum. Elimdeki silahı indirirken derin nefesler alma çalıştım. Bir elimi kapıya yerleştirerek gözlerimi kapattım. Silahımı yerine yerleştirdikten sonra Step'e seslenmek için geri dönüyordum ki boğazıma sarılan kolla geri çekildim. Kol sıkı bir şekilde boğazımı karayıp bedenimi havaya kaldırdı. Parmak uçlarında durmaya çalışarak ellerimle kolu kavrayıp nefes almaya çalıştım. Kolu tırnaklayarak çırpındım. Bileğimdeki bıçağı çıkartmak için kolumu indirmiştim ki "Üzgünüm Melek" dediğini duydum. Ağzımın içinde "Step" derken ciğerlerimdeki hava tükeniyordu. Gözlerim odağını kaybetmeye başladı. Bedenim ağırlaştı. Bilincimi kaybederken beynimin içine tek bir soru yankılanıyordu. "Neden?"

"Nil! Nil uyan!" diyen sesle kendime geldiğimde yattığım yerden hızla doğruldum. Arda yanımda duruyordu. Öksürerek etrafıma bakıp ona döndüm. "Step, Step nerede?" dediğimde "Burada senden başka kimse yok" dedi.

Ayağa kalktım. Dengemi kaybedip yalpalarken banyoya doğru gittim. Kapıyı aralayıp içeriye baktığımda Deni hala aynı yerindeydi. Gördüklerim bir rüya değildi. Arkamdan gelen Arda'nın içeriyi görebilmesi için kenara çekildim.

Çöplük 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin