Davetsiz Misafir

8.2K 618 85
                                    


Omuzlarımı tutarak beni kendisinden uzaklaştırdığında gözlerindeki endişe ve merak karışımı benimkilerle buluştuğunda sönüp gitti.

Duyduklarının doğru olduğunu anlamıştı.

"Canın yanacak Aras. Bunu az önce sen söyledin. Nehir'i kaybedersem canım yanar dedin."

Kelimeler ağzımdan çıktıkça hava bile ağırlaşıyor, yüzüne , ama en çok da gözlerine inen kara bulutlar nefesimi tıkıyordu.

"Sen ne dediğinin farkında mısın Rüya?"

Onu ilk defa bu kadar savunmasız görüyordum; sözlerimin yalan olmasını umuyordu.

"Sence bilseydi gider miydi?"

Parmakları omuzlarımı daha çok sıkmak veya gevşemek arasında kararsız kalıp tenimin üzerinde asılı kaldığında onu kendine getirmek adına haykırdım.

"Eğer amacın beni kaybetmemek için oraya gitmekse ben de senin Nehir'i kaybetmemen için annenle yaşadıklarını ona anlatacağım."

Bilinçsizce parmakları omzuma yoğun bir baskı uyguladığında beni sarstı. Gözlerinden gelip geçen karanlık sayesinde aynı hareketi aslında kendisine de yaptığını fark ettim.Yine de tam olarak gardını düşürmeden bana karşı sesini ilk defa böyle kullandı. " Bunu yaparsan," dedi ölümcül bir soğukkanlılıkla "Sen de onun gibi ölürsün Rüya... Benim için ölürsün."

Aras'ın karanlık kutsalını onun ruhunun en derinlerinden almak ölüme eş değer miydi?

Aynı ses tonuyla ona karşı geldim. "O adamın yanına gitmen bir şey ifade etmiyor, sana bunu anlatmaya çalışıyorum. Gitmen gereken yer Nehir'in yanı. Zaten onu kaybediyorsun. O Amerika'ya yerleşiyor."

Gözlerini yumarak yüzünü esir alan bir çaresizliğe teslim olduğunda bunu ona yaptığım için kendimden nefret ediyordum.

Onun yıllar yılı Nehir'e sunduğu bir bahar vardı ve bir tarafı baştan sona yalancı bir bahardı. Tüm o ormanları ve çiçekleri tek bir kibrit çöpü ile tutuşturacaktım.

"Nehir annenin sizi nasıl terk ettiğini ve bunun sana neler yaptığını bilseydi belki gitmezdi... Onu tanıyoruz Aras, asla gitmezdi. Demek ki susarak hem onu kaybediyor hem de kendi canını yakıyorsun."

Grileri ilk defa böyle bir siyaha sürüldü. Sessizliği ilk defa bu kadar üşüttü. Ve ben ilk defa ona ihanet ettim.

"Bu evden çıktığın anda Nehir'i arayacağım. Seni ölüme gönderemem."

Elleri, en kıskanılası en yumuşak dokunuşları veren elleri, onları benden çekerken sanki sadece omuzlarımdan ayırmadı. Onları, tenimden ,ruhumdan benden canımı yaka yaka kopardı.

"Git buradan Rüya..."

"Benden gitmemi mi istiyorsun?"

Sokak kapısına doğru bir adım attığım anda kolumu yakaladı.

"Nereye?" derken az önce bana söylediği sözleri sanki o söylememiş gibi soruyordu. Onun büyük sırrını Nehir'e söylemek ile ilgili tehdidim ve Nehir'in Amerika'ya gidecek olması Aras'ın yüzüne bir anda çok derin bir hüzün oturtmuş ve o hüznü şu anda bana duyduğu öfke ile yoğurmuştu. Öyle ki, bu iki uzak duygunun Aras'ın yüzüne yansıyan parçalarının amansız savaşı, Aras'ın bakışlarını boşaltmış, onu bu dünyadan koparmıştı.

"Gitmemi söyledin."

Kendi sözlerinin ezberini bozan hareket, beni kendine doğru daha çok çekmesi oldu. Sanki beynindeki tüm düşünceleri susturmak, şu anda hissettiği tüm duygulardan sıyrılmak istiyordu.

BİR PARÇA MASAL 2 AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin