BİR PARÇA MASAL 2 AŞK

YİNE...

Merhaba canlar, bilgisayarıma bugün kavuştum ve hemen bölümü düzenledim. Watty şifrelerim dahil tüm dosyalarımdan uzun süredir ayrıydım. Elimde olmayan bu aradan dolayı kusura bakmayın.

Söz verdiğim gibi devam...

Keyifli okumalar.

*****

Yumuşacık beyaz yastığa saçılmış siyah saç tellerine dokunan Aras onları avucunun içine alarak kokladığında, Rüya hala uyuyordu. Saçının teline bile aşıktı onun.

"Sen uyurken ben seni çok özlüyorum," dediğinde, Rüya'nın uyku buğusu gözleri yavaşça aralandı. Gün ışığı göründü sanki aralanan göz kapaklarının arasından.

"Bunu daha önce de söylemiştin," dedi kendisini izlemekte olan Aras'a. Başını Aras'ın göğsüne yasladıktan sonra gözlerini tekrar kapadı. "Biraz daha uyumak istiyorum ama şu söylediğin sözden sonra vicdan azabı çekebilirim."

Aras bir elini Rüya'nın belirginleşen karnına koyduktan sonra onu saçlarının üzerinden öptü. "Eğer ikizlerden bir tanesi kız olursa ona annenin ismini vermek ister misin?"

Aralarında kısa süren bir sessizlik olduğunda Rüya'nın iç çekişi duyuldu. "İsterim ama bu beni üzebilir. O yüzden... bunu yapabileceğimi sanmıyorum." Aras'ın bir eli engin bir şefkatle Rüya'nın saçlarında bir müddet gezindikten sonra durdu. "Eğer bir tanesi kız olursa onun ismini ben koyabilir miyim öyleyse?"

Aras'ın ince taleplerine pek alışkın olmayan Rüya gözlerini birden açarak çenesinin altından sevdiği, dünyalar kadar çok sevdiği Aras'ı kocaman meraklı bakışlarla izlemeye başladı. Bu haliyle bile kendisine has sakinliği üzerindeydi. "Neden kıza, neden erkek olursa ona değil de kız olana?"

Aras'ın bakışlarına muzip bir ışıltı belirdi. Ardından bu ışıltı esrarengiz bir ışığa evrildiğinde Rüya gözlerini devirdi. "Söyle," diye mızmızlandı. "Ne koymayı planlıyorsun?"

Aras'ın kaşları hayır anlamında hafifçe yukarıya kalktığında Rüya dudaklarını büktü. "Bunu yapma, yapma çünkü merakta bırakıyorsun." Merakının karşılığı koca bir sessizlik olduğunda Rüya araştırmalarına başladı. "Ona benim adımı mı vereceksin yoksa?"

Aras'ın esrarengiz grileri düşünceli bir hal aldı. "Açıkçası aklıma gelmemişti."

Rüya biraz bozulur gibi olsa da pek belli etmedi. Her zamanki gibi, istediği zaman duygularını çok kolay kontrol edebiliyordu. "Peki ikisi de kız olursa?"

"Ben bir tanesine çok istediğim bir ismi vermek istiyorum. Diğerine sen istediğin ismi..." dediğinde Rüya onun sözünü kesti. "Sence bu haksızlık olmaz mı? Yani diğeri, senin öbürünün ismini koymayı çok istediğini ve daha çok sevdiğini bilecek."

O anda çalmaya başlayan telefonuna uzanan Aras, "Bence sen de çok seveceksin," dediğinde Rüya yatak odasının tavanını izleyerek bildiği tüm kız isimlerini düşünmeye başladı. Aras ise ekranda gördüğü isim yüzünden gri bakışlarını donuklaştırdı. Çalmakta olan telefonu sessize alarak Rüya'nın alnına bir öpücük bıraktı. "Önemli bir görüşme meleğim," dediğinde Rüya'nın tebessüm ettiğini gördü. Meleğim... Ondan bu sözü ilk defa duyuyordu.

Şaşkınlığını gizlemedi. "Meleğim mi?"

Fakat Aras'ın sakinliği o sözcüğü Rüya'nın içine işletti. "Değil misin?"

"Öyle miyim?"

"Daha fazlasısın."

"Aras," diye mırıldandı Rüya yataktan doğrularak. Neredeyse gözleri dolu dolu olmuştu. Ne söyleyeceğini bilemiyor ama mutluluğunu Aras'la paylaşmak istiyordu. Onun yanında kendisini, bütün dünyadaki herkes tarafından seviliyormuş gibi hissediyor, gözlerini her açtığında onun, artık sevgi dolu olan grilerini görmek Rüya'ya dünyanın tüm güzelliklerini yaşatıyordu.