Herkes hızlıca işe koyuldu. Jin hyung ortaya çuval tarzı kalın bir şey koydu. Topladıklarımızın hepsini onun içine atacağız.
Kendimi sağ tarafa çektim ve televizyonun yanına geldim. Şimdi biz bunu alsak baya iyi para çıkartırız. Ama.. herhalde en son alırız. Evde antikacı gibi valla. Her tarafta minik minik servetler yatıyor.
Mütüş bişi!Duvarların kaplaması bile altın. Gidip duvardan bir parça alsa- kek mi bu bir parça alıyorum amk. Aman neyse televizyon ünitesinin çekmecelerinin hepsini açtım ve en diplere kadar elimi sokarak bir şeyler aramaya başladım. Çekmeceler resmen çöplük. Ne bok bulmuşlarsa buralara sıkıştırmışlar. Aptallar. Para var ama beyin denen bir şey yok herhalde. Tanrı herkese beyin dağıtırken, bunlara yetmemiş. Bunlarada üzülmesin diye para vermiş. Ayh yine ne boş yaptım. Sorry neyse..
Biraz uzun süren aramadan sonra orta çekmecede büyük iki tane altın bilezik, iki çift gümüş küpe ve bir tane at ayağı gibi kolye bulmuştum.
Bunlar ne lan böyle? Ev ev değil hem bankamatik, hem kuyumcu hemde antikacı. Bu nasıl hayat bro ya!Bide bizimkine bak mk! Niye bu kadar sinirlendiğimi bilmiyorum ama şimdi sinirden kendimi sikeceğim ha!
Sinirimi bir kenara bırakıp ortadaki çuvala gittim ve elimde olan her şeyi içine attım. Yani aslında fırlattım desem daha doğru olur. Ve bu yaptığım şey fazla gürültülü olmuş olabilir. Çocuğun odasına gitmiş olabilir. Yukarıdan gelen ayak sesleri çocuğun uyanması yüzünden olabilir.
Yukarıdan gelen ateş sesi çocu- ananısikim! Silahla mı geliyor lan bu it!? Suga hyung yanıma geldi ve bana kükreyerek "Jimin senin götünü sikiyim pezevenk." dedi.
Hyungum çok haklı şu an. Mesela bende kendimi sikmek istiyorum ama malesef o kadar büyük bir çüke sahip değ-
"Kiym vay oyada?" Herkes balkonun kapısına koştu sessizce. Sonra Namjoon hyung yavaşça ve dikkatli bir şekilde açtı kapıyı. Daha sonra geri kapadı ve bizi birsürü eşyanın yığılı olduğu bir yere soktu.
Ananınamıya! Bunların hepsi leş gibi kokuyor amınakoyayım. Öğk!
"O çocuk neden öyle konuşuyordu lan?"
"Ben nerden bileyim amık ya."
"Lan yazık amınakoyayım çocuğa. Ailesi kendisiyle birlikten bunun beynini de aldırmış."
Hepimiz sessizce hönkürdük. Yah çocuk şu an 10 yaşında ve peltek konuşuyor. Onuda geç çok masum birisi gibi duruyor. Çok tatlı ve yumuş yumuş duruyor. Ama şu an evde elinde kendinden büyük bir silahla bizi arıyor. Lan şaka gibi aq.
Hepimiz fısıldaşırken bir anda balkon kapısı yüksek bir sesle açıldı ve yine o çük boylu psikopat konuşmaya başladı.
"Neydesiyiz ya? Ben şizle daha evciyik onıycaktım." Ne diyo la bu diyerek birbirimize bakmaya başladık. Bu arada kokudan burnumun direkleri kırıldı amınakoyayım. Bu nasıl kokudur ya.
"Ya aytık çıkaymışınız? Eyimdeki siyahla şize biy şey yapmıycam. Meyak etmeyin. Saydece popişiyize egyoz boyusu şokcam ya da buyun ucunu şokcam. Aynem baya hey akşam eve aykadaşlayın geydiği zaman buyları yapmamı şöyley. Aytık deyemek istiyoyum. Yüffen çıkın!"
Sikseler çıkmam ben mk. Psikopat harbi lan bu. O sesiyle birlikte dediği şeyler hiç olmuyor lan. 'Popişiyize egzoz boyusu şokcam' ne götünüyiyimya.
Hepimiz hızlıca soluk alıp verirken adım sesleri bize doğru gelmeye başladı. Bir de geldiği tarafın ucunda ben vardım amık. Görmesi an meselesi.
"Oyff çıkmazşanız keydimi keseyim."
Lütfen! Desemde olmuyordu işte. Bize daha çok yaklaştıkça nefes alışverişim hızlanıyordu. Daha önceden bana küçük bir çocuktan elinde silah var diye korkucağımı söyleseler siktir deli falan diyerek siklemezdim. Ama şu an varya.. offf. Sırtımdan götüme doğru bir terliyorum varya..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Are you with me? ~Jikook~
Hayran KurguJibooty: Paraya ihtiyacım olduğu için bunu yapacağım. Handsomejin: Tamam o zaman anlaştık. Yarın Jungkook seni almaya gelir. Jibooty: Bekliyorum.