Burcu'nun ağzından;
Başım zonklamaya devam ediyordu. Her zamanki gibi çok çalışmıştım ama n'apayım üniversite oturularak kazanılmıyor. Düşüncelerimi Hayal böldü.-Burcu görüyorum da bu gidişle Tıp'ı kazanacaksın.
-Ne demezsin. Sana bakınca hayret ediyorum. Çok rahatsın bu rahatlığı neye borçluyuz Hayal?
-Zekama.
Bu kız her zamanki gibi beni güldürmüştü.
Ailemle aldığım bir karar sonucu daha iyi ders çalışmak için Hayal ve Gözdeyle ayrı bir eve çıkmıştık. İstediğimiz Üniversite'yi ilk senemizde kazanamadık ama bu sefer kazanacağımızı umuyorum.
İçeriden Gözde'nin telaşla "kızlar çabuk buraya gelin" demesiyle salona gittik. Gözde TV'deki bir haberi gösteriyordu.
"3 gündür kayıp olan Damla Yankı, evinin önünde cesedi bulundu. Ceset incelendiğinde yüzünün ve vücudunda inanılmaz bir derecede derin kesikler olduğu ve kafasına aldığı darbeler yüzünden tüm kafatası ve vücudundaki tüm kemiklerinin kırıldığı tespit edildi. Lise 2'de okuyan Damla Yankı, tüm okul arkadaşlarını ve öğretmenlerini yasa boğdu. Ailesi kızlarının bu trajedi ölümünün çözülmesi için mahkemeye başvurmasına rağmen olay çözüme kavuşamadı. Komşulardan bazıları Damla Yankı'yı "lanetli sokak" denilen yere girdiğini iddia etmesine rağmen kanıt yok. Ayrıca vücudunda görülen bu kesiklerin ve kafatasına vurulan darbenin hangi alet yardımıyla olduğu anlaşılamadı. Gelmiş geçmiş en büyük yaralar açan aletler bile bu kadar büyük ve derin yaralar açması mümkün görülmüyor. Bu nedenle öldürenin insanüstü varlık olması ihtimali doğuyor. Son zamanlarda artan trajik ölümler ve kaybolmalar arasında bu ölümün bağlantısı olup olmadığı meçhul. Polisler, "lanetli sokak" dahil her yeri aramasına rağmen hiç bir iz bulamadılar."
Spikerin konuşması bitince hepimiz hayretler içinde kaldık. İşin en şaşırılacak yeriyse "lanetli sokak" buraya çok yakındı ve bizde böyle söylentiler duyuyorduk ama nedense hiç umursamamıştık. Gözde'nin sesiyle düşüncelerimden sıyrıldım.
-Kızlar ne dersiniz, bizde bu gizemi çözmeye çalışalım mı?
Gözde'nin yersiz cesareti yine kendini göstermişti.-Herhalde senin canın çok sıkılıyor. Macera yaşamak istiyorsun ama sen başka macera bulmalısın kendine. Bunun sonu ölüm. Anlatabildim mi?
Hayal, konuşmasını kızgın bir şekilde sürdürmüştü.
-Kızlar ne yani, korkaklık yapıp sıranın bize gelmesini mi bekleyeceğiz? Unuttunuz galiba "lanetli sokak" buraya çok yakın yani onunla ilgili olan meselelerin bize zararı dokunabilir.
Bu sefer araya ben girdim.
-Gözde, asıl bu gizemi çözmeye çalışırsak bize zararı dokunur. Lütfen, bu konuyu kapatalım.Vakit de geç oldu zaten.
-Peki, siz bilirsiniz. Hayırlı geceler.
Odalarımıza geçtikten sonra yatağıma geçtim ama tabii ki de uyuyamadım. Sağolsun, Gözde'm aklıma bu fikri sokmuştu. Dediği hem mantıklı hem mantıksız gelmişti. Yatakta kıpırdanıp duruyordum. En son tv izlemeye karar verdim. Az da olsa düşüncelerimi dağıtırdı.
Ne kadar izledim bilmiyorum ama Gözde'nin sesiyle kendime geldim.-Ne o, uyku tutmadı mı yoksa?
-Senin sayende. Sen neden uyumadın yokda vicdanın izin vermedi mi?
-Hayır, uyumayacağını bildiğim için seninle bu konuyu tekrar konuşmak için uyumadım.
Tam ben itiraz edecekken beni engelledi.
-Lütfen, az da olsa bana hak veriyorsun dimi?
-Evet ama...
-Aması yok. Bak bu mahalleye bu ilçeye bir faydamız dokunmasın mı?
-Peki. Hayal'i sen ikna edersin mağlum ikna yeteneğiniz ortada.
-Tamamdır canım. Hadi hayırlı uykular.
-Sanada.
Gözde'nin arkasından tebessüm ettim. Nasıl da mutlu olmuştu. Umarım bu macerada başımıza bir iş gelmez.
Yatağıma geçtiğimden çok kısa bir süre sonra uykuya daldım.Muhteşem bir sesle uyandım. O muhteşem ses Hayal'in sesinin bizzat kendisiydi.
-Yeter, kızım. Bozuk plak gibisin vallaha.
İsmimi mi öğreniyorsun?-Yok Burcu ama eğer uyanmazsan bu bozuk plak çalmaya devam edecek.
-Aman, aman eksik kalsın. Kalkıyorum.
Hayal'in bana yaptığının aynısını Gözde'ye yapmasını engelleyip onu uyandırdım. Sonra da hep beraber kahvaltımızı yapmaya başladık. Gözde'ye bakmamla o da konuşmaya girdi.
-Hayal, gece biz Burcuyla konuştuk. Sonradan oda bana hak verdi. Se-
-Merak etme, Gözde. Ben de size katılıyorum. En iyisi senin dediğin.
Hayal'in bu kadar çabuk ikna olacağını düşünmemiştim. Neyse ki Hayal de bize hak vermişti.
Kahvaltıyı sessiz bir şekilde sonlandırdıktan sonra salona geçtik.
-Evet, kızlar nereden başlıyoruz?
Gözde'nin sorusuyla affalladım.-Derken?
Hayal de beni onaylar bir biçimde baktı. Galiba o da anlamamıştı.
-Asıl siz derken diyerek neyden bahsediyorsunuz? Nasıl anlamıyorsunuz? Hani biz sırrı çözmeye ççalışcaktı hani?
-Hemen mi?
Hayal'in dediğiyle tekrar Gözde'ye baktım.
-Yok canım 1 yıl sonra.Tabii ki de şimdi. Ertelemenin bir faydası yok.
-Öyleyse başlayalım.
Arkadaşlar, 2.bölümle tekrar karşınızdayım. Beni desteklediğiniz, oy verdiğiniz ve tüm yorumlar için size minnettarım. Yeni bölüm de görüşmek üzere. Hoşçakalın...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Masa Altı Dosyaları
Mystery / ThrillerHayatı ne kadar çok kontrol etmek isterseniz o kadar kontrol edemeyeceksiniz. Gerçekten ne kadar çok kaçarsanız o kadar ona hapsolucaksınız. O yüzden hayatı, köşenize oturup izleyin ve elinizden yok oluşuna seyirci kalın. Çünkü herkesin bildiği tek...