D-18-

311 210 18
                                    

Şu gizemi çözmeye başlayalı sok üstüne şok yaşadığımdan duyduklarım karşısında soğukkanlı kalabilmeye başardım ama maalesef aynı durum diğerleri için geçerli değildi.

-Sen ne diyorsun? Ağzından çıkanları kulağın duymuyor galiba. Yani senin demek istediğin, peşimizde kocanın yani meşhur katilin olduğunu söylüyorsun. Allah razı olsun senden. Gerçekten bayağı bir erken söyledin.

Burcu'nun alaya vurarak konuşmasıyla kahkaha atmamak için kendimi tuttum. Yeri ve zamanı değildi.

Hepimiz Sevda teyzenin ne söyleyeceğini merak ediyorduk ama benim çokta merak ettiğim söylenemez. Artık bundan sonra hiç bir şeyin beni şaşırtabileceğini sanmıyorum.

-Eski kocam. Onunla şu an evli değiliz.

-Ne fark eder? Gereksiz bir tartışma yapmayalım. Bize yardım edecek misin?

-Tabii, Burcu. Elimden ne gelirse yapmaya hazırım.

-Peki o zaman. Ben sana tekrar bu numaradan ulaşırım. En yakın zamanda.

-Tamam. Telefonu yanımdan ayırmayacağım. Kendinize iyi bakın.

Buru telefonu kapatıp bize bakmaya başlamıştı ama hiç birimizde ses yoktu.

-Evet, gençler. Bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Hep siz mi soracaksınız. Biraz da ben sorayım.

İlk konuşmayı Emre'den beklediğimizden ona baktık.

-Hiç bana öyle bakmayın. Artık ben düşünme yetimi kaybetmiş bulunmaktayım. Topu Gözde'ye atıyorum.

-Benim de Emre'den farkım yok ama Sevda teyzeyi kullanabilirsek katili yakalayabiliriz. Bu çektiğimiz çile de son bulmuş olur.

-Gerçekten mi? Biz bunu hiç düşünememiştim. İyi oldu söylediğin.

-İlk söyleyen ben olduğum için kimsenin aklına bu fikrin gelmediğini varsayıyorum. Neyse vakit kaybetmeyelim. Planı düşünmeye başlayalım.

-Başlıyorum. Benim aklıma gelen en mantıklı fikir: onları tuzağa düşürmek.

-Çok güzel bir fikir, Hayalcim ama nasıl olacak o iş?

-Hemen açıklayım, Emre. Şimdi Sevda teyze onları herhangi bir sebeple herhangi bir yere götürecek. Sonra devreye biz girip onların fişini çekeceğiz. Nasıl fikir?

-Hayal, çok üstü kapalı bir plan. Bunun bir sürü ayrıntısı var. Zaten plankn en önemli yerlerini düşünmemişsin.

-Daha iyi bir fikrin varsa buyur, Gözde.

-Daha iyi bir fikrim var, demedim. Senin planını beğenmediğimi söyledim sadece.

-Tamam. Bu planın üzerinde biraz daha düşüneceğim.

Birden sessizlik çöktü. Hayal'e baktığımda ayağa kalktığını gördüm. Sonra da telefonunu çıkarmasıyla ben de ayağa kalktım.

-Kimi arıyorsun?

-Amcamı. Daha önce yapmamız gereken ama çok geç kalmadığımız şeyi yapıyorum.

Bunları duyan Burcu ve Emre hemen ayağa kalktılar.

-Hayal, kendine gelir misin? Bunu yaparsan hepimizi yakarsın. Beni ve Gözde'yi mahvedersin. Lütfen ama lütfen. Yapma.

-Hayır, yapacağım. Bana engel olamazsınız.

-Bırak o telefonu.

Burcu Hayal'in cevabını beklemeden telefonu elinden çekip yere fırlattı.

Hayal'in yüz ifadesine baktığımda az sonra pek iyi şeyler olmayacağını anladım.

-Sen ne yaptığını zannediyorsun? Kimsin sen? Yeter artık! Karışmayın bana!

Hayal bunları son ses bağırarak söylediğinden tüm gözler bize çevrilmişti.

Aklıma gelen en mantıklı şeyi yaptım. Hayal'in kolundan tutup onu oradan uzaklaştırdım.

Burcu ve Emre'den yeterince uzaklaştığımızı görünce durdum. Kolunu bırakmamla yere oturması bir oldu.

Ben de onunla aynı pozisyona geçip ona bakmaya başladım.

-Gözde, ben çok yoruldum. Artık bıktım. Biliyor musun? Bizim katili bulamamamızın en büyük nedeni: Onunla yüzleşmememiz. Ne dersin? Bu çile, işkence bitsin. Herkes rahatlasın.

-Herkesten çok istiyorum bunu.

-Peki o zaman. Kalk. "Lanetli sokağa" gidiyoruz.

Belki çok büyük bir tepki vermem gerekirdi, şaşırıp çığlık atmam gerekirdi ama ben bunların hiçbirini yapmadım.

Sadece kafamı sallayıp ona onay verdim. Biliyorum. Benden hiç şüphesi yoktu. Onunla her yere geleceğimi çok iyi biliyordu.

Emre ve Burcu'nun bulunduğu yere gittik. Konuşmamazı onlara hiç değiştirmeden aktardığımızda onlar da sorgusuz sualsiz kabul ettiler.

Geriye 2 şey kalmıştı: 1.Sevda teyzeyi aramak 2.Kendimizi savunmak için bir alet almak.

Eve hızlı adımlarla gittiğimizde işimizi ne görürse onu çantamıza koyduk.

Birkaç eşye daha aldıktan sonra hazırdık.

-Evet. Geriye Sevda teyzeyi aramak kaldı. Ben hallediyorum.

Burcu Sevda teyzeyi arayıp hoparlöre aldı. Çok geçmeden telefon açıldı.

-Sizinkileri saat 8'de gönder. "Lanetli sokağa"

-Emin misiniz? Ba-

-Dediğimi yap. Sende orada ol. Bize yardımın dokunur.

-Tabii.

Görüşme bitmişti. Kısa ve öz görüşmeydi ama büyük bir önem taşıyordu.

Saat 8'e daha 2 saat olduğundan biraz telefonla uğraşmaya karar verdik.

O an aklıma birden bire bir fikir geldi: Yaşadıklarımızı yazmak ama sadece kendi ağzımdan değil Burcu'nun da ağzından yazmaya karar verdim. Çünkü Burcu'nun kitap yazma yeteneği vardı.

Burcu'ya fikrimi söylediğimide hemen kabul etti ama fikir benden çıktığı için küçük bir bölümünü Burcu diğer kısmını da ben yazmaya karar verdik.

Hikayeyi bulunduğumuz zamana kadar geçen olayları yazdıktan sonra durakladık. Geri kalanını nasıl yazacağımızı düşünmeye başladık.

-Bence defteri de yanımıza alalım. Her şeyi o an yazarız.

-Yapabilir miyiz? Zor olmaz mı, Burcu?

-Yaparız. Ne var ki, alt üstü yazı yazacağız.

Ben de kabul edince defteri çantama koyup evden ayrıldık.

Hava çok fazla kararmasa da karanlıktı. Korktuğumu hiç düşünmemiştim. Belki tırsıyor olabilirdim ama hiç bir şey hissetmiyorum.

Ayaklarımız durduğunda önümüzde "girilmesi yasak" yazı yazmasıyla geldiğimizi anladım.

Her şey başladığımı gibi bitiyordu. Yaşadıklarımız son bulacaktı. Bir son değil bir başlangıçtı. Kimsenin cesaret edemediği, çözemediği gizemi çözecektik. Bunu biz yapacaktık.

Defteri çıkarıp her şeyi yazdıktan sonra defteri çantama yerleştirdim. Çantayı da güzel bir yere sakladım.

Defterin geri kalanını katili yakaladıktan sonra yazacaktım. Zaten en önemlileri bundan sonrasıydı. Okuyucu için en heyecanlı yerler.

Demiri yavaş bir biçimde itip sırayla girmeye başladık. Herkes girdikten sonra kapıyı kapatıp son kez arkama baktım.

Evet. Nasılsınız bakalım? İnşallah okurken heyecanlanmışsınızdır. Bundan sonraki bölüm Final. Bildiğiniz üzere. Bu kitap serüvenim sonlanmış olacak. Kendinize iyi bakın. Hoşça kalın.

Masa Altı DosyalarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin