D-9-

569 403 24
                                    

Gözde'nin ağzından;
Şuan Emreyle oturmuş bana bir açıklama yapmasını bekliyordum.

-Üzgünüm,Gözde. Seni bu duruma sokmak istemezdim ama bu gizemi o kadar çözmek isterken bırakamazdım.

-Tek başına da çözebilirdin hem biz bu işten elimizi çekeceğiz demedik.

-Bu gizem tek başına çözülecek kadar kolay değil. Demediniz ama burada kalıp yardım etmekle Bursa'dayken yardım etmek bir mi? Neden sen olduğunu sormazsın herhalde.

Kafamı sallamakla yetindim. Emre biz havalanındayken tuvaletin önüne valizle gelmemi ama yanımdakilere onun çağırdığını söylememi istediği bir mesaj attı. Nedenini soracakken "acil" yazınca onun dediğini yaptım.

Tuvaletin önüne geldiğimde Emre beni bekliyordu.

-Merhaba Gözde. Şimdi benimle geliyorsun. Ya güzellikle gelirsin ya da zorla.

Burada kalmak için bir bahane arıyordum zaten. İyi oldu bu durum.

Emre'ye "tamam" dedikten sonra arabaya binip havalananından ayrıldık.
Arabayla giderken Emre konuşmaya başladı.

-Burcu ya da Hayal ararsa uçağa bindiğini söylersin.

Bunu söylediğimde onlarda uçağa binecek ancak uçaktan inmediğimde fark edeceklerdi. Böylelikle bana engel olamayacaklardı.

Araba durduğunda bir restoranda gelmiştik. Restoranda otururken Emre, Hayal ve Burcu'nun endişelenmemesi için tahminen uçaktan indiklerini düşündüğümüz bir zamanda Burcu'yu aramıştı. Bende Burcuyla konuştuğumda ses tonundan korktuğunu anlamıştım. Burada kalmak için böyle bir oyuna dahil olmak istemezdim ama başka çarem yoktu.

-Cinayetleri bugün mü, yarın mı inceleyelim mi?

Emre'nin sorusuyla ona bakarak "yarın" cevabını verdim. O da kafasını sallayıp meyve suyunu içmeye devam etti. Sonra hesabı ödeyip restorandan ayrıldık.

Araba evimin önüne geldiğinde bugün aynı restoranda saat 2'de cinayetleri incelemek için sözleştik.

Merdivenleri inşallah komşulardan birisiyle karşılaşmam diye dua ederek çıktım. Neyse ki kimseyle karşılaşmadım.

Eve geldiğimde her zaman beni karşılayan Hayal ve Burcu'nun olmaması beni çok üzmüştü ama yapacak bir şey yoktu. Eğer bu gizemi çözmek istiyorsam bu duruma katlanacaktım.

Elime yarım kaldığım polisiye kitabımı aldım. Kitabı okumayı bıraktığımda saatin 21:12 olduğunu görmemle telefonumu alıp yemek siparişi verdim. Çok geçmeden zil çaldığında delikten baktıktan sonra kapıyı açtım. Yemeğimi de yedikten sonra uykuya daldım.

Uykudan uyandığımda saat sabahın 10'uydu. Günlük işlerimi yapıp kahvaltımı sipariş ettim. Yemek yapmaktan nefret ettiğim için Burcu ve Hayal yapardı ama maalesef ki şimdi onlar olmadığı için dışarıdan sipariş veriyordum.

Kahvaltımı yaptıktan sonra evden hazırlanıp çıktım. 2'ye daha 1 saat olmasına rağmen erken gitmek istedim.

Restorana geldiğimde en az kişi olan yere oturdum. Önüme not defterimi alıp plan yapmaya karar verdim. Aklımdaki fikirleri yazarken telefonum çaldı. Arayana baktığımda Hayal'in aradığını gördüm.

-Efendim Hayal.

-Merhaba Gözde. N'apıyorsun?

-Şuan restorandayım. Emre'yi bekliyorum. Cinayetleri incelemek için sözleşmiştik. Siz n'apıyorsunuz?

-Bizde sizin gibi "lanetli sokak" gizemiyle uğraşıyoruz.

Dedikten sonra Sevda teyzeyle başlarından geçenleri anlattılar. Olanları hayretler içinde dinliyordum ama Hayal'in ses tonuna bakıldığında gayet sakindi. Anlatacakları bitince bana bir soru sordu.

Masa Altı DosyalarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin