2.Bölüm

6.1K 211 28
                                    

Derdimi kime anlatacağımı bilmiyorum. Allah sevdiği kullarini sınarmış. Ama benim ki biraz fazla değil mi?
Ben bu yükün altında boğuluyorum. Kaç mevsim geçti bilmiyorum. Ama ilk gün ki gibi çok seviyorum seni. Toprağı kiskaniyorum, sana benden daha yakın diye.
Beni özlüyor musun?
Ben seni, bir gece ansızın uykumdan uyanıp bütün gece ağlayacak kadar çok seviyorum. Bu seçimi ben yapmadım sevgilim.
Senden başkası için atmadı kalbim.
Özür dilerim aşkımıza sahip çıkamadım.
Bu gece yine gel.Nefesini ensemde hissedeyim.
Ve bir gün öyle gel ki beni de al götür bu diyarlardan.

Sedef'e ne söyleyeceğimi bilmiyorum. O bütün gün bana Cihan'ı anlatırken ona nasıl vazgeç ondan derim. Bugün yine onunla buluşmak için benimle gel diyor.

Hâlâ anlamamış beni de neden çağırdığını.Ah benim saf arkadaşım. Sarı saçlarına son kez fön çektikten sonra bana döndü."Hadi ama daha hazırlanmamışsın."

Derin bir nefes alıp "Ben gelmek istemiyorum. Sen git." dedim. Gözlerini kısıp bana baktı.Bu bakışı biliyorum. Birazdan beni ikna etmek için yine zekasını kullanılacaktı.
Ve tahmin ettiğim gibi yarım saat sonra evden çıktık. Cihan kapının önünde bizi bekliyordu. Ona hiç bakmadan arka kapıyı açıp, arabaya bindim. Cihan ters ters baksa da öne oturmadım. Bu çocuk hâlâ benden medet mi umuyordu?
Sedef'te arabaya bindikten sonra yola çıktık. Telefonuma gelen bildirim sesiyle Cihan aynadan bana baktı. Akın mesaj atmıştı.

"Bugün doğum günüm.Akşam arkadaşlarım bir parti düzenleyecek. Beni sıkıcı arkadaş ortamından kurtarır mısın prenses?"

Mesaja gülümseyip bende tamam diye mesaj attım.
Akın hoş bir çocuktu.Sürekli beni düşünüyordu. Polis olduğu için mi bilmiyorum ama ona güveniyordum.Babama da benziyordu. Yakışıklıydı üstelik .Ah! Galiba ben Akın'dan hoşlanıyordum. Yüzüm kızarmaya başlamıştı.

"Kimmiş?" Sedef'in sesiyle hayal aleminden çıktım."Akın. Akşam doğum günü partisi varmış. Beni de çağırdı." dedim.
"Aa.Bize neden söylemedin Cihan?" diye sitemde bulundu Sedef.
Dikiz aynasından bana bakıp" Zaten sizi hediye seçmem de bana yardımcı olun diye çağırdım." deyip bana göz kırptı. Sinirle önüme döndüm. Lanet şey! Bakma bana arkadaşım senden hoşlanıyor.

Büyük bir alışveriş merkezinde durduk. Şimdi ben Akın'a ne alacaktım ki? Cihan arabayı park ettikten sonra yanımıza geldi. Sedef yine ona o da bana bakıyordu. Talihsiz arkadaşım. Umarım çabuk vazgeçersin bu sevdadan. Cihan'ın keyfi yerindeydi. Ya benim birtanecik arkadaşım. Bu adamın benden hoşlandığını bilse ne çok üzülür.

Ah aşk sen insanı ne denli bir çıkmaza sokuyorsun. Senin yüzünden ne canlar yanıyor.Vazgecemiyoruz ama yine de senden.Ne sen insanların kalbini yakmaktan ne de biz bu ateşte cayır cayır yanmaktan.
Bir mağazaya girdik.Cihan kol saatlerine bakmaya başladı. Markalı bir kol saati seçti.Ben markalı şeyler almak istemiyordum.Anlamlı ve değerli olmalı.
Sedef'te çok hoş bir kol düğmesi aldı. Ama ben bir saattir karar veremiyordum. Istediğim hediyeyi bir türlü bulamadım.

"Yeter artık Elvan yoruldum.Seç bir şey. Kocaman alışveriş merkezin de bir hediye bulamadın." Sedef'in mızmızlanmasını duymamazlıktan geldim. Aradığım şeyi bulacaktım.
Biz böyle aramaya devam ederken bir kar küresi gördüm.Oldukça güzeldi. Içinde bir ev ve evin önünde de bir kadınla bir asker vardı. Tam aradığım hediye!

Mağazaya girdim ve satıcıya kar küresini almak istediğimi söyledim. Hediyemi paket yaptıktan sonra mağazadan çıktık. Yemek için bir cafeye girdik.Sedef makyajını tazelemek için lavobaya gitti. Cihan bana doğru eğilerek"Bana da bir hediye alsana seni hatırlamak için.Gerçi hiç aklımdan çıkmıyorsun ki Elvan." deyip yeşil gözlerini bana dikti.

Krizantem(Wattys 2019)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin