30.BÖLÜM

1.7K 54 20
                                    

"Özür dilerim. Sana her şeyi anlatacaktım ama üzülmeni istemedim. Sana ve Akın'a ihanet etmedim. Ne olur bana inan."

Gözlerim dolu dolu Sedef'in bana inanması için ona yalvarıyordum. Yaşadığı şeyin zor olduğunu biliyordum. Belki de Akın'ı aldattığımı bile düşünebilirdi. Zulüm gibi sessizliğin ardından, gözyaşlarını sildi ve konuşmaya başladı.

"Seni tanıdığım güne lanet olsun. Gözüme baka baka yalan söyledin. Bunu bana, Akın'a nasıl yaparsın ha? "
"Sedef. Ben size ihanet etmedim. Akın'ı ne kadar çok sevdiğimi sen biliyorsun. Yapma. İnan bana."

Kafasını sağa sola sallayan Sedef, bana ilk kez nefretle baktı. Cihan, aramıza girmiyordu ama her ağladığımda ağzını açıp bir şey söylemeden susuyordu.

"İğrençsin. Yattınız mı? Sana söylüyorum! Benimle yattığın gibi onunla da yattın mı? "

Sedef'in bu iğrenç imasından sonra beynimden vurulmuşa döndüm. Cihan sinirle Sedef'in yanına gitmişti bile.

"Ne demek istiyorsun lan? Bana bak laflarına dikkat et! Elvan'ı tanıdığım ilk günden beri seviyorum. Platonik aşk lan benimkisi! Elvan bana hiçbir zaman karşılık vermedi!!!
Evet. Akın'la evli! Kardeşimle evli! Lanet olsun onu unutamıyorum! Seninle boşanacağım, ve bu odada konuşulanlar bu odada kalacak! Anladın mı beni!"

Sedef hıçkırıklara boğulmuş kafasını sağa sola sallıyordu. Akın'a her şeyi anlatırsa bana inanmayabilirdi. Akın dan vazgeçemezdim. Yalvaran gözlerle Cihan'a baktım. Gözlerini kapattı ve kafasını salladı. Elimin tersiyle gözyaşlarımı silerken kafasıyla  kapıyı gösterdi. İstemesemde onu dinledim ve odadan çıktım.

Kendimi zar zor lavaboya attım ve aynadaki yıkılmış hâlime baktım. Makyajım akmış, saçım başım dağılmıştı. Musluğu açtım ve ellerim titreye titreye avucumu suyla doldurdum. Bir iki avuç suyla yüzümü yıkadım. Azda olsa kendime gelmiştim. Çalan telefonumla irkildim. Arayan Akın dı. Şu an en çok ona ihtiyacım vardı ama konuşacak hâlim yoktu. Hem sesimden de kötü olduğumu anlardı.
Yine de telefonu açtım ve hâlâ ıslak olan saçlarıma götürdüm.

"Alo, bebeğim nerdesin? "
"Hastanedeyim."
"Biraz işlerim var. Halledip halletmez geliyorum bende."
"Tamam."
"Bir şeye ihtiyacın var mı? "
"Yok."

Cevap vermesine izin vermeden kapattım telefonu. Daha fazla konuşamazdım. Oyalanmadan çıktım lavabodan ve Sedef'in odasına geldim. İçeri girmeye cesaretim yoktu.
"Elvan, kızım?"
Kemal Bey'in sesiyle arkamı döndüm.
"Haberi alır almaz geldik. Nasılsın güzel gelinim? "
"İyiyim siz nasılsınız?"
"İyiyiz kızım."
"Off Kemal hadi içeri girelim."

Pınar Hanım'a bile katlanırdım ama az önce yaşananlara katlanamazdım. Umarım Cihan Sedef'i sakinleştirmiştir deyip bende onların ardından içeri geçtim. Sedef'in annesi de gelmişti. Bana nefretle baktıktan sonra Sedef'in saçlarını okşadı. Cihan'la Sedef'in birleşmiş ellerine bakınca hayal kırıklığına uğramıştım. Bana inanmayan Sedef, nasıl olurda Cihan'ı bu kadar çabuk affederdi?

Derin bir nefes aldım. Koskoca oda bana zindan gibi geliyordu.
Telefonum titremişti. Umursamadan önüme döndüm. Mesaja bakacak morelim yoktu. Cihan hafifçe öksürmüş ve çantamı göstermişti. Kaşlarımı çattım. Muhtemelen mesaja bakmamı ima ediyordu. Derin bir of çekip çantamdaki telefonu çıkardım.

"Sedef'i ikna ettim. Nasıl yaptım diye sorma. Akın'a hiçbir şeyi anlatmayacak. Onunla evcilik oyununa devam edeceğim. Bu benim için zor ama senin için buna katlanabilirim. Şunu asla unutma ben seni asla unutamam. Mutlu olman için her şeyi yaparım yeter ki gülümsemen eksik olmasın dudaklarından. Seni seviyorum."
                  Cihan

Krizantem(Wattys 2019)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin